İKIYÜZLÜ İSRAIL POLITIKALARı

Mahalli seçimler öncesi siyasi arenada karambola getirilen İsrail’in Gazze’deki katliam, zulüm ve vahşetine Ankara ile İslâm ülkeleri yönetimlerinin bigâneliği devam ediyor.

Oysa sadece son bir ayda 70 bin ton bombanın yağdırıldığı bombardımanlarda kuzey ve orta Gazze yerle bir edilirken, büyük bir kısmı çocuk, kadın ve yaşlı otuz bin sivilin hunharca katledildiği insanlık dramının son raddesi iki buçuk milyon insanın bütün dünyanın gözü önünde amansız ambargoyla vicdansızca tam bir açlığa ve susuzluğa mahkûm edilmesi.

Zira BM ile dünyadan giden yardım konvoyları engelleniyor. Ancak Filistinliler ekmek bulamazken, İsrailli çocuklar hastanelerde ilaçsızlık ve elektriksizliğin yanısıra açlıktan can verirken, iktidardakilerin yakınları ve yandaşlarının gemi - gemicikleriyle 500’e yakın seferle İsrail’e başta silâh yapımında kullanılan demirçelik olmak üzere petrolden gıdaya yüzbinlerce ton stratejik madde sevki aralıksız sürüyor.

Daha Ocak ayının ikinci haftasında Ulaştırma Bakanı günde sekiz gemi ile İsrail’e mal ve malzeme gönderildiğini açıklamışt. (gazeteler,11.1.24). En son İsrail Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre bu vetirede Gazze’ye yönelik saldırılaırnı sürdüren İsrail’e ihracatta çelik sektörü rekor seviyeye çıkarken meyve-sebze ihracında da Türkiye başı çekiyor. Buna göre İsrail’e giden sebze ve meyvenin yüzde 55’i Türkiye ile Ürdün’den gidiyor. (gazeteler, Kudüs Haber Ağı (QNN), 24.2.24)

ankara’dakilerin ikircikli Tavrı

2023 yılında İsrail’e ihracatta 883 milyon dolarla çelik sektörü ilk sırada yer alırken peşinden kimyevi maddeler gönderildiği açıklanmıştı. Tel Aviv limanlarına yalnızca geçen ay 41 milyon dolarlık gıda sevk edilmiş. Aylardır Filistinlileri açlıktan ölümle yüz yüze bırakan İsrail’e ihracat meyvede yüzde 60, zeytinyağında yüzde 100 artmış.

Bütün dünyada Gazze’deki katliama karşı boykot çağrıları yapılırken, Ticaret Bakanlığının duyurusunun aksine bu süreçte TÜİK verilerine göre, İsrail’den Türkiye’ye yapılan ithalat, Ekim’de 80 milyon dolar iken Kasım’da yüzde 60 artarak 128 milyon dolara çıkmış. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Kasım’da Türkiye’nin İsrail’e ihracatında çelik sektörü 43,9 milyon dolarla ilk, 41,6 milyon dolarlık ihracatla kimyevi maddeler ikinci, 30,4 milyon dolarla elektrik-elektronik sektörü üçüncü sırada yer alıyor. Bunu otomobil sektörü, mobilya, kağıt ve orman ürünleri ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri tâkip ediyor… (Karar, 23.2.24)

Özetle “tek kişilik rejim”de başta hükûmete bağlı kurumlarla iktidara yakın yandaş şirketler, açlıktan ölen Filistinli çocukların üstüne bombalar yağdıran İsrail’i her çeşit ürünün yanısıra gemiler dolusu gıdameyve ve sebze sevkıyle besliyor!

her Türlü “lojistik destek”le…

Bir başka çarpıklık, İsrail’le beynelmilel mercilerde açıkça karşı çıkan, BM ve AB nezdinde etkili ciddi yaptırımların yapılmasına çalışan İspanya, İtalya ve Malta gibi ülkelerin gerisinde kalan Ankara’dakilerin, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı İsrail aleyhindeki davada sergiledikleri ikircikli tavır.

Lahey’de İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında işgalci güç olduğunu söyleyen Dışişleri Bakan Yardımcısı, “Uluslararası hukuku çiğniyor. İsrail’in insan haklarını ihlalinin, soykırımın hesabı sorulmalıdır” çağrısında bulunurken, iktidardakiler halka karşı “katil”,“zâlim”,“haydut”dedikleri soykırımcı İsrail’le“ticaret”i tamgaz sürdürüyor.

Bir yandan mahkemede“İsrailli yerleşimcilerin işgal altındaki topraklara el koyması ve sivillere yönelik tüm saldırılar şiddetle kınanırken, diğer yandan İsrail’e her türlü “lojistik destek” veriliyor.

Ve iç kamuoyunu yanıltan uyduruk propagandayla İsrail’e söylemde ayrı, eylemde ayrı“ikiyüzlü politikalar” gırla gidiyor…