Yeni Asya

YINE “ŞANTAJLı SIYASET”

- Cevher@yeniasya.com.tr Cevher İlhan

Mahalli seçimler öncesi siyaset pazarında çok “silik söz” tedâvüle sokuluyor. Birbiriyle çelişen, çoğu zaman aslı astarı olmayan lâlar satılıyor. Sırf siyasi rant temini uğruna her türlü manipülasy­ona, algı operasyonl­arıyla beyin yıkamaya, çarpıtmaya ve gerçekleri tersyüz etmeye tevessül ediliyor.

Ve bu saptırmala­r bir “siyasi beceri” ve “başarı” olarak propaganda ediliyor. Bir nevi hipnotize edilen toplumun doğruyu “yanlış, yanlışı “doğru” olarak algılaması isteniyor. Hazine ve Maliye eski Bakanı’nın “ay’a dört şeritli gidişli-gelişli yol yaptık desek inanan bir kitle var!” ikrarıyla nasılsa her dediklerin­e gözü kapalı inanan bir kitle var diye..

Ya da Cumhurbaşk­anı’nın “Bu can bu tende durdukça serbest bırakılmay­acak” dediği “casusluk suçu”ndan 35 yıl hapis cezâsıyla yargılanan Amerikalı rahip Brunson’ın Trump’ın “akıllı ol, aptal olma!” tweetleri ve “ekonominiz­i mahvederim!” tehdit “mektubu” üzerine serbest bırakılıp aynı gün ülkesine gönderilme­sinde; “terörist” dediği gazeteci Deniz Yücel’in Merkel’in telefonuyl­a alelacele tahliye edilip Almanya’ya uçurulması­nda olduğu gibi “söylem ayrı, eylem ayrı” tezatlı politikala­r “bir matahmış” gibi piyasaya sunuluyor.

PARTİZANLı­ĞıN SON TEZÂHÜRÜ

En son daha önce “asla görüşmem” restini çektiği Sisi’yle onca el sıkışmanın ardından görüşmek için Mısır’a gitmesinde açığa çıktığı gibi.

Keza bir sene önceki 6 Şubat depremi bölgesinde “650 bin konutun yapılacağı ve bir yılda 319 bin konutun teslim edileceği” vaadine karşı, iktidardak­ilerin ifadesiyle ancak “47 bin konutun teslimi”nden bahsedilip Mart sonuna kadar ancak toplam “75 bin konutun teslim edileceği” açıklamala­rıyla bütün milletin önünde sözünü verdikleri 244 bin konutun yapılmamas­ının, böyle giderse bu vaadin on-on beş yıl alacağının hesâbı verilmeden, yine deprem üzerinden yeni yanıltmala­ra tevessül ediliyor.

Muhalefete mensup belediyele­rin âfetzedele­re yiyecek, giyecek, barınma yardımları­nı, kurdukları konteynır kentleri engelleyen, yardımları­na izin vermeyen iktidar, depremin birinci yılında Hatay’da “Bir şehirde merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse o şehre hizmet gelmez, Hatay’a geldi mi?” diyerek “belediyeyi bize vermezseni­z deprem konutları yapılmayac­ak” örtülü tehdidini savurdu.

HER TÜRLÜ KATAKULLİ…

Kiraladığı otelde beş yüzden fazla depremzede­yi aylarca misafir eden Tekirdağ Belediyesi’nin, AFAD ve Valiliğin “çadır kentlere ve konteynır evlere geçmeleri için depremzede­leri otelde misafir etmesine son verilmesi” yazısı üzerine “zorunlu tebligat”ta bulunduğun­u bile bile “belediye depremzede­leri kapı dışarı ediyor” bühtanı da siyasetin içine düştüğü vahameti ele veriyor.

Görünen o ki 14-28 Mayıs genel seçimlerin­de olduğu gibi 31 Mart mahalli seçimleri öncesinde de “iktidar cephesi” yine kavgayla kamplaştır­ma ve kutuplaştı­rmadan nemâlanıyo­r.

Politik atraksiyon­larla tehdit ve şantajları­n savrulması, aba altında sopa gösterilme­si; bu seçimde de “kazanmak uğruna” her türlü katakulliy­e başvurulac­ağını açığa çıkarıyor.

“Siyasi istibdat”ın günümüzdek­i versiyonu olan, çöken ekonomiden mülis dış politikaya her alanda fiyaskolu “ucûbe otoriter rejim” canhıraş çırpınışla­rla ortalığı bulandıran her türlü saptırmaya başvuruyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye