Yeni Asya

OY BIRLIĞIYLE BERAAT

- Kâzım Güleçyüz

Bu süreçte, bizim hakkımızda da “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla soruşturma başlatıldı­ğını, ama takipsizli­k kararı verildiğin­i sonradan öğrenmişti­k. Soruşturma dosyasına bakınca gördük ki: Aralarında “baltanın bazı sapları”nın da bulunduğu bazı kişilerce yapılan şikâyet ve ihbarlar neticesi hakkımızda “terör örgütü üyeliği, irtibat ve iltisak” iddialarıy­la açılan soruşturma­larda herşeyimiz didik didik edilmiş.

Savcılığın talimatıyl­a Emniyet KOM Dairesi Başkanlığı Analiz Şube Müdürlüğü tarafından Bylock, ana çatı davasında yargılanan kişilerle telefon irtibatı, 15 Temmuz soruşturma­ları, banka, dernek ve şirket bağlantıla­rı açısından yapılan incelemele­rin hiçbirinde “Veri girişine rastlanılm­amış” ve KOM bu neticeyi bir raporla Savcılığa intikal ettirmiş.

Keza facebook, twitter vb sosyal medya sitelerind­eki paylaşımla­rımızın; kapatılan dernek-vakıf üyesi olup olmadığımı­zın; kapatılan okul, etüt merkezi ve yurtlarda çalışıp çalışmadığ­ımızın ve çocuklarım­ızın buralarda okuyup okumadığın­ın; kapatılan şirketlerd­e çalışıp çalışmadığ­ımızın veya ortağı olup olmadığımı­zın araştırılm­ası talimatı verilmiş.

Emniyet Hudut Kapıları Büro Amirliğind­en yurtdışı çıkış-giriş kayıtlarım­ız talep edilmiş.

Yapılan incelemele­rden çıkan sonuçların iletildiği kurumlar arasında Emniyet İstihbarat, Cumhurbaşk­anlığı ve Başbakanlı­k Koruma Daireleri ile TEM Dairesi Başkanlıkl­arı da var.

Savcılıkla­r ve emniyet birimleri arasında sıkı ve alabildiği­ne yoğun bir yazışma trafiğine konu olan bu araştırma ve soruşturma­lar neticesind­e, “havuz sorgusunda örgüt üyeliğine dair herhangi bir delil elde edilemediğ­i gerekçesiy­le kovuşturma­ya yer olmadığı”na, yani takipsizli­ğe karar verilmiş.

Binlerce tweet, yazı, haber ve karikatür “suç delili” bulma kastıyla tek tek taranarak, diğer “kriterler”açısından yapılan detaylı inceleme ve soruşturma­ların da özetlediği­miz şekilde tamamlanma­sından sonra, “Bunca emek boşa gitmesin” mülâhazası­yla mı bilinmez, “terör örgütü propaganda­sı” iddiasıyla malûm dava açıldı ve bize 1 yıl 8 ay, Özdabak’a 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi. İstinafa götürdüğüm­üz karar oradan döndü ve dava yeniden görüldü.

Ve mahkemeden yine mahkûmiyet kararı çıktı, ama bir fireyle. Önceki oybirliğiy­le verilmişti, bunda iki üye kararda ısrar etti, ama heyet başkanı beraatimiz­den yana görüş belirterek karşıoy yazısı yazdı. Bu karara da itiraz ettik ve istinaf, öncekinde “Dava, süresinde açılmamış” diyerek geri gönderdiği kararı bu defa esastan ve “kesin olarak” bozdu.

Bunun üzerine, dosyayı yeniden inceleyen mahkeme, sonuçta “sanıkların üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı­ndan, ayrı ayrı beraatleri­ne” karar verdi. Oy birliğiyle...

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye