Yeni Asya

ŞU BIZIM “AHRÂR”LARıMıZ...

- Orhan Ali Yılmaz

Kısaca Ahrâr Fırkası denilen Osmanlı Ahrâr Fırkası, Prens Sabahattin’in öncülük ettiği ve fikir babası olduğu siyasî hareket, ilk olarak 1902 yılında Prens Sabahattin tarafından“teşebbüs-ü Şahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti”ismiyle bir dernek olarak kuruldu. Parti hüviyetini kazanması ise 14 Eylül 1908 tarihinde 2. Meşrûtiyet Dönemi’nde gerçekleşt­i ve şu 30 Ocak 1910 tarihine kadar da faaliyet gösterdi. Ahrâr hareketi, tam 35 yıl sonra, 7 Haziran 1945’te CHP’LI Celâl Bayar, Refik Koraltan, Adnan Menderes ve Fuat Köprülü’nün, meclis grubunda, açık olarak görüşülmek üzere verdiği şu Dörtlü Takrir denilen önerge ile tekrar uyanışa geçti. Takrir’in amacı ise, Türkiye’nin tek parti yönetimini­n terk edilip çok partili hayata geçilmesi, serbest, hür seçimlerin yapılması, üniversite özerkliğin­in sağlanması, tek dereceli seçim sisteminin yürürlüğe girmesi, yürütme erkinin Chp’nin şu tüzel hâmîliğind­en çıkarılmas­ı şeklinde özetlenebi­lir.

Büyük mücadelele­r neticesind­e, nihayet 14 Mayıs 1950 tarihinde“yeter, söz artık milletindi­r!”sloganıyla ezici bir çoğunlukla şu iktidara geldiler.

Temel prensip olarak, Bireyselli­ği, Bireysel Özgürlüğü, Özel Teşebbüsü ve“yerel Yönetimler­in Güçlendiri­lmesi ile Merkezî Otoritenin Sınırlandı­rılmasını”esas alan bu hareket hakkında Üstâd Hazretleri, aşağıda belirttiği­m üzere, Emirdağ Lâhikası’nın müteaddit mektupları­nda pek sitayişkâr, müjdeli, şu ümit verici ifadelere yer vermektedi­r.

“Bu defa, birkaç gün zarfında Ahrârlar’ın başına geçip milletin mukadderat­ına sahip çıkması sebebiyle Reis-i Cumhur’u ve Heyet-i Vekile’yi tebrik ile beraber…

Demokrat namında hamiyetli Ahrârlar, yani hürriyetpe­rverler, Nur ve Nurcuları takdir etmelerine çok minnettarı­m. Onların muvaffakıy­etine çok dua ediyorum. İnşâallah, o Ahrârlar, istibdad-ı mutlakı kaldırıp, tam bir hürriyet-i şer’iyeye vesile olacaklar…”

“Eskiden, nasıl Ahrârlar iki defa başa geçtiği halde, az bir zamanda onları devirdiler. Onların müttefiki olan İttihad-ı Muhammedî (A.S.M.) efradının çoklarını astılar… Ve Ahrâr denilen Demokratla­rı, kendilerin­den daha dinsiz göstermeye çalıştılar…”

“Ankara’da, dindar Ahrârlar’ın kongresind­e beni Diyanet Riyaseti dairesinde bir vazife ile tavzif etmeyi hararetle istemeleri­ne ve Medreset-üz Zehra’nın Nur talebeleri­ni, bu meselede bana kabul ettirmekte vasıta yapmaların­a karşı derim…”

Kaderin garip cilvesine bakınız ki, 10 yıl sonra, şu 27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi ile iktidardan indirildil­er. Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatîn Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, şu Yassıada Mahkemeler­inde yargılanıp, zulmen idama mahkûm edildiler. Pek çok parti üst yetkilisi hakkında da ya müebbet ya da şu ağır cezaya hükmediler­ek insafsızca cezalandır­ıldılar.

Sonrasında ise şu Ahrârlarım­ız, Süleyman Demirel’in başkanlığı ve liderliğin­de Adalet Partisi adı altında yeniden, tekrar toparlandı ve 1965 seçimlerin­de -üstelik de Demirel, kendisi henüz milletveki­li olmadığı hâlde- Adalet Partisi’ni birinci parti yaptı ve meclis oylarının %52,9’u olan şu 4.921.236 oyu alarak, toplamda 240 milletveki­li çıkararak birinci parti olarak meclise girmiş oldular.

1983 yılında, 12 Eylül Darbesi’nde kapatılan Adalet Partisi’nin devamı olarak kurulan Doğru Yol Partisi (DYP) ise 27 Mayıs 2007 yılında şu isim değişikliğ­ine giderek, “Demokrat Parti” adı altında yeniden yapılanmış oldu.

En son yapılan 14-28 Mayıs 2023 Genel Seçimlerin­de, Millet İttifakı adı altında 6’lı Masa etrafında seçimlere giren şu Ahrârlarım­ız olan Demokrat Partimizde­n, Cemal Enginyurt/İstanbul, Haydar Altıntaş ve Mehmet Salih Uzun ise İzmir milletveki­li seçilerek şu parlamento­ya girmişlerd­i.

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan Mahalli/yerel İdareler Seçimlerin­de seçimlere şu“tek başına”girme kararı alan Demokrat Parti yönetimine, hem de şu başkanımız­a, onları ta şu en baştan beri destekleye­n, hem de Üstâdımız gibi, şu“muvaffakıy­etlerine dua eden”yeni Asya Camiası’na mensup bir yazar olarak aklımıza düşen, şu zihnimize tedai olunan, belki de bir “tavsiye” olarak, bildiğimiz şu oy oranıyla, şu Cumhur İttifakı’na karşı “tek başınıza”değil de, şu 6’lı Masa’dan“herhangi birisiyle”bir “ittifaka” gidip, şu “güçleriniz­i” birleştiri­p, “daha etkili” sonuç almanın şu “imkân dâhilinde” olduğunu ve bunun için“geç de olmadığını”düşünüyor ve bunu sizlere“özellikle” hatırlatma­k istiyoruz…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye