Makinelerin çağı
İAZIZ Said Taşitçi
nsanlara ihtiyacımız var mı? Bu zamanın iş gücünde insanlar büyük rol oynuyor olsa da bu durum çok hızlı değişecek. Teknoloji ve inovasyon o kadar ilerledi ki artık birçok işi makineler yapabiliyor. Hatta insanlardan daha iyi, hızlı ve düşük maliyetli yapabiliyorlar. Geçmişte makineler sadece basit işleri ucuza yapabiliyordu günümüzde ise editörlükten yazarlığa, veri analizinden finans yatırımına kadar pek çok kompleks işi yaptırabiliyoruz. Çünkü en karışık işleri bile çok basit parçalara ayırıp tamamlayabiliriz ve bu süreci makinelerde öğrenebiliyor.
Geçen yıllarda yaşanan yapay zekâ devrimi ile öğrenme algoritmalarının ve makine öğrenmesinin ne kadar geliştiğini hep beraber gördük. Bir iş hakkında yeterince veriyi makineye analiz ettirirseniz işin sonunda insanlardan daha verimli bir şekilde işleri yapan bir makine ortaya çıkar.
Fazla geleceğe gitmeye gerek yok, günümüz teknolojisi ile bile makinaların bizden iyi yapamayacağı çok az şey var. Peki, insan faktörü neden hâlâ bu kadar önde?
Pek çok sebepten. En önemli iki başlıktan birincisi: Maliyet. Makine üreten makinaları üretmek yatırım, ar-ge ve zaman istiyor. Bu sebeple bir iş kolunu otomasyona bağlamak ilk sefer için maliyetli, bu uzun vadeli yatırım yerine insan gücüne dayalı kısa vadeli işe odaklanmak hala çokça tercih edilen bir çözüm.
Bir başka girişim, yatırımı ve ar-ge’yi yaptıktan sonra bunu kopyalamak daha kolay. Diğer sebep; alışkanlık. Evet, insanlık teknoloji olarak ne kadar ilerlese de nesillerin alışkanlıklarını değiştirmesi çok zor oluyor. Günümüzde kasiyerlere ihtiyaç yok, ama insanlar alışverişi robotlarla yapmak istemiyor, bankacıya ihtiyaç yok, ama konu özellikle para olunca bir muhatap aranıyor, basit hastalıkları teşhis için doktora bile gerek yok, ama yazılıma güvenilmiyor.
Bu durum her nesilde değişecek, daha kabul edilebilir ve normal olacak. Yeni nesiller milyonlarca veriyi analiz edip insan hatasından muaf çözümler sunan makinalara güvenmeyi öğrenecek, robotların gerçekçiliği arttıkça insan iletişimini aramaktan vazgeçecek.
Yine ilk sorumuza geri döndük insana ihtiyaç var mı? İnsanların oluşturduğu daima üreten ve tüketen toplum döngüsü meydana geliyor. Gelecek yarım yüzyılda bilimi ve teknolojiyi ilerleten çok küçük bir insan güruhu hariç, insansız bir sistem hedeleniyor.
Artan nüfus bu işsizlik ile nasıl baş edecek? Bazı çözüm önerileri olmakla beraber en popüler olan temel gelir (universal basic income) modelli toplum kurmak. Bu başka bir yazının konusu. Evet, yapay zekayı herkes her yerde kullanmaya başladı ve kısa zamanda ne kadar geliştiğine şahit. Gün geçtikçe insandan ayırt etmesi zorlaşan makineler ve yapay zekalar çıkıyor.
Artık fark etmeliyiz ki makinelerin çağları gelmiyor, zaten burada. İnsana ise çok problem çıkaran eski modeller olarak bakılıyor.