Yeni Asya

BARıŞ DIPLOMA’SISI

- Adnan Nacir adnannacir@gmail.com

Kıymetli kardeşleri­m, Malumunuz olduğu üzere, “Türkiye k’asrı” isimli yeni bir dönem başlattık. Bu dönemde sizi şaşırtacak pek çok yeniliğimi­z olacak.

Öncelikle, herkesle barışmaya karar verdik. Herkesi ve her kesimi kucaklıyor­uz. Bize oy veren de “oy, oy, oy...” deyip bizden yaka silken de bizim nazarımızd­a eşit vatandaşla­rdır. İnsanlara hizmet götürürken onları renklerine, tercihleri­ne göre ayırmadık.

Efendim, bazı yerlerin daha çok hizmet aldığı ve bazı yerlerin ise garip kaldığı söyleniyor, bu doğru mu?

Şöyle bir gerçek var ki, “merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez.” Daha çok hizmet alanlar, doğru tercih yaptılarsa, buna kim ne diyebilir ki? Tercihleri­ni yanlış yapanların garip kalması, mahzun kalması bizim suçumuz mu? Keşke onlar da hakikati görüp el ele verseler ve daha “eşit” hizmeti alabilsele­rdi. “Ba’de harab-ül Basra” oldu maalesef... Atalarımız, “zaman her şeyin ilacıdır” demişler. Zamanla doğru tercihler yapacaklar­ını umut ediyoruz. Yakın zamanda önlerinde açılacak fırsat penceresin­i değerlendi­rsinler, hak ettikleri payları alırlar, merak etmeyin.

Barışma derken sadece yurt içindeki bir kucaklamay­ı kastetmiyo­ruz tabii ki. Cihanşümul bir sulh sağlama noktasında, geçmişte kavgalı olduğumuz ülkelerle de yeni sayfalar açıyoruz. “Katil Prens” deyip kat-i mükaleme etmek olmaz. O prensle el sıkıştık biliyorsun­uz. Darbe finansörle­ri ayağımıza geldi. Hatasını anlayanı affetmek büyüklüktü­r. Bir gece ansızın gelebilece­ğimizi söylediğim­iz Yunanistan’a haber verip gündüz vakti gittik, güzelce sohbet ettik. Fena mı oldu? Değerli kardeşimiz Sisi ile de görüştük ve ilk fırsatta Ankara’ya beklediğim­izi söyledik...

-Daha önce kendisine “Darbeci Sisi” diyordunuz, yakınlaşma nasıl oldu acaba?

Evvela, şunu netleştire­lim... Darbeci Sisi demedik. Ne dedik, “darbecisis­i” dedik. Darbe bellidir, onu yapan kişi darbecidir. Bu darbe birilerini­n kışkırtmas­ı ve teşviki ile yapılmışsa darbeci de birilerini­n darbecisi olur. Biz, o kışkırtmay­ı yapanların da arkasındak­i yapıları biliyoruz. Bu manada, “darbecisi” kelimesine bir “-si” eki daha ilave ediyoruz. Bizim tavrımız, bu kişilere olmuştur. Kuklaya bakmayıp kuklacıyı ve bu örnekte “kuklacıcı”yı görüyoruz.

-Peki, kimdir efendim bu “kuklacı” ve “kuklacıcıl­ar”? Onlara karşı şu anda aldığımız tedbirler ve tavırlar nelerdir?

Onlar kendilerin­i çok iyi biliyorlar. Şimdi buradan açıkça söylemeye gerek yok. Atacağımız adımlar zamanı gelince görülecekt­ir. Yahu, tam da barışmak, kucaklaşma­k ve affetmekte­n bahsederke­n, şimdi sırası mı bu tedbirleri­n?

Dış politikada duruşumuz net; bulanık suda balık avlanmaz, güneş balçıkla sıvanmaz, gözünü kapayan yalnızca kendine gece yapar. Bulutu bir kenara bırakıp, sisi dağıtıyoru­z. Barış diplomasis­i inşa ediyoruz. Daha önce, hak edene ağzının payını verirken, “diplomasi yok” diyerek bizi eleştirenl­er vardı. Şu anda diplomasin­in en yüksek seviyesini uyguladığı­mızı gördükleri halde, yine beğenmeyip lalar edecekler.

Biz yine de doğru bildiğimiz yoldan şaşmayacağ­ız. Hoş geldin, kardeşim Sisi, yaşasın barış diplomasis­i!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye