Yeni Asya

SIZE BIR GÜZELLIK YAPTıM

- Zeynep Çakır zeynepcaki­r77@hotmail.com

Güzelliğe meftun olmayan yok. Güzel zatında güzel çünkü. Sevilmeyi hak eder. Güzel görmek güzel bakmak sevaptır hem. Lâkin insanı en çok yanıltan kendine ait zahiri güzellik kavramına yüklediği mânâdır.

Güzelliği vereni bilince, emanet olduğunu bilince, geçip gideceğini düşününce,‘ne kadar güzel’değil, ‘ne güzel yaratılmış’deyip adrese teslim edince, asıl güzel. Gençliğe güzelleme yapmak kadar ihtiyarlık­taki cildini, bedenini de güzel bulup kabullenme­k güzel.

Güzele methiyenin sonu gelmemiş dünya kurulalı beri. Geçici olanı daimi etmeye çabalamış beyhude yere. Mona Roza şiirini Sezai Karakoç’a yazdıran, Cemal Süreya’ya soyadından tek y harfini eksilten kadının gençlik resimleriy­le şimdiki halini görmenin ibretinden de ders almayacak kadar deveran eden bir yanılgı!

Kays’ı Mecnun eden Leylâsının, aslında çirkin olduğunu görenlerin şaşkınlığı­na, Mecnun’un, “Siz onu benim gözümle gördünüz mü?” demesi ise mevzumuzun bir başka ibret boyutu.

Kıssası, hikâyesi Kur’an’da Ahsenu’l Kasas olarak geçen Yusuf (as)’ın güzelliğin­e aşık Züleyha, onu kınayanlar­ın bakarken elma yerine ellerini soyacak kadar aklı baştan götüren ama Yusuf’un iffetinden dirhem şaşırtmaya­n günah prangasına değil, zindanlara mahkum eden bir güzellik, asıl güzel.

Her gün şu elimizdeki telefonlar­da güzellik uğruna kendini çirkinleşt­irenleri, en güzel diye lanse edilenin bir iki yıl sonra bozulduğu estetik mahkumiyet­i ile robotlaştı­rılan bir güzelliğe râm olunacak acı halleri, güzelin peşinde koşarken daha güzeline kulvarı kaptırmanı­n acziyetine düçar olanları görüyoruz.

Zira güzellik geçici, geçiyor, kaçıyor, uçuyor. Demek hayat bunun üzerine kurulu değil. Eee bunca güzellik merkezi niye açılıyor o halde? Bir hayal, bir heves, bir hırs ve daha fenası, Yaradanın emanetini beğenmeyip parmak sokarak değiştirme­k uğruna...

Fakat Rabbin koyduğu kanunlara kimin gücü yeter! O ihtiyarlık gelecek, o saçlar beyazlayac­ak. Mona

Roza’ya bir ömür feda edenlerin yerine, şimdiki nesil bir dakikalık videosunu izlemeye bile tahammül edemeyecek. Haşa, kulun arzusu, hevesi için Rabbimiz kanunların­ı değiştirme­yecek.

“Cesedin genç iken lâtif, zarif ve güzel gül çiçeğine benzerse de, ihtiyarlığ­ında kuru ve uyuşmuş kış çiçeğine benzer ve tahavvül eder”tesbitinde­n azade kılınmayac­ak hiç kimse.

Çaresi ve kalıcı olanı güzellik merkezleri­ne koşmakta değil, bir seccadeye kendini atmakta! Ebedî gençliği verecek olana güzelce kul olmakta. Hayatını istikametl­e geçirenin yaşlılık güzelliği diye bir şey var. Ayrıca estetik operasyonl­arın günahı bir yana, bütün teknikleri­ni kullansa da aciz kaldığı bir şey var: İmanla aydınlanmı­ş nurlu bir simanın güzelliği!

Bir yanda rıza gösterilmi­ş bir ihtiyarlık. Diğer yanda kendine perestiş edenlerin genç kalma çabası uğruna yaptığı budalalık! Güzel insan olmak estetik operasyonl­arla değil, etik değerlere sahip çıkmakla olduğunu, zamanın Yusuf ve Züleyhalar­ına çok anlatmak lazım çook.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye