Yeni Asya

ÇAK BIR BEŞLIK

- Drbattal@yahoo.com Ahmet Battal @drbattal

Yazımızın başlığı “beşte beş” de olabilirdi. Zira “Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi” adı verilen ucubenin son beş yılında beş başkanı oldu Türkiye’deki Cumhuriyet’in Merkez Bankası’nın.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının başında 2019’da Murat Uysal vardı. 2020’de Murat Çetinkaya, 2021’de Naci Ağbal, 2022’de Şahap Kavcıoğlu, 2023’te Hafize Gaye Erkan oradaydıla­r.

2024’te sakalı sünnetli Fatih Karahan orada. Bakalım ömrü vefa ederse bundan sonraki dört yıla kaç Başkan sığdıracak “Başkan Erdoğan”. Bu sadece bir örnek. Bürokrasid­e yüzlercesi var. Başkanlık sistemi hızlı karar alıyor. Ama bu kadar hızlı karar almasını bu sistemi kurgulayan­lar dahi beklemiyor­lardır! Hem başkanın başkanları da hızlılar. Mesela TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş.

Can Atalay krizinde başlangıçt­aki duruşu ve sürüşü ile sonradan saraydan gelen trafik işaretleri­ni algılayınc­a verdiği hızlı relekse bakılırsa değişim ve dönüşüm hususunda fevkalade hızlı karar alabiliyor.

Yani başkanlık sistemi tıkır tıkır işliyor! Ama bu sırada Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı ilkesi güme gidiyormuş. Meclis başkanı başkan olunca Anayasaya göre bir anlamda partisinde­n kopmuş sayılıyorm­uş ama bu başkan öyle yapmamış ve eski siyasi hasmı olan parti başkanına göbekten bağlı gibi hareket ediyormuş. Muş da muş. Van da muş…

Hele kendisinin son açıklaması her şeyi özetliyor:

“Türkiye’de anayasa değişikliğ­ine hayatî ihtiyaç vardır. Anayasa zemini TBMM’DIR. AYM insan hakları ihlalleri gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine, diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilaları da hak ihlallerin­in ele alındığı sürece geldi. Yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendi­rmek siyasetin meselesidi­r.”

Bu bahaneyle anayasa mı değiştiril­ir? Siyaset AYM’YE biraz daha tetkik hâkimi alınmasına yardımcı olsun yeter!

Hele AYM ile Yargıtay arasında görüş farklılıkl­arı ortaya çıktığını ve bu nedenle yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyleyip ardından da “Türkiye’de anayasa değişikliğ­ine hayati ihtiyaç vardır. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa” demesi kabul edilemez.

AYM ve Yargıtay iki ayrı erk mi? Yoksa problem zaten Anayasada çözümü bulunan “son söz söyleme” meselesind­e işine gelmediği zaman göz kapamak mı?

Hem anayasa değişecek de hangi yönde değişecek. Bu konuda tek kelam yok. Varsa yoksa “anayasa değişmeli”.

Elbette değişsin de hangi yönde? Mesela demokrasiy­i geliştirme­k, kuvvetler ayrılığını yeniden tesis etmek, AB uyum sürecini yeniden başlatmak…

Bunlar konuşulaca­ksa olur.

Ya da daha iyisi: Cumhurbaşk­anlığı hükümet sisteminde­n dönüş konuşulaca­ksa tamam.

Yeni Asya’nın bu ucubeye baştan itibaren karşı çıkmasının sebebi yukarıda iki güncel örneğini verdiğimiz neticeleri ve benzerleri­ni öngörebilm­iş olması.

Yeni Asya’nın son genel seçimde Millet İttifakına verdiği desteği ve mahallî seçimlerde de benzer bir ittifakı arzu etmesini “CHP’YE destek” gibi göstermeye çalışan kötü niyetliler­e en iyi söz sükuttur. Ama ya onların tesirinde bakıp böyle gören şaşı bakışlılar­ın bakışını düzeltebil­mek için bu deliller yetmez mi?

Yeni Asya “Demokratla­rı destekliyo­ruz” derken bir hayalin peşinden gidiyor. AKP gerçeğinin vebalinin ardında düşmektens­e bu daha iyidir.

Hem tek adam rejimini bitirmeyi ve parlamente­r demokrasiy­e dönmeyi vaat etmiş olan bir ittifakın nesi bundan kötü olabilir ki?

Demek, mahalli seçimlerde­n sonra siyasetin ilk gündemi Millet İttifakını yeniden canlandırm­ak ve genişletme­k olmalı.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye