KIM KIMI KıSKANıR?
Türkiye’yi idare edenlerin son zamanlarda unutmuş görünseler de çok tekrarladığı bir ‘bilgi’ vardı. Buna göre Avrupa ve hatta bütün dünya bizi kıskanıyordu. Avrupa ve Amerika’da ya da başka ülkelerde market raları boşken, bizde ralar doluydu. Hatta Amerika’da binlerce evsiz sokaklarda yatıyor, dolayısıyla da bizi kıskanıyordu.
Peki, Türkiye ve dünya gerçeği böyle miydi? Şu yeni habere bakalım: “Avro Bölgesi’nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ocak (2024) ayında yıllık bazda yüzde 2,8 seviyesinde belirlendi. Verilere göre, Avro Bölgesi’nde aralıkta yüzde 2,9 olan yıllık enlasyon ocakta yüzde 2,8’e indi. TÜFE, ocakta aylık bazda yüzde 0,4 düştü. Piyasa beklentileri, ocakta Avro Bölgesi’nde yıllık enlasyonun yüzde 2,8, aylık yüzde eksi 0,4 olması yönündeydi. Açıklanan veriler piyasa beklentileriyle uyumlu geldi. Ab’de de aralıkta yüzde 3,4 olan yıllık enlasyon, ocakta yüzde 3,1’e geriledi. Ab’de TÜFE, ocakta aylık bazda ise yüzde 0,2 düştü. AB uyumlu verilere göre enlasyon ocakta Romanya’da yüzde 7,3, Estonya’da yüzde 5, Hırvatistan’da yüzde 4,8, Polonya’da yüzde 4,5, Slovakya’da yüzde 4,4, Avusturya’da yüzde 4,3, Bulgaristan’da yüzde 4, Macaristan ve Malta’da yüzde 3,7, İspanya’da yüzde 3,5 ve İsveç’te yüzde 3,4 olarak belirlendi.” (Anadolu Ajansı, 22 Şubat 2024)
Peki, ülkemizde durum nasıl? İşte ilgili haber: “(Türkiye’de) Enlasyon ocakta (2024) aylık bazda yüzde 6,7 artarken yıllık bazda yüzde 64,86 oldu. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ocakta aylık bazda yüzde 6,7, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 4,14 artış gösterdi. Yıllık enlasyon tüketici fiyatlarında yüzde 64,86, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 44,2 olarak gerçekleşti.” (ntv.com.tr, 21 Şubat 2024)
Bütün başka bilgiler ve kıyaslamalar unutulsa bile bu rakamlar kimin kimi kıskanması gerektiğini göstermiyor mu? Gerçek tablo bu durumdayken milleti yanıltanlara ne demeli? Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin yıllık enlasyonu, Türkiye’de aylık enlasyondan bile düşük olduğuna göre AB üyesi ülkelerde ya da dünyanın başka ülkelerinde yaşayanların bizi kıskanması mümkün olabilir mi?
Ya da şöyle soralım: Avrupa Birliğine üye ülkeler enlasyonu dizginleyebildiğine göre aynı işi Türkiye’yi idare edenler niçin yapamıyor ya da yapmıyor? Milleti yüksek enlasyon altında inim inim inletenlerin buna ilave olarak bir de yanıltmasına itiraz etmek gerekmiyor mu?
Türkiye’yi idare edenlerin sarıldıkları ‘yalan’lardan biri de, “Salgın oldu, kriz geldi, bütün dünya bu halde” ‘yılan’ıdır. Evet, kriz de geldi, salgın da yaşandı ama bunlar sadece Türkiye’ye mahsus değildi ki! Dünyanın bütün ülkelerinde kriz de yaşandı, salgın da yaşandı. Onları bir miktar etkileyen salgın ve kriz, ne oldu da bizi derinden etkiledi ve enlasyonu dizginlemek mümkün olmadı?
Ortada bir kıskanma ve kıskanan var ama bunun ‘başkaları’ olmadığı çok belli. İdarecilere bir defa daha seslenelim: Ne edip edin, milleti yanıltarak iş görmeyi bırakın!