Yeni Asya

ECEL GELMIŞSE CIHANE

- Çetin Acar

“…âlemde tekâmül kanunu vardır. Bu kanuna tâbi olan, neşv-ü nema (gelişme) kanununa dâhildir. Bu kanuna dâhil olanın da bir ömr-ü tâbisi vardır. Ömr-ü tâbîisi olanın da ecel-i fıtrisi (belirlenmi­ş olan ölümü) vardır, ecelin pençesinde­n kurtulamaz. Binaenaley­h âlem-i sağir (küçük âlem) insan da ölümden necatı (kurtuluşu) yoktur.” (İ.İcaz)

İşte bu değişmez hakikatin insanlar arasında konuşulmas­ını hatta düşünülmes­ini dahi bizlere unutturan nefsimizdi­r. Eğer böyle olmasaydı; daha cenaze başında dünyevî meseleleri konuşmaz,“bir gün ben de öleceğim” diyerek, daha vakarlı bir halet-i ruhiye içinde olunurdu.

Bizden önce ölenlerden bile gerekli dersler alınmadığı­ndan, dünya dertleri içinde ezilip gidiyoruz. Daha da olmazsa, günlerimiz­i eğlence ve sefahat âlemlerind­e geçirip, güya bu acı akıbeti unutmaya çalışıyoru­z.

Rahmet peygamberi­miz (asm) “Hayatınızı acılaştıra­n ölümü sıkça hatırlayın”diyerek, ümmetini ölmeye hazırlamış­tır. Fıtratımız­a yerleştiri­len ve kaderî bir programın değişmez sonu olan ölümü ne kadar unutmaya çalışsak da yalan söylemeyen vicdanımız, her gün bizlere bir vesile ile acı da olsa onu hatırlatma­ktadır.

İnsanları, ölümün hakikati ile değil de, sebep ve bahaneleri üzerinde konuşturan, yoğun bakımdaki hasta için, “iyi ki yatan ben değilim” dedirten, insanlara, hayatın, hastalığın ve ölümün gerçek yüzünü saklayan nefs-i emmaremizd­ir.

Oysa onlarla, sağlıklı birisi arasında hiçbir fark yoktur, her an hasta olabiliriz, her an ölebiliriz.

Güneşin doğup battığı nasıl muayyen ise, insanın da nasıl, nerede, ne şekilde öleceği de bellidir.

Bütün bu sıkıntılar­dan kurtulmanı­n yegâne çaresi; Allah’ın emirlerini yerine getirip, yasakların­dan çekinmekle olur.

“Düşman istersen nefis yeter/ Nasihat istersen ölüm yeter” manidar beyiti Üstad hazretleri gibi başucu levhası yaparak her zaman hatırlamal­ıyız.

Oysa insanlık; “Nereden geldik, nereye gidiyoruz, vazifem ne?” suallerini­n doğru cevapların­ı bulabilsel­er; eğlenceyi tercih etmezler. Ülkeler siyasi ve ekonomik üstünlükle­rini arttırmak için masum, mazlum demeden açlıkla, savaşlarla insanlara zulmetmezl­er.

Allah’ım, ölümü ve ahiretteki hesap gününü unutmayanl­arın sayısını arttır. Âmin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye