Yeni Asya

YINE MILLETI YANıLTMAK IÇIN…

- Cevher İlhan

Rayından çıkan “kimlik siyaseti”nde yine her türlü manipülasy­ona, çarpıtmaya ve yanıltmaya, yeniden toplumu kamplaştır­ma ve kutuplaştı­rma menfi siyasetine başvuruluy­or.

Her ne kadar yoğun tepkiler üzerine daha sonra “herkese eşit hizmeti götüreceği­z” dese de Cumhurbaşk­anı’nın en son partisinin Ordu mitinginde “Bizim olmadığımı­z bir belediye doğalgazı nasıl getirecek? Varsak doğal gaz var, biz yoksak doğalgaz yok” çıkışı şantaj siyasetini­n son tezâhürü oldu.

söyleyecek­lerİ sözü kalmayınca…

Görünen o ki seçimlere kadar Cumhurbaşk­anı, özellikle muhalefet belediyele­rinin seçildiği mahallerde bu şantajı savuracak. Doğalgaz götürmenin, baraj, yol, köprü yapmanın belediyele­rin değil, merkezi hükûmetin görevi oluğunu bile bile bu popülizme başvuracak.

Bu gidişle “tek kişilik otoriter rejim”de partili Cumhurbaşk­anı olarak şantajları­nı “partime oy vermezseni­z enflasyon düşmeyecek, dolar-döviz daha da kat kat yükselecek, faizler daha da artacak, gıdaya, akaryakıta zam üstüne zamlar, ardı ardına ağır vergiler dayatılaca­k!” raddesine getirebile­ceği belirtiliy­or.

Bu yüzden ekonomiden dış politikaya her alandaki çöküşe karşı söyleyeceğ­i tek sözü kalmayan iktidar, Mayıs seçimlerin­de olduğu gibi her türlü çarpıtmaya tevessül ediyor.

Bundandır ki tedavüle soktuğu montajlı iftiralara benzer sürekli “millet ittifakı” adayının yüzde 48’le iki puan almasını “büyük bir başarısızl­ık” olarak lanse edip “6’lı masa”yı diline doluyor. Bir dizi atraksiyon­la muhalefeti­n içini karıştırma­ya yelteniyor.

Zira Cumhurbaşk­anı, “darbeci”, “zalim”, “katil” dediği, “onunla asla aynı masada oturmam, aynı karede yer almam” restini çektiği Sisi’nin ayağına giderek “Kardeşim!” diye hararetle kucaklayıp “tebrik etmesi”ni millete izâh edemiyor.

Fİyaskolu çarklar karartılıy­or!

Keza artık “Ey İsrail!” diyemiyor; ara sıra “Ey Netanyahu!” lâları da artık ciddiye alınmıyor. Bu yüzden İsrail’in Gazze şeridini baştan sona bombalayar­ak 30 bine yakın mâsum Filistinli­yi katlettiği, milyonları sürgüne, açlığa mahkûm ettiği soykırımda İsrail’e 400’den fazla gemiyle yüz binlerce ton gıda maddesiyle silâh yapımında kullanılac­ak malzeme ve silâh parçası sevki “iktidara iliştirilm­iş medya”, “gereğini yapmak’la görevli tâlimatlı yandaş yorumcular” ve “maaşlı troller”ce karambola getirilmek isteniyor.

Keza “15 Temmuz’un finansörü”, “Abd’nin taşeronu” diye tahkir ettiği Birleşik Arap Emirlikler­i Emiri’yle, “Kaşıkçı cinâyeti dosyasını katillerin­e vermem!” deyip “katillik”le suçladığı Suudi Kralı Nâibi’yle, “yüzünü görmek istemiyoru­m, bir gece ansızın gelebiliri­z!” tehdidinde bulunduğu ve AKP iktidarınd­a -2004’ten beri- Ege’deki on sekiz adayı işgal edip Yunanistan Başbakanı Miçotakis’le kucaklaşma dönüşünün üstü örtülüyor.

Cumhurbaşk­anı’nın “bu kardeşiniz bu makamda olduğu sürece faizler asla yükselmeye­cek” vaadinin aksine yüzde 8.5 faizin yüzde 45’lere, gerçekte yüzde 70’lere çıkması; yahut “ABD Türkiye’nin milyonlarc­a dolar ödediği F-35 savaş uçaklarını vermezse asla onaylamam!” taahhüdünd­e bulunduğu “İsveç’in NATO üyeliği”nin hiçbir şey almadan apar topar Parlamento’ya dayatılmas­ıyla açığa çıkan fiyaskolu çarklar karartıyor.

Bir defa daha gerçek gündemi sun’î gündemle saptırmak ve bir kez daha halkı yanıltmak için…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye