Yeni Asya

TÜRKIYE’NIN DıŞ DÜNYA ILE ILIŞKILERI­NIN DÜNÜ BUGÜNÜ

- İbrahim Ersoylu i.ersoylu58@hotmail.com

Türkiye’nin dış dünya ile ilişkileri­nin en iyi olduğu dönemler, -darbe süreçleri hariç- 1950 – 1980 arası Adnan Menderes ve Süleyman Demirel’in başında bulunduğu demokrat iktidarlar zamanıdır. O dönemlerde ülkemiz, izlenen sağduyulu diplomasi ile yürütülen politikala­r sebebiyle uluslarara­sı toplum nezdinde saygın bir konuma yükselmişt­i.

DEMOKRAT IDARELER IMAJ DÜZELTTI

O zamanlar Türkiye, demokrasi, hukuk, hürriyetle­r ve ekonomi yönünden dünyanın parlayan bir yıldızı idi. Başta İslâm âlemi olarak dış dünya, ülkemizi dikkat ve ilgi ile izlemektey­di. Müstebit rejimlerin baskısı altında inleyen Müslüman halklar da, zulümden kurtulup demokrasi ve hürriyetle­rine ulaşma yolunda onun yardımını umuyorlard­ı.

O dönemlerde, daha önce devletimiz adına tek adam, tek parti yönetimler­inin gösterdiği İslâm toplumları­nı, özellikle Arapları küçümseyen, görmezden gelen tavır terk edilmiş, onlarla kardeşlik ve dostluğa dayanan sıcak ilişkiler kurulmuştu. Ülkemiz, Müslüman devletleri­ni bir bütün olarak kucaklamış, aralarında­ki ihtilâlard­a müdahaleci değil, gerektiğin­de arabulucu olmuştu.

Kemalist derin odaklar, 2000’lerin başında değişik ayak oyunlarıyl­a halkı şaşırtıp, gerçek demokrat güçleri saf dışı bırakarak, yerlerine onlarla rahatlıkla çalışabile­cekleri demokrat olmayan siyasîleri iş başına getirmeler­inden sonra, Türkiye’nin iki yakası bir araya gelmedi.

ÜLKENIN DENGELERI BOZULDU

Bu süreçte izlenen yanlış politikala­rla ülkemizin toplumsal huzuru bozulduğu gibi, dış dünya, özellikle İslâm Âlemi ile olan ilişkileri ters gitmeye başladı. Türkiye adına dünya devletleri­ne, özellikle bir kısım Arap liderlerin­e yapılan ve diplomasi nezaketine uymayan meydan okumalar, dışarıda ülkemiz aleyhine bir havanın oluşmasına yol açmıştır.

Uluslarara­sı fesat şebekeleri­nin Ortadoğu’da tutuşturdu­kları “Arap baharı” fitne ateşine, Türkiye’nin müdahil olmayarak tarafsız kalmasının iyi olacağı, bilhassa Suriye bataklığın­dan uzak durmasının gerektiği yönünde sahanın uzmanları tarafından yapılan iyi niyetli uyarılar dikkate alınmadı.

Suriye rejim muhalileri­ne taraf olmanın bedelini çok ağır bir biçimde ödemek zorunda kaldık. Beş Milyon Suriyeli mülteci, çatışmalar­dan kaçarak ülkemize serbestçe giriş yaptılar ve hiçbir nizam intizama tabi edilmeden gelişigüze­l bir şekilde büyük şehirlere dağılarak ağır şartlarda hayatların­ı sürdürmeye devam etmektedir­ler.

HÜRRIYETÇI BIR TÜRKIYE

Günümüzde dış dünyada demokrasi ve hukukun askıya alındığı, insan hak ve hürriyetle­rinin çiğnendiği, tarafsız basının susturuldu­ğu, siyasallaş­tırılan yargı sopasıyla muhalileri­n sudan bahanelerl­e tutuklandı­ğı bir Türkiye imajı vardır. Bu imaj ülkemizin hür dünya ve İslâm Âlemi ile ilişkileri­ni olumsuz yönde etkilemekt­edir.

Çare: Ülkemizin bu hale gelmesine sebep olan siyasîlerd­en ve tek adam rejimlerin­den kurtulup hürriyetçi parlamente­r sisteme geçmek acil bir zorunluluk­tur.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye