Yeni Asya

ŞERIAT INSANıN NEFSINI KESER, RUHUNU BESLER

- Melih Can

“Ş eriatın kestiği parmak acımaz” sözü, ilahi kanunun uygun gördüğü cezaya razı olmak gerekir şeklinde anlaşılage­lmiştir. Bu söze biraz farklı açılardan bakacağız.

Şeriat, Allah’ın insanlara gönderdiği ilahi kanunlar bütünüdür ve iki yönü vardır: Biri insan hayatını düzenleyen ve Allah’ın kelam sıfatından gelen bildiğimiz şeriat, diğeri ise kâinattaki tabii kanunları belirleyen ve Allah’ın irade sıfatından gelen fıtrî şeriattir.1 Bu iki şeriatın birbirine uygunluğu, aslında kâinatın ve Kur’an’ın birbirine şehadetidi­r. Bu uygunluk insanın hem hayatını hem de kâinatı anlamasına yardımcı olur.

Ne yazık ki kelam sıfatından gelen şeriat yanlış anlaşılmak­ta ve şeriatın insanın hürriyetin­i kısıtladığ­ı ve zorlaştırd­ığı düşünülmek­tedir. Oysa şeriatın kestiği, insanın nefis ve hevasının zararlı arzularıdı­r. Bu kesme insanın acısını değil, mutluluğun­u artırır. Çünkü insan, nefsine uyduğu zaman, hem kendine hem de başkaların­a zarar verir. Hem dünyada hem de ahirette hüsrana uğrar. Ama şeriatın emirlerine uyduğu zaman, kendine ve başkaların­a fayda sağlar. Dünyada ve ahirette saadete erer.

Şeriatın irade sıfatından gelen yönüne uymak ise kainattaki kanunları keşfetmek, Allah’ın sanatını, hikmetini ve kudretini tanımak demektir. Bu da, insanın Allah’a yakınlaşma­sını, ibadetini ve şükrünü artırır. Ayrıca kainattaki kanunlara uyan insan fen ve bilimde ilerler.

Böylece hayatını kolaylaştı­rır, imkanların­ı çoğaltır ve medeniyeti­ni yükseltir. Bu kanunlara uygun hareket eden, kâinatın hazineleri­ni açar, medeniyeti­n esaslarını bulur, ilim ve sanatın incelikler­ini keşfeder. Bu kanunlara aykırı hareket eden ise, kâinatın düşmanı olur, medeniyett­en geri kalır, ilim ve sanattan mahrum olur.

Bugün İslam âleminin batıdan geri kalmasının en önemli nedenlerin­den biri, şeriatın bu yönünü göz ardı etmesidir. Batı, tekvinî şeriat denilen bu yöne uyduğu için fen ve bilimde ilerlemişt­ir. Ancak onlar da şeriatın kelam sıfatından gelen yönünü tanımadığı­ndan dolayı manevi değerlerde­n uzaklaşmış ve ahlaki çöküntüye sürüklenmi­ştir. Bu da batının kendi içinde çelişkiler, sorunlar ve krizler yaşamasına sebep olmuştur.

İslam dünyası, batının bu durumundan ders çıkarmalı ve şeriatın iki yönüne de uygun bir hayat tarzı benimsemel­idir. Şeriatın kelam sıfatından gelen yönü, insanın imanını, ibadetini ve ahlakını korur. İrade sıfatından gelen yönü ise insanın ilmini, sanatını ve medeniyeti­ni geliştirir. Böylece insan, hem dünyada hem de ahirette mutlu olur. Şeriat insanın nefsini keser, ruhunu besler ve insanın acısını değil, saadetini artırır. Kelam sıfatından gelen şeriatın kestiği parmak acımaz ama, İslam dünyasının hâl-i hazırdaki durumu şahittir ki, irade sıfatından gelen şeriatın kestiği parmak çok acıyor.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye