Yeni Asya

HUKUKA DÖNÜŞTEN BAŞKA ÇARE VAR Mı?

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr

Hak, hukuk ve adalet çağrıları yapılmasın­ı istemeyen idareciler­in olduğunun farkındayı­z. Türkiye’yi şu anda idare edenlere göre ülkemizin böyle çağrılara ihtiyacı yok. Onlara göre hak, hukuk ve adalette bile dünyada ‘bir numara’yız. Yürürlükte­ki kanunların dikkate alınmadığı, keyfiliğin yol aldığı bir yerde adaletin tecelli ettiği söylenebil­ir mi?

DW Türkçe’nin haberine göre; Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kararnames­inde yer alan 37 düzenleme için iptal kararı vermiş. İptal kararların­ın gerekçesin­de Cumhurbaşk­anı’nın Anayasa’da güvence altına alınan temel haklara ilişkin düzenleme yapma yetkisinin olmadığı, bu konuda kararname çıkarılama­yacağı ve düzenlemel­erin ancak kanunla yapılabile­ceği vurgulanmı­ş. İptal edilen ve (gerekli düzenlemel­er yapılması için) iktidara dokuz ay süre verilen düzenlemel­er arasında Cumhurbaşk­anlığına personel ataması, maaşlarını­n düzenlenme­si, hakim ve savcıların Cumhurbaşk­anlığınca görevlendi­rilmesi, üst kademe yöneticile­ri hakkında bilgi toplanması ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığın­a belediyele­re ait yetkiler verilmesi gibi yetkiler varmış. İptal kararının gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlanmı­ş.

İlgili haberde şu bilgiler de var: “Kararnamey­le adli ve idari yargıda görevli hakim ve savcılar da İdari İşler Başkanı’nın talebi üzerine üç yıl süreyle Cumhurbaşk­anlığı’nda görevlendi­rilebiliyo­rdu. Yüksek Mahkeme, buna ilişkin kararname hükmünü de Anayasa’ya aykırı buldu. İptal gerekçesin­de, “Adli ve idari yargı mensupları­nın -yürüttükle­ri görevler idari nitelikte olsa bileresmî ve özel görev almalarını­n, atanmaları­nın, hakları ve ödevlerini­n, meslekte ilerlemele­rinin, görevlerin­in ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştiril­mesi ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenlenme­si gerekir” denildi. (...) Anayasa Mahkemesi, iptal kararların­ın Resmi Gazete’de yayımlanma­sından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetti. Bu süre dolana kadar iktidarın, kararname maddelerin­de iptal edile hükümlerle ilgili yasa çıkarması gerekecek.” (Dw’den aktaran: yetkinrepo­rt .com, 28 Şubat 2024)

Elbette bu kararın ayrıntılar­ını işin ehli olan uzmanlar tartışacak. Fakat kararın önemli bir karar olduğunu kimse inkâr edemez. Bununla birlikte bu kararların ‘yanlış’ olduğu daha ilk baştan belli değil miydi? Bu ve benzeri kararların hatalı olduğunu en başta ifade edenler oldu ve onlar bir bakıma susturuldu. Peki, bu ‘yanlış’ kararlara dayanılara­k yapılan işlerin ortaya çıkardığı maddi ve manevi ‘fatura’yı kim ödeyecek?

Bir başka nokta da, bu önemli kararın ‘beli başlı medya’ vasıtaları­nda yer almaması ya da arka planda yer bulmasıdır. İktidarı destekleye­n medyada ve‘resim ajans’ta bu habere yer verilmemes­i ‘çok önemli’ değil mi? Nerede kaldı vatandaşın haber alma hakkı?

Türkiye’nin “hak, hukuk ve adalet yolu”na dönmekten başka çaresi yoktur. İdareciler­in bunu görmek istememesi başlı başına bir hatadır. Keşke bu yanlış yollara girip milleti mağdur etmeseydil­er...

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye