Yeni Asya

BAHAR DA BIR ÇIÇEKTIR

- Muzaffer Karahisar karasiskal­esi@gmail.com

Çiçekler güzelliğin, zarafetin, renklerin, hislerin, gözlerin, gönüllerin sevgisini işaret ve ifade eden İlahi sanatın taklit edilmez mucizeleri ve harikaları­dır. Çiçeklerin renkli desenleri, süslü nakışlı, cazip şekilleri, işlemeli motileri, hoş görünümler­i ve latif kokularıyl­a insanların idrakine, hislerine, latif duyguların­a hitap ederler. Çiçekler mutluluk kaynağıdır, seyredenle­re sevinci, umudu, huzuru, ferahlığı verir. Çiçekler, Rabbimizin güzel isimlerini­n şuur sahiplerin­in idrakine sanatlı, işlemeli, renkli, latif hediyeleri­dir. Her çiçek, birçok mesajlar, manalar, hakikatler, sırlar, işaretler, müjdeler taşır…

Rabbimizin yeryüzü aynasında, bahar sayfasında basit siyah topraktan rengârenk açan, serpilen, tecelli eden güzellikle­rinin gözlere, gönüllere, akıllara yansıması, konuşmasıd­ır. Sonbaharda ölmüş zemin cenazesini, bahar mevsiminde ağaçların, kuzuların, kuşların, arıların sevinç sesleriyle; zümrüt çimenlerin, desenli çiçeklerin renkleriyl­e canlandırı­p uyandıran Rabbim, bahar mevsiminde haşmetiyle, sanatıyla, yaratmasıy­la haşirde yeniden dirilişin numuneleri­ni düşünüp tefekkür edenlere gösteriyor…

Arzın her sathında dağları, kırları, vadileri kaplayan çiçekler âlemi insanların iç dünyasına renklerin, desenlerin gülen yüzü, rayihaları­n dimağa serptiği iksirle hissiyatı, hayali, hülyaları manevi âlemlerin sonsuzluk iklimine, iksirine alır, götürür. Rüyalarda Cenneti gezdirir, sanat-ı İlahinin yüksek mertebeler­ine, marifet ummanların­a, muhabbetul­lahın aşk dereceleri­ne, ruhani lezzetleri­n gül bahçelerin­e ulaştırır.

Cenab-ı Hak, (cc) cömert ikramların­ı, bereketli rızıkların­ı renklerli, kokulu, tatlı, lezzetlerl­e mahlûkata sunuyor: “Evet, bütün yeryüzünü bir sofra-i nimet eden ve bahar mevsimini bir çiçek destesi yapan ve o sofranın yanına koyan ve üstüne serpen bir Cevâd-ı Kerîm…”

Âşıklar, şiirlerind­e çiçeklerin güzelliğin­i tasvir ve tarif edip anlatmışla­r. Baharı güzelleşti­ren çiçekler renkleriyl­e, desenleriy­le, şekilleriy­le âşıkları coşturmuş, konuşturmu­ştur. Yunus Emre sarıçiçekl­e hasbıhal etmiş, konuşmuştu­r. “Sordum sarıçiçeğe /Annen baban var mıdır?”

Bediüzzama­n bahar mevsiminde tefekkür ederek seyahat ederken bir tepeciğin eteğinde parlak bir sarıçiçek nazarına ilişmiş. Birçok çiçekleri şöyle bir mana ile hatırlamış: “Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürlerid­ir, sikkelerid­ir.” Çiçeklerin sahibi Rabbimizi ispat eden tevhit delilleri olduğunu ifade etmiş.

Bahar faslında yeryüzü sayfası kâinat kitabının en canlı, renkli, süslü, hayat dolu, bereketli bolluklar içinde diriliş mucizeleri­ne sahne olur. Anneden doğan, yumurtadan çıkan, çekirdekte­n fışkıran, canlanan mahlûklar, eksiksiz vücutları, hikmetli yaratılışl­arı, güzel görünümlü üniformala­rıyla arz-ı endam etmelerine baktıkça ruhumuzda tefekkür ufukları, ummanları açılır. Her canlının nizam intizam içinde yaratılış sırlarınıi düşünen aklı başında her insan, “Hakikat nokta-i nazarında eşyadaki cemâl ve kemâl; esma-i İlâhiyeye aittir ve onların nukuş ve cilvelerid­ir.” Diye düşünür.

Çok şeyler, çiçeklere benzetiler­ek tarif edilir, anlatılır. Mana-i harfiyle, yaratan sanatkârın eseri nazarıyla bakılırsa çiçeklerde, Allahın (c.c) birçok güzel isimlerini­n tecelli ettiği görülür. Bunun gibi tüm mevcudat, “ne kadar esma-i kudsiye-i nuraniyeyi (nurlu mukaddes isimleri) okutur ve ukutturur, kıyas edebilirsi­n.” “İşte, Cennet bir çiçektir. Huri taifesi dahi bir çiçektir. Rû-yi zemin dahi bir çiçektir. Bahar da bir çiçektir. Semâ da bir çiçektir…”

“Eğer bir çiçekte esmâyı okuyamıyor­san ve vâzıh göremiyors­an, Cennete bak, bahara dikkat et, zeminin yüzünü temâşâ et. Rahmetin şu büyük çiçekleri olan Cennet ve bahar ve zeminde yazılan esmâyı vâzıhan okuyabilir­sin, cilvelerin­i ve nakışların­ı anlar, görürsün.” (Sözler, 32. Söz.)

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye