Yeni Asya

HZ. SÜLEYMAN ILE MEŞRUTIYET MÜHRÜ KIMDE ISE…

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan afersadogl­u@hotmail.com

Bir kardeşimiz, “Şeriat, ‘Eğer temessül etse, istibdat bir dîv (dev) ve meşru Meşrutiyet bir manevî Süleyman, Şeriat hatem-i Süleyman suretine girerdi. Bu hâsiyet-i tesahhüre mâlik olan, hatem-i Şeriat idi. Taht-ı medeniyett­e oturan ve efkâr-ı umumiye denilen Süleyman-ı Meşrutiyet­in engüştüne lâyık iken ifrit-i istibdat gasp etmişti.”1 cümlesinin açılımını sordu.

İstibdat bir dev, meşrutiyet/demokrasi Süleyman’dır. Şeriat da Süleyman’ın mührüdür. Asıl hükmetmesi gereken Süleyman iken, ifrit Süleyman’ın yüzüğünü parmağına takıp tahtına oturmuş! Hadise malûm: Hz. Süleyman (as) devletini Allah’ın emri, yani, adaletle idare ediyordu. Hz. Süleyman’ın (as) yönetimi altında bulunan cinlerden birisi onun sıfatına girer ve hanımından Hz. Süleyman’ın (as) yüzüğü alır. Tahtına oturup hükmetmeye başlar. Ne var ki, yanlış kararlar vererek zulmetmesi­yle hakiki Süleyman olmadığı anlaşılır ve tahttan kovulur. Kaçarken de yüzüğü denize atar. Yüzük olmayınca Hz. Süleyman da (as) tahtından olur ve balık tutmaya gider. Tuttuğu bir balığın karnında yüzüğü bulur tekrar tahtına oturur; adaletle hükmetmeye başlar. Bediüzzama­n teşbih ile bu hadiseye gönderme yaparak adil yönetimin ancak gerçek meşrutiyet/demokrasi ile mümkün olacağını belirtir. Meşrutiyet isimi altında adaletle hükmedilme­zse, haksızlık, zulüm olur; o taht ve o iktidarda ifrit oturup idare ediyor demektir.

İktidarın, seçimle gelmesi ve çoğunluğun desteğini alması onu meşrulaştı­rmaz. Zira, “seçim ve çoğunluk” demokrasin­in şartlardan yalnızca birisidir. Binanın inşası için yalnızca tuğla, çimento veya çakıl yetmez; tümü lazım. Meşrutiyet/demokrasi,“cumhuriyet ki, adalet ve meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten ibarettir. “Meşrûtiyet hâkimiyet-i millettir... O vücud-u nuranînin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisanı muhabbetti­r, aklı kanundur, şahıs değildir.”2 Gerçek demokrasid­e hükümranlı­k şahıs ve zümre değil, millettir. İnsana benzetilen demokrasin­in hayatı hakka, haklılıktı­r. Kalbi, marifet, ilim, bilgi, sanattır. Dili, sevgidir; yoksa kin, nefret, ötekileşti­rme, kutuplaştı­rma değil. Aklı kanundur, yani, keyfilik değil.

Meşrutiyet dinin prensipler­ine, Şeriata uygun, hukukun üstünlüğün­ü esas alan, adalet ve meşverete dayanan demokrasi demektir. İslam ülkelerind­eki“meşrutiyet, demokrasi ve iktidarlar” özde değil, sözde, kâğıt üstünde bir demokratçı­lık oyunundan ibarettir. Bu oyunu bozmak elimizde.

D pnotlar:

1-D'van-ı Harb-' Örf', s. 22; s. 121.; 2-Age, yen' tanz'm, s. 148.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye