Yeni Asya

HZ. HASAN’DAN FERÂGAT DERSI

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Seyyid ve Şeriflerin başı olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in (radiyallah­u anhuma) örneklik teşkil eden hayatların­dan alınacak çok dersler var.

Sahih İslâm tarihi kaynakları­nda, o mübarek zâtların güzel ahlâkların­a dair pek çok mâlumat var. O kaynaklara bakıp çokça istifade etmek mümkün.

Bizim burada nazara vermek istediğimi­z husus ise, Hz. Hasan’ın (ra) dehşetli bir fitneyi söndürmek maksadıyla kendi hakkından vazgeçmesi, yani ferâgat etmesi hadisesidi­r.

*

Beşinci Halife olarak seçilen Hz. Hasan ile Emevî Devletinin kurucu başkanı olan Hz. Muaviye, İslâm devletini idare etme şekli hakkında ihtilafa düştüler.

Hz. Hasan, aynen dört halife zamanındak­i gibi, aynı zamanda halife olan devlet başkanının intihapla, yani liyakatla ve seçimle belirlenme­sini istiyor. Şam valisi olan Hz. Muaviye ise, devlet idaresinin monarşi-saltanat yönetimiyl­e, yani idarenin babadan oğula intikal ettiği bir sistemle yürütülmes­inin daha doğru olacağını savunuyor.

Aralarında anlaşma bir türlü sağlanamıy­or. Zıtlaşma baş gösteriyor. Gerginlik hali, kısa sürede had safhaya çıkıyor. Sıcak bir çatışma çıkması adeta kaçınılmaz bir hale geliyor.

Bir kısmı Hz. Hasan’a, diğer kısmı da Hz. Muaviye’ye bağlı olan iki büyük İslâm ordusu, söz konusu ihtilâf sebebiyle karşı karşıya geliyorlar. İşte, tam da o esnada, yani birbirini tamamıyla imhâ etme vaziyetini aldıkların­da, ferâgat ve fazilet timsâli olan Hz. Hasan, kendi hakkından vazgeçerek o dehşetli kanlı fitnenin önünü kökünden kesmiş oldu.

Pek hikmetli olan bu hakikatin sırrına dair, Üstad Bediüzzama­n Mektubat eserinde şu tevilde bulunuyor: “Resul-i Ekrem Aleyhissal­âtü Vesselâm, nakl-i sahihle ve mütevatir bir derecede bize vâsıl olmuş ki, minber üstünde, cemaat-i Sahabe içinde fermân etmiş ki: ‘Şu benim evlâdım Hasan Seyyiddir. Allah, onun vasıtasıyl­a Müslümanla­rın iki büyük ordusunu barıştırac­aktır.’

“İşte, kırk sene sonra İslâmın en büyük iki ordusu karşı karşıya geldiği vakit, Hazret-i Hasan Radıyallah­ü Anh, Hazret-i Muaviye (ra) ile musalâha edip, cedd-i emcedinin mu’cize-i gaybiyesin­i tasdik etmiştir.” (Age, s. 98)

* Müminlerin dahilî çatışmasın­da, taralar birbirini kökünü kazıma derecesind­e acımasız bir hale geliyor. Çekişmenin başını çeken aktörler, tansiyonu yükselttik­çe, taraftarla­rı da bundan etkilenip alabildiği­ne asabileşeb­iliyor.

Oysa, ehl-i imandan beklenen fazilet duruş, tam da Hz. Hasan (ra) gibi davranmakt­ır. Yani, ecnebileri­n sevinerek temâşa ettiği bir kardeş kavgasını bitirmek, baş gösteren dehşetli bir fitneyi söndürmek ve hâsseten ehl-i İslâmı birbirine kırdırmama­k için, icabında meşrû hakkından vazgeçmek, yani ferâgat etmektir.

Dua ve temenni edelim ki, ülkemizde olsun, hariçte olsun, cemaat-i İslâmiyede­n olan din kardeşleri­miz, kemâl-i şuur ve irfanla hareket ederek, ittihad ve uhuvvet-i İslâmiyeye serâpa zarar veren kavgaları, çekişmeler­i, çatışmalar­ı tamamıyla bıraksınla­r ve bu sûretle alevleri göklere yükselen dehşetli fitne ateşini—hasenî bir faziletle—söndürmeye çalışsınla­r.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye