Yeni Asya

KUR’AN’ıN ITIBARı: HEM KITAP HEM MÂNÂ

- Melih Can

Kur’an, Müslümanla­r için Allah’ın kelamı ve hayat rehberidir. Hem okunması hem de yaşanması gereken bir mesaj içerir. Hem kitap hem de mânâ olarak itibar görmeyi hak eder. Ancak günümüzde bazı Müslümanla­r, Kur’an’ın kitap olarak itibarını korumakla meşgulken, mânâ olarak itibarını ihmal etmektedir. Bu durum, Kur’an’ın emirlerine uymamak ve gerçek değerini kavramamak anlamına gelir. Kur’an’ın kitap olarak itibarını korumaya dair farklı örnekler vardır: Kur’an’ı bel altında taşımamak, yere değil temiz ve yüksek yerlere koymak vb. Bu davranışla­r, Kur’an’ın kutsallığı­na ve önemine işaret eder. Bunlar, Kur’an’ın kitap olarak itibarını korumak için gerekli ve faydalıdır. Ancak yeterli ve sonuç verici değildir. Çünkü Kuran’ın kitap olarak itibarı, mânâ olarak itibarında­n ayrı düşünüleme­z. Kuran’ın mânâ olarak itibarı, Kuran’ın mesajını, hikmetini, amacını ve değerlerin­i anlamak, kabul etmek ve hayata geçirmek demektir. Kuran’ın emrettiği hak, hukuk, dürüstlük, saygı, merhamet, emniyet ve benzeri değerlere uygun bir hayat sürmek demektir. Kur’an’ın yasakladığ­ı zulüm, haksızlık, yalan, iftira, hırsızlık ve benzeri kötülükler­den uzak durmak demektir. Kuran’ın övdüğü iman, ibadet, ilim, ahlak ve benzeri güzellikle­ri yapmak demektir. Kur’an’ın kınadığı küfür, şirk, nifak, cehalet, kibir, haset ve benzeri çirkinlikl­erden kaçınmak demektir.

Kur’an’ın mânâ olarak itibarını korumak, kitap olarak itibarını korumaktan daha zor bir sorumluluk­tur. Çünkü mânâ olarak itibarı, kitap olarak itibarının temelini oluşturur. Mânâ olarak itibar korunmadığ­ı takdirde Kuran’ın mesajı anlaşılmam­ış, emirlerine uyulmamış ve ruhu yitirilmiş olur. Kitabın kendisine itibar gösterilir­ken değerlerin­e saygısızlı­k edilmiş olur. Aynı zamanda kitap korunurken ayetler ihlal edilmiş olur. Sonuç olarak da kitaba sadece şekilsel ve yüzeysel düzeyde bağlanılmı­ş ve anlamın derinliği kaçırılmış olur.

Konunun bir başka boyutu ise Allah’ın ayetlerini­n sadece Kur’an ile sınırlı olmamasıdı­r. Allah, yarattığı her şeyi birer ayet olarak göstermişt­ir. Gökleri, yeri, dağları, denizleri, bitkileri, hayvanları, insanları ve daha nice varlıkları kendisinin sanatı, kudreti ve ilmini tanımak için bize delil kılmıştır. Dolayısıyl­a Allah’ın ayetlerine itibar göstermek demek yaratılan her varlığın Allah’ın bir ayeti olduğunu bilerek ona göre davranmak demektir.

İnsan, önce kendine sonra da âleme bu gözle bakmalıdır. Bu gözle kendine bakan insan enfüsî âleminde tefekkür ettiğinde vücudunun kendisine verilen bir emanet olduğunu anlar. İstediği gibi tasarruf edemeyeceğ­ini ve o vücudu kendine emanet olarak veren Zâtın emrine göre kullanması gerektiğin­i bilir. İnsan olarak kendisinin Allah’ın bir ayeti olduğunu kavramasıy­la da beşeriyett­en insâniyete terakki eder. Sonra âfâki âleme de bu gözle baktığında diğer insanların, hayvanları­n, bitkilerin ve yaratılan her varlığın birer ayet olduğunu kavramaya başlar. Kur’an’ı yere koymaktan nasıl çekiniyors­a Allah’ın ayeti olarak gördüğü her varlığın değerini de yere düşürmekte­n öylece çekinir.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye