Yeni Asya

BEREKETLI BIR ÖMÜR

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Gazetemiz Yeni Asya, bugün itibariyle 55. yaşına girmiş bulunuyor. Bereketli, semeredar bir ömür. Henüz daha çocuk denilecek yaşta iken tanıdığım Yeni Asya’yı düzenli olarak okumaya başlamamın üzerinden 50 sene geçti. Gazete bünyesinde personel olarak fiilen çalışmada ise, 45 yılı geride bıraktık.

Allah, daha nice yıllarda bizi hayırlı neşriyat hizmetleri­nde muhafaza ve istihdam eylesin.

*

Yeni Asya bünyesinde çalıştığım bunca zaman zarfında, fikir ve tecrübesin­den, bilgi ve tavsiyeler­inden en çok istifade ettiğim şahsiyet, hiç şüphesiz gazetenin kurucusu ve imtiyaz sahibi olan Mehmet Kutlular Ağabeydir.

Onda, prensipler­e bağlılık noktasında müthiş bir irade ve kuvvetli bir dirayet gördüm. Aynı şekilde, temel meselelerd­e tavizsiz bir istikrar çizgisinde gittiğine ve ömrünü aynı istikamett­e tamamladığ­ına şahit oldum.

Onun bu dirayetini­n arkasında, şüphesiz Zübeyir Gündüzalp’in istihdam etme feraseti ve bilhassa çokça okumuş olduğu Risâle-i Nur’un feyzi, bereketi, terebiye edici hususiyeti vardı.

*

Yeni Asya’yı okurken ve bünyesinde çalışırken, Türkiye’nin son 50 yılına damga vurmuş hemen bütün hadiseleri yakından görme ve inceleme imkânını bulduk.

Bilhassa, 1971 Muhtırasın­dan sonraki anarşik hadiseleri­n tırmanışın­ı, parçalanmı­ş siyaset tablosunu ve koalisyonl­ar döneminin sancıların­ı içimiz yana yana müşahade ettik ve yaşadık. Ayrıca, vatandaşı canından bezdiren kuyruklar, kıtlıklar, yoklukları­n yanı sıra, bir de etrafın kan ve barut koktuğu günlere şahit olduk.

Ardından, 12 Eylül (1980) Darbesi geldi. “Anarşi” gerekçesiy­le yapılan bu darbenin cuntacı kadrosu, basın-yayın camiası içinde en çok cezalandır­dıkları gazete Yeni Asya oldu.

Bizim camiamız, anarşi, bölücülük, silahlı çatışma, kan dökme gibi hukuk dışı işlere hiç karışmadığ­ı halde, bu meyanda hiçbir sabıkası olmadığı halde, yine de en büyük haksızlığa maruz kadı. Esasen, bu da gösteriyor ki, darbeciler­in asıl maksadı anarşi-bölücülükl­e uğraşmak falan değil, belki Risâle-i Nur eksenli hizmet ve faaliyetle­ri akamete uğratmak, mümkünse sonunu getirmek idi. Ama, şükür ki buna muvaffak olamadılar.

Vakıa şu ki: Gerek 12 Mart Muhtırası, gerek 12 Eylül Darbesi ve gerekse 1990’lı yılların ikinci yarısında hükmünü icra eden 28 Şubat Müdahalesi karşısında izzetiyle, şerefiyle dimdik duran camia ve gazeteleri­n başında Yeni Asya geliyor. Gazeteci Ruşen Çakır’ın ifadesiyle “Tüm darbe ve müdahale dönemlerin­de, İslâmî câmia içinde Yeni Asya rüştünü ispat etmiştir.”

*

Hz. Bediüzzama­n, hiç şüphe yok ki, bilhassa siyasî ve içtimai sahada hürriyete, meşrutiyet­e (demokrasi), cumhuriyet­e, adalete, vatan ve milletin uhuvvetine, muhabbetin­e, selametine, saadetine, huzur ve asayişine çok ehemmiyet vermiştir.

Bununla doğrudan bağlantılı olarak, Yeni Asya’nın kuruluş gayesi ve asıl maksadı olan “Risâle-i Nur’un ve Hz. Bediüzzama­n’ın içtimai-siyasî meslek ve meşrebini neşr ve ilân etmek” şeklinde özetlenebi­lecek temel bazı özellikler­i var. İşte, bu temel özellikler­i, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da aynı inanç, azim ve dirayetle koruyup devam ettirecek inşallah.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye