BEŞ YıLLıK BIR DAVADAN NOTLAR
Beş yıl devam ettikten sonra beraat kararıyla sonuçlanan dava serencamımızdan bazı önemli anekdotları bir defa daha kayda geçirerek hatırlatalım:
Dava açıldıktan sonra savcılığın hazırladığı iddianame, daha ilk aşamada mahkeme tarafından iade edildi. Böylece davanın dayandırıldığı iddiaların geçersizliği o anda belli oldu.
Ama iddia makamı başka birtakım dosyaları da işin içine dahil ederek ısrarını sürdürdü.
İlk duruşmada, iddianamede “suç delili” olarak gösterilen imzasız manşet ve haberler sorulup, bunların imza sahiplerini açıklamamızın teklif edilmesi üzerine şu cevabı verdik:
“Gazete manşetleri kurulundur, ama genel yayın yönetmeni ve o kurulun başındaki insan olarak oradaki imzasız yayınların tümünün sorumluluğunu da üstlenirim. Bir sorumluluk söz konusuysa yayın yönetmeni olarak birinci sorumluluk bana aittir.”
Sonuçta verilen beraat kararı ile imzalı veya imzasız yayınlarımızın hiçbirinin iddianamede bize yöneltilen ithama dayanak oluşturamayacağı hükme bağlanmış oldu.
Bir diğer önemli husus, gerek ilk duruşmada, gerekse sonrakilerde tekrarlanan HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) teklifiydi. Ceza yargılamaları için son dönemde getirilen bu düzenlemeye göre, iki yılın altında hapis cezasına karar verilmesi ihtimali söz konusu olduğunda sanığa böyle bir teklifte bulunuluyordu. Sanık teklifi kabul ederse hakkında verilen hükmün açıklanması erteleniyor ve beş yıl içinde kasıtlı bir suç işlemediği takdirde bu karar düşüyordu.
Ne var ki, teklifin kabulü, karara karşı itiraz yollarını kapatıyor ve HAGB’YE “evet” diyen sanık itiraz hakkından vazgeçmiş oluyordu.
Biz bu teklifi hiç düşünmeden reddettik. Hem suç isnadını kabul etmediğimiz hem de itiraz hakkımızı kaybetmek istemediğimiz için...
Bu arada HAGB, bir ağır ceza mahkemesi tarafından, bu düzenlemenin iptali talebiyle yapılan başvuru üzerine Aym’nin de gündemine geldi. Talebi değerlendiren yüksek mahkeme, HAGB’NIN iptaline karar verdi.
Böylece daha önce de yazıları ve çizgileri sebebiyle defaatle yargı önüne çıkmış olan bizlerin ilk kez bu davada muhatap edildiğimiz ve hukuk kriterleriyle bağdaştıramadığımız söz konusu düzenlemenin hukuka aykırı olduğu AYM kararıyla da tescil edilmiş oldu.
Netice olarak, sürecin başından itibaren “Hak yerini bulacak” dedik. Hukuktan ümidimizi kesmedik, hukuk mücadelesinden vazgeçmedik.
Aynı kararlılıkla yola devam inşaallah.