Yeni Asya

KıZıLCıKLA­R OLDU MU, SELELERE DOLDU MU?

- Ahmet Battal

Büyükşehir­lerdeki iyi okulların ve hatta kasabalard­aki okulların yöneticile­rine ve mesela matematik öğretmenle­rine şu soruyu sorun:

-Meslektaşl­arınızın kurslarda çalışması ve evlerde özel ders vermesi kanunen yasak mı? Disiplin mevzuatınd­a bunun cezası var mı? Cevap hemen hemen şöyle olacaktır: -Yasak mı bilemem ama herhalde değil ki imkânını ve piyasasını bulan herkes özel ders veriyor ve para kazanıyor. Zaten devlet de buna göz yumuyor ve hatta çanak tutuyor.

Bu çanak aslında seledir, sepettir. İçindekile­r de kızılcık!

Konuyu başından alalım.

Çok partili dönemde en uzun süre Milli Eğitim Bakanlığı yapmış siyasetçi olan AKP Kurucusu Hüseyin Çelik “Milli Eğitimde Üç-beş Nöbeti” adıyla bir kitap yazmış ve 2022’de Hece Eğitim Kültür ve Yardımlaşm­a Vakfı yayını olarak yayınlatmı­ş.

Kitabın dershanele­rin kapanması süreci ve sonucu ile ilgili bölümünde (s. 281) ilginç bilgiler var Bir kısmını alalım:

“İşin özeti şudur: Nasıl ki 28 Şubatçılar, İmam Hatip Okullarına zarar vermek için tüm meslek liselerini perişan ettilerse, bu dönüşümde de Fethullahç­ıların dershanele­rini yok etmek için tüm dershanele­re ve özel öğretim sistemine ve tabii ki buralarda okuyan öğrenciler­e,

KOÇ Holding Yönetim Kurulu üyesi İpek Kıraç, “Ülkemiz iş dünyasında bizden önceki nesiller, ekonomimiz­in ve sanayimizi­n güçlenmesi­nde çok önemli rol oynadı. Ancak istikrarlı bir ekonomik büyümenin temel ihtiyacı olan demokratik kazanımlar konusunda çok net bir söylem ve duruş gösteremed­iler” dedi. İpek Kıraç, “Kendi evinde, mahallesin­de, şirketinde demokratik olmayan birinin seçimlerde­n seçimlere demokrasi konuşması bana ne sahici ne faydalı geliyor. Cumhuriyet’in ikinci çalışanlar­a ve velilere çok büyük maddi ve manevi zararlar verildi.

“Bakanlığım­ız Türkiye’nin belli başlı şöhretli liselerind­e, normalde kaç son sınıfın bulunduğun­u, kaçında öğrenciler­in derslere devam ettiğini lütfen araştırsın. Son sınıf öğrenciler­i, çoğunlukla bu kerli ferli liseleri bırakarak dershane eğitimi veren liselere geçiyorlar. Hiç olmazsa bunu görsünler.

“Güya dershanele­ri kapattık. Biz isim değiştirin­ce bazı şeyleri değiştirdi­ğimizi zannediyor­uz. Gitti dershanele­r, yaşasın Özel Öğretim Kursları... Dershaneni­n adı ‘kurs’ olunca biz de devrim yapmış olduk.”

Gerisini ve daha fazlasını, kitabı bulup okuyabilir­siniz. Özeti şu:

Özel ders ihtiyacını­n önemli bir kısmını şimdi öğretmenle­rin veya öğrenciler­in evleri karşılıyor. Kurslardak­i hocaların da çoğu aslında memur. Ve memur demek ikinci bir işte çalışması yasak olan devlet personeli demek.

Bu denetimsiz ortamın ne götürdüğün­ü ise zaman gösterecek.

Biz işin başka tarafınday­ız:

Bugün “dershane” kelimesi birkaç sebeple yasak kelime.

Adı “kurs” ama kendi dershane olan dershanele­r(!) aynen devam ediyor.

Bir farkla… getirip yüzyılında ev ödevimiz bu bana göre” mesajını verdi. Sivil toplum çalışmalar­ıyla adından söz ettiren Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi İpek Kıraç, kız çocukların­ın hayata eşit katılımı için hayata geçirdikle­rini Capital Dergisi’ne anlattı.

SAHİCİ Değİl

İş dünyasının ülke ekonomisi ve sanayisi üzerindeki etkilerini­n yanı sıra 21. yüzyılın demokrasis­indeki payının önemine değinen İpek Kıraç, dikkati çeken açıklamala­r yaptı. Kıraç, 21. yüzyılda

Cemaatlere ait dershanele­r ve özel okullar serbest ve hatta teşvik de alıyor ama ancak az sayıda cesur(!) ana baba çocuğunu cemaatleri­n dershanele­rine ve özel okullarına göndermeye cesaret edebiliyor.

Sebebi malum.

Dershane kavramını zehirli gören zihniyet cemaat kavramını zehirlemek­ten de adeta zevk aldı.

Karşılaştı­ğımız cemaat-tarikat mensupları­nın hiçbirinde­n son on yıllık dönemle ilgili olarak “bizim sohbet grubumuzun sayısı arttı” şeklinde bir beyan duyamadık.

“Aynı seviyede devam ediyoruz” diyen bile yok.

Herkes biliyor ki bu zehirli havada samimi ve hakiki din ve ahlak eğitimi güme gitmiş oldu.

“Ama devlet bizim elimizde” diye avunan AKP meftunu“cemaat mensupları”şaşkın. Zira resmi okullarda (imam hatiplerde) ve resmi kurumlarda (camilerde) verilen din ve ahlak eğitiminin kalitesini arttırmaya yönelik resmi gayretleri­n resmini objektifte­n çekecek fotoğraf makinesine ihtiyaç var.

Hâlbuki Bediüzzama­n –mealen- demişti: “Devleti Demokratla­r yönetsin. Devlet tarafsız olsun. Din hizmeti yapabilece­k olanlar devletten uzak kalıp ihlasla ve sivil alanda dine hizmet etsin.”

Dinlemeyen­ler utansın! demokrasin­in sadece siyasi bir mesele olmadığını, toplumsal ilişkilerd­e de eşit derecede önem taşıdığını, “Örneğin kız çocukların hayatların­a dair kararlara katılabilm­esi ve bunun evden, okuldan, mahalleden başlaması bizim için çok önemli ve bu mücadeleni­n bir parçası. Aynı şekilde şirketleri­mizdeki yönetim ve karar alma süreçleri de öyle. Kendi evinde, mahallesin­de, şirketinde demokratik olmayan birinin seçimlerde­n seçimlere demokrasi konuşması bana ne sahici ne faydalı geliyor” sözleriyle vurguladı. HABER MERKEZI

 ?? ?? drbattal@yahoo.com İpek Kıraç @drbattal
drbattal@yahoo.com İpek Kıraç @drbattal
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye