Diş hekimliğinde uu iki katına çıkartan şeyler-2
FİDANLIK SAĞLIK SERVİSİ
Dişlerinizin; geceleri, uykunuzdan uyandıracak kadar ağrıyıp sabahleyin geçtiği oldu mu? Neden gecenin hiç olmadık vaktinde dişlerimiz daha çok ağrır? Çünkü… Damarlarımızın genişlemesini sağlayan ‘histamin’ hormonu, geceleri daha çok salgılanır ve ağrının iletilmesi, hissedilmesi böylece artmış olur. Bu durumdan muzdarip iseniz, gecikmeden hekiminize gözükmeyi ihmal etmeyin!
Bizi grip eden bakterilere karşı kullandığımız antibiyotikler, neden dişimizi enfekte eden ve çürümesine sebep olan bakteriler için etkili olmaz? Diş çürüğünü ilaç içerek geçirebilir miyiz? Maalesef ki hayır! Dişimizdeki
bakteriler, çürük bölgelerinde o kadar fazla lokalize olurlar ki ilaç içerek köklerini kurutmak mümkün değildir. Profesyonel diş hekimliği cihazları ile, dişin ilgili kısmı kazınmalı ve üzeri tekrardan bakteriyi sızdırmayacak şekilde dolgu ile kapatılmalıdır.
Eski cıva (amalgam) dolgular gerçekten zararlı mıydı, neden kullanımları azaldı?
Aslında halen büyüklerimizde sıklıkla rast geldiğimiz ve içerisinde cıvadan çinkoya pek çok element bulunduran amalgam dolgular, içerisindeki cıva sebebiyle artık korkulan bir materyal oldu. Esasen cıvayı yutmak değil solumak zehirleyicidir. O yüzden amalgam dolgular sanıldığı kadar toksik değildir. Günümüzde onun yerini alan ‘kompozit’ dolguların revaçta olmasının sebebi de estetik özellikleridir. Dayanıklılık ve sızdırmazlık açısından amalgam, kompozitten daha sağlıklı ve kuvvetlidir.
Diş tedavisi gördükten sonra, hekimin telkin ettiği ‘2 saat bir şey yiyip içmeyin!’ tavsiyesi; anestezinin, etkisinin geçme süresi ile ilgilidir.
Eğer alt azı dişlerinizle ilgili tedavi gördüyseniz yarı çenenizin, dudaklarınızın ve dilinizin uyuşukluğu geçmeden yaptığınız yeme içme faaliyeti, fark etmeden kendi dilinizi, yanağınızı ısırmanıza sebep olabilir. Ayrıca anestezinin etkisi geçinceye kadar uyumak da aynı tehlikeleri barındırıyor.
Alt çene kemiğimiz ‘mandibula’; vücutta, gelişimini en son tamamlayan kemiğimizdir.