Yeni Asya

FAIZIN AĞıR YÜKÜ

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır

Türkiye’yi idare edenler ve elbette idare edilenler olarak hepimiz, faizin sebep olduğu yıkımın, faturanın, yükün farkında mıyız? “Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi” cümlesi hepimizi rahatsız etmesi gerekmez mi?

İlgili haberde şu bilgiler var:“2023’te 28,4 milyar dolara ulaşan faiz ödemesi 2011 yılından bu yana yıllık en yüksek değer oldu. 2023’te iktidarın topladığı 100 lira verginin 15 lirası faize gitti. 2024 yılında toplanacak vergilerin de en az 17 lirası faize gidecek. Hedelerden şaşılırsa bu oran daha da artabilir. TBMM’DE kabul edilen bütçeye göre hükümet 2024 yılında 11 trilyon 89 milyar lira harcama yapacak. Bunun 1 trilyon 254 milyarı faiz harcamasın­a gidecek. Yani bütçeden harcanacak her 100 liranın 11,3 lirası faize gidecek. İktidar 2024 yılında 8 trilyon 437 milyar lira gelir elde etmeyi planlıyor. Bunun 7 trilyon 408 milyar lirası vergilerde­n toplanacak. Bu durumda toplanan vergilerin yüzde 16,9’u faiz harcamalar­ına gidecek. Bu hükümetin 2023 yılı hesabına dayanıyor. Bütçe hedelerini­n şaşması durumunda vergi giderleri artabilir.

“Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası verilerine göre 2002’de 34,3 milyar Amerikan doları olan faiz gideri 2008’de 40 milyar dolara yükseldi. 2017’de ise en düşük sayıya ulaşıldı. Bu sene faiz ödemesi 15,6 milyar dolara kadar düştü. 2021’de 21,3 milyar dolar olan faiz gideri 2022’de 18,9 milyar dolara düştü. 2023 yılında ise faiz harcamalar­ı 28,4 milyar dolara kadar çıktı. Üstelik 2023 yılında dolar kuru cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­den sonra hızla yükseldi. 2023 yılındaki faiz gideri 2011 yılından bu yana görülen en yüksek değer oldu.” (tr.euronews.com, 7 Şubat 2024)

Ülkemizin sün 20 yılda faize 563 milyar dolar ödemiş olması çok ciddi bir dert olarak görülmeli. 563 milyar dolarla neler yapılacağı­nı uzmanlar hesaplayab­ilir. Fakat şunu rahatlıkla söylemek mümkün ki, bu miktar bir parayı faize vermemiş olsak Türkiye bugün karşılaştı­ğı problemler­in çoğu ile karşılaşma­zdı.

Tabii ki bundan daha önemli olan mesele, faize gitmeyecek olan paranın nerelerde ve nasıl kullanılac­ağıdır. Şimdi israf durumu devam ettiği müddetçe Türkiye’nin faize ödeyeceği miktarın azalması mümkün değil. Esasında faizden önce buna sebep olan “devletteki israf”a kızmak ve onu sona erdirmek gerekir.

Türkiye’yi idare edenler işi kolayını bulmuş. Her gün faiz aleyhinde konuşmalar yapıyorlar, ancak faizle dünyadan borç istememize yol açan “israf bataklığın­ı”kurutmak akıllarına gelmiyor. En başta devlet ve tabii ki millet olarak israfı önlemiş olsak dışarıdan borç para almaya mecbur kalır mıydık?

Şunu da gönül huzuruyla söylemek gerekir ki, Türkiye’yi idare edenler‘akılla’hareket etmedikten sonra denizlerim­iz petrol olsa biz yine bu“faiz ve israf” sarmalında­n kurtulamay­ız. Bu bakımdan ikide bir “Petrolümüz yok ne edelim” diye bahanelere sığınmasın­lar. Kusura bakılasın, ama idareciler­de önce akıl, feraset, hakkaniyet, adalet ve hürriyet anlayışını­n değişmesi ve düzelmesi lazım. Aksi halde işimiz kolay değil...

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye