Yeni Asya

İMANLı INSAN TARIFINE GELINCE...

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan afersadogl­u@hotmail.com

İnsan kendisini nasıl tarif ederse, hayatını da ona göre şekillendi­rir, sonunu da ona göre hazırlar. Felsefe ve filozolara göre insan nedir?

Konfüçyus: “İnsan, öğrenen hayvandır.” Sokrates: “İnsan, sorgulayan hayvandır.” Sofistler: “İnsan, kazanan hayvandır.” Platon: “İnsan, toplumsal hayvandır.” Aristo: “İnsan, düşünen hayvandır.” J. Dewey: “İnsan, çıkarını düşünen hayvandır.”

Descartes: “İnsan, konuşan hayvandır.” ●Hegel; “İnsan, sistematik hayvandır.” Nietzsche: “İnsan, düpedüz hayvandır!..” Bu tarilere göre, “insan hayvanoğlu hayvandır!”

İmanlı insan tarifine gelince: Kur’an müfessiri Bediüzzama­n’a, göre insan nedir? Çok muhteşem, girift, karmaşık ve bilinmezle­ri içinde toplayan ruh ve bedeniyle insan Kur’an’i tabirle,“ahseni takvim”1 en güzel şekilde, en mükemmel ve tam kıvamda, herbir duygu, duyu, alet, cihaz ve organı bir kudret mucizesi olarak yaratıldı. Her şeyi kapsayacak potansiyel halinde yetenekler verildi… Ve,“netice-i hilkat (yaratılışı­n sonucu, özeti, meyvesi)…”2 yapıldı. İnsan, “Cenâb-ı Hakkın antika bir sanatıdır ve en nâzik ve nâzenin bir mucize-i kudretidir ki, insanı bütün esmâsının (isimlerini­n) cilvesine mazhar ve nakışların­a medâr ve kâinata bir misâl-i musağğar (küçültülmü­ş örneği, minyatürü) sûretinde yaratmıştı­r.”3

Ruh nedir? Potansiyel halinde çok letâif, ince duygu, his ve hasletlerl­e donatılan “Ruh, bir kanun-u zîvücud-u haricîdir, bir namus-u zîşuurdur. Sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı iradeden gelmiş, kudret ona vücud-u hissî giydirmişt­ir, bir seyyâle-i lâtifeyi o cevhere sadef etmiştir. Mevcut ruh, mâkul kanunun kardeşidir. İkisi hem daimî, hem âlem-i emirden gelmişlerd­ir. Şayet nevilerdek­i kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-u haricî giydirseyd­i, ruh olurdu. Eğer ruh, şuuru başından indirse, yine lâyemut bir kanun olurdu...”4

Ruh, harici vücut, kanun, namus, sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, âlem-i emir, sıfat-ı iradeyi anlamak için kâinatın “halk ve emir âlemlerini” bilmek lazım: Halk âlemi; gözle görülen, müşâhade edilen maddi âleme verilen isimdir. Toprak, ateş, su, bitki, ağaç, güneş, gibi. Âlem-i emir ise, kanunlar, yani, komuta âlemidir. Mesela, ruh/duygular, çekim kanunu, ivme kanunu, vs., gibi, Cenab-ı Hakk’ın irade sıfatının tecelli edip hâkim olduğu âlemdir. Ve, “Sâniine intisabdan ibâret olan imân, insandaki bütün âsâr-ı sanatı izhâr eder. İnsanın kıymeti, o sanat-ı Rabbâniyey­e göre olur ve âyine-i Samedâniye itibâriyle­dir. O halde, şu ehemmiyets­iz olan insan, şu itibarla bütün mahlûkat üstünde bir muhatab-ı İlâhî ve Cennete lâyık bir misafir-i Rabbânî olur.”5

D pnotlar: 1-T!n Sures!, 4.; 2-Sözler, Enst./!ntr., s. 289.; 3-Age, s. 282.; 4-Mektûbât, s. 454.; 5-Sözler, s. 282.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye