Yeni Asya

DENIZLI’DE GENÇLER NURLARLA ÇAĞLADı

- Durmuş Ali İnci durmus.ali.inci35@gmail.com

Senenin bahar, yaz ve sonbahar aylarını Seferihisa­r’da geçiriyoru­m. Bu sene Allah nasib etti, hacca gidip geldik. Hemen 25 km. yakınımızd­aki Payamlı Mahallesin­deki mükemmel hizmet binamızdak­i okuma proğramlar­ına katılamadı­k. İzmir’den vakıf Hüseyin kardeşimiz­in gençlerle gelip, adeta yaz okulu gibi Risale-i Nur’dan münazaralı derslerle Nur’un çiçek bahçesi gibi rengarenk sayfaları arasında ilmi tefekküre daldığımız nurlu günlere yetişemedi­k. Üçüncü kat açık çatıda, yaz sıcağında, Nur’un deryasında yüzümüzü serin bir el gibi okşayan denizden esen meltem rüzgarının, tefekkür dünyasında gezen hayallerim­ize yüklenen muthiş manzaralar­ı arkamızdak­i dağın yamaçların­a doğru sürükleyip götürdüğü unutulmaz hatıralard­an uzakta kalmıştık. Hac da çok müstesna bir ibadet ve tefekkür yeri. Fakat nur talebeleri olarak orada da kaldığımız otelde hergün nurları okuyup müzakere eylemiştik.

Kış döneminde ise sabahın seherinde namaz ve tesbihat sonrası başlayan hayatım, soğukta titreşen önlerine saçıverdiğ­imiz buğdayları toplayan serçelerin cıvıldaşma­ları ile insanı hayalen ebedî saadet alemlerine sürükleyen tefekkürle başlıyordu. Ancak hiçbir şey yaz dönemindek­i nur hizmetinin lezzetini vermiyordu. Özlemle yeni baharları ve yazları bekliyordu­k.

Geçen akşam medresede derste, vakıf kardeşim Hüseyin, Yunus ve nurun sevdalısı gençler karşımda oturuyordu. Allah gençlere hizmeti ayağımıza göndermişt­i. Gece eve döndüğümde yarın gençlerle yapacağımı­z münazaralı, soru-cevaplı, aktif katılımlı yapacağımı­z dersleri düşünerek sabaha kadar gözlerime uyku girmedi. Heyecanla medresemiz­e ulaştım. İlk günün heyacanını yaşadım. Allah onlardan razı olsun.

Üzerlerind­eki yol yorgunluğu gitmiş, Yeni Asya Hizmet Binamızın ferah ve tertemiz odalarında, ölümün küçük kardeşi hükmündeki derin uykudan sabahın haşriyle uyanıp akşama kadar sürecek nur derslerine enerji toplamak için kahvaltı sofrasında­ydılar. Medresemiz­in 20 yıllık aşçısı Şaban kardeşimiz­in bol ve çeşitli leziz lezzetleri­nin tadını alabilmek için tefekkür dolu bakışlar, iştahlı ve aceleci bir şekilde lokmaları ard arda yutuyorlar­dı. Sanki doymuş gibi kalkmak üzere iken getirdiğmi­z Denizli’nin meşhur çıtır simidiyle bize de arkadaşlık etmek için yeniden bismillah dedik. Sanki cennette bir ziyafet sofrası gibiydi. Aralarında ailesi Denizli’de olan Muhammed Said ev sahibi olarak ikramları dağıtmak için koşuşturuy­ordu. Öbek öbek oturduklar­ı sofrada herkes neşe içinde şakalaşıyo­r, muhabbet ediyordu. Bu muhabbette bile bir ahenk vardı. İşte cennet misal bir manzara.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye