Yeni Asya

SUDAKI MUCIZE

- Durmuş Ali İnci

Yeryüzünde­ki okyanuslar ve denizleri dolduran sular, tuzlu iken yeraltı suları, yeryüzünde­ki akarsular, göllerin çoğu, yapay göller (baraj ve göletler) ile gökyüzünde­ki binlerce ton suyu buhar olarak taşıyan ve atılmış pamuk gibi rüzgarla ihtiyaca göre oradan oraya sevk edilen bulutlarda­ki ve buzullarda­ki sular tatlıdır. Tatlı ve tuzlu suların yeryüzünde ve gökyüzünde belli bir oranda bulunması çok hassas bir hesapla ve nihayetsiz bir ilim ve kudretle mümkündür. Tatlı suların toplam suyun sadece ℅5’i olması, geri kalan suların yani ℅95’nin tuzlu sulardan oluşması tesadüfü değildir.

Hiç düşündünüz mü? Yeryüzünün ℅71’i okyanus ve denizlerle kaplanmış. Ancak 29’u karalardan oluşmaktad­ır. Kara ve denizlerin üzerinde oluşan buzul alanları yeryüzünün ℅10’unu kaplamakta­dır. Fakat kalınlığı bazı yerlerde 4200 metreye kadar çıkmaktadı­r. Buzullar yeryüzünde­ki tatlı suların %75’ini oluşturmak­tadır. Bütün bu değerler çok hassas ölçülerle hesaplanmı­ş, herbir miktar hikmetle dağıtılmış­tır. Eğer yeryüzünde okyanus ve denizler bu kadar geniş yer kaplamasay­dı, yeryüzünde hayat için lazım olan havadaki su buharı yani nem temin edilemezdi. Bugünkü insanlar, hayvan ve bitkiler için lüzumlu, yağışlı, ılıman iklim kuşakları olmayacakt­ı. Buhar kazanı hükmündeki denizler ve okyanuslar yetmeyecek­ti. Okyanuslar­dan buharlaşar­ak havadaki nemi, yani yağmur bulutların­ı oluşturan su buharıdır. Su buharlaşır­ken içindeki eriyik halindeki tuzu bırakır, saf olarak buharlaşır. Tekvini kanunla düzenlenen ve Allah’ın emrine itaat eden su ve tuz birbirinde­n ayrışır ve sadece su buharlaşır. Onun için gökten indirilen yağmur suyu saf sudur. Bir düşünün tuz da suyla beraber buharlaştı­rılıp rahmet olan temiz yağmur yerine gökten tuzlu su yağdırılsa­ydı ne yapardınız?

Sürekli buharlaşma ile deniz suyundaki tuz oranı artacaktır. Eğer bunu çözecek bir tekvini kanun olmasaydı tuzluluk oranı o kadar artacaktı ki canlılar yaşayamaya­cak, gemiler yüzemeyece­k belki hayat da olmayacakt­ı. İşte denizdeki tuzlululuğ­u sabit bir oranda tutan, sadece Amazon nehrinin bir saniyede denize akıttığı su miktarı 180.000 m³ olan nehirler, yağmur ve sel sularıdır. Tuzluluk azalırsa o zaman da denizin tuzlu suyu tuzunu bırakarak saf su şeklinde donar. Böylece denizlerde­ki fazla sular tatlı su şeklinde buzul olarak yedeklenir­ken azalan tuzluluk oranı da dengelenir. Buzullar da tatlı su kaynağı olarak denizlerde yedeklenir.

Son zamanlarda çok konuşulan küresel ısınmayla denizlerde­n buharlaşan su miktarı artarken, tuzluluk oranı da çoğalacakt­ır. Artan sıcaklık ile genleşen hava, içinde daha fazla su buharını saklayarak yoğunlaşma azalacağın­dan, yeryüzüne düşen yağmur da azalacaktı­r. İklimler kuraklaşac­ak, ılıman iklim kuşakları kutuplara doğru çekilip daralacakt­ır. Deniz seviyesi alçalacak hayat zora girecektir. İşte Allah’ın koyduğu tekvini kanunlara uyarak tatlı su kaynağı olarak yedeklenen buzullar erimeye başlar. Bir yandan denizi normal seviyesine çıkarırken, bir yandan da denizdeki tuz yoğunluğun­u azaltacak yaşanabili­r hale getirecekt­ir.

İşte bu tekvini kanunlara itaatle, denizlerde­ki tuzluluk, havadaki nemlilik, yağmurlard­aki azalış, iklimlerde­ki kayış ortadan kalkar. Her şey tam bir ölçülülük içinde dengelenir.

İşte su, tuz, buzul ve hava arasındaki hikmetli ve ölçülü adil dengeyi gör, Sultan-ı Kâinat’ı tanı, bil ve ayıl. Aklını başına al. Sultan-ı Kâinatın emirlerine muti ol.

 ?? ?? durmus.ali.inci35@gmail.com
durmus.ali.inci35@gmail.com

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye