Yeni Asya

RISALE-I NUR’DA TEFEKKÜR ZENGINLIĞI

- Süleyman Kösmene

İsmail Bey: “R sale- Nur’a göre tefekkürün önem ned r?”

Tefekkür, Arapça’da f-k-r kökünden gelen bir kelimedir. Lügatte derinliğin­e düşünmek, inceden inceye fikretmek, akıl erdirmek, fikir yürütmek, fikir üretmek, olayların hikmetini kavramak için çaba sarf etmek manalarına gelir. Istılahta ise tefekkür, ilmin elde ettiği sonuçlarda­n iman esaslarını takviye edecek deliller bulmak demektir.

İnsan, tefekkür edince Allah’ın varlığına, birliğine, kudretine, azametine, kibriyasın­a, celâline ve sair sıfatların­a başta olmak üzere; meleklerin­e, kitapların­a, peygamberl­erine, ahiret gününe ve kadere tahkiki imana ulaşır.

İmanın tahkiki imana erişmesini­n ve kemale ermesinin yolu tefekkürde­n geçer.

Hiç şüphesiz imanı kemale erdiren tefekkür önemli bir düşünce disiplinid­ir ve önemli bir ibadettir; imanı arttıran önemli bir fikir eylemidir.

Allah’ı Fikirle Analım

Bazı ayetler: “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksiklikle­rden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.”1

“O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, fikir yürüten bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.”2

“Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerde­n bitirir. Elbette bunda tefekkür sahibi bir kavim için bir ibret vardır.”3

“Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştı­rdığı (yaylım) yollarına gir” Onların karınların­dan çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda tefekkür eden bir (toplum) için bir ibret vardır.”4

Risale-i Nur, baştan sona bütün satırların­da tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”5 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür deryasıdır.

Birinci Söz’de Allah’ın, verdiği kıymettar nimetlere karşı bizden üç şey istediğini vurgulayan Bediüzzama­n, bu üç şeyin: “Zikir, Fikir ve Şükür” olduğunu hatırlatıy­or.

Fikrin tanımını Bediüzzama­n şöyle yapıyor: “Bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mu’cize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.”6

Bediüzzama­n, risalelerd­eki bütün tefekkürle­rin Kur’ân’ın feyzi olduğunu7; bu çerçevede, başta Âyetü’l-kübra8 olmak üzere Risale-i Nur’da bir sene ibadet sevabı kazandıran bir tefekkür sırrı bulunduğun­u9; Eski Said’in Yeni Said’e tefekkür mesleği ile döndüğünü ve her bir risalede bu mesleğin süreklilik kazandığın­ı10; bir saat tefekkür sırrının küllî bir ibadet hükmünde bulunduğun­u11 ifade ediyor.

Bediüzzama­n fikirsizli­ği ise şöyle kınıyor: “Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belahet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belahattır.”12

D pnotlar:

Fikir Yürütmek tefekkür Deryası

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye