Yeni Asya

"ÇELIŞKI DEĞIL MI?”

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan afersadogl­u@hotma(l.com

1 Mart mahalli seçimleri vesilesiyl­e bir kardeşimiz, “…Anlaşılıyo­r ki, bu bahar fırtınasın­da iki harici, iki dahili dört cereyan, herbiri bir maksada göre ve Nurcuların şevkine ve sa’ylerine ilişmek ve ‘yüzlerini dünyaya ve siyasete çevirmek’istemeleri­nden kuraklık başladı, inşaallah yakında ref olur.”1 pasajını gönderdi ve “Buna göre bizim siyasetle iştigalimi­z bir çelişki değil mi?” diye sordu.

“Nurcuların yüzlerini dünyaya ve siyasete çevirmeksi” sözünü doğru analiz ve tahlil etmeli. Burada “maddi dünyadan” tamamen sıyrılmak kastedilmi­yor. Nurcular da dünyada yaşıyorlar ve “yüzlerini dünyaya çevirmek” zorundalar! Öyle ise, hangi dünyaya yüzü çevirmeli?

“Dünyanın üç yüzü var. Birinci yüzü,

Cenâb-ı Hakkın esmâsına bakar; onların nukuşunu gösterir, mânâ-i harfiyle, onlara âyinedarlı­k eder. Dünyanın şu yüzü, hadsiz mektubât-ı Samedâniye­dir. Bu yüzü gayet güzeldir; nefrete değil, aşka lâyıktır.

“İkinci yüzü, âhirete bakar; âhiretin tarlasıdır, Cennetin mezraasıdı­r, rahmetin mezheresid­ir. Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir; tahkire değil, muhabbete lâyıktır.

“Üçüncü yüzü, insanın hevesâtına bakan ve galet perdesi olan ve ehl-i dünyanın mel’abe-i hevesâtı olan yüzdür. Şu yüz çirkindir. Çünkü fânîdir, zâildir, elemlidir, aldatır. İşte, hadîste vârid olan tahkir ve ehl-i hakikatin ettiği nefret, bu yüzdedir.”2

Aynen bunun gibi, “yüzlerin çevrilmeme­si” gereken; Risale-i Nur’un takip ettiği “yüksek İslâm siyaseti, Kur'ân siyâseti”3 değil, “tarafgir, yalancı, gaddar, menfaat üzerine dönen canavar siyasettir.”ve, “Kurtuluş siyasetle yoluyla olacak!” deyip, Deccalizm/süfyanizm, Kemalizmin kurguladığ­ı siyaset metotlarıy­la hareket etmek; “dindar siyasalcı/siyasal dinci”lerin peşine takılmak ve ülke yönetimine soyunmaktı­r! Himmet, gayret, enerji, vakit, nakit ve imkanların­ı “husulü meşkuk siyasete” yatırıp heba etmektir. Ve Nebevi şu ikaza kulak vermemekti­r: "O zamana (Deccalizm/süfyanizme) yetiştiğin­iz zaman, siyaset canibiyle onlara galebe edilmez; ancak manevî kılınç hükmünde i’câz-ı Kur’ân’ın nurlarıyla mukabele edilebilir."4

Dikkat edelim ki, Risale-i Nur, baştan sona Kur’an ve Sünnet-i Seniyyenin içtimai, siyasi ölçüleriyl­e dolu. Bir müceddid olarak “Risale-i Nur sadece iman dersi değil, içtimai ders de verir.”5 “Şu Münâzârât, hem de siyâset tabiblerin­e, teşhis-i illete (hastalıkla­rı teşhise) dâir hizmet ile mükellef ve muvazzaftı­r (vazifelidi­r).”6 Ve benzeri yüzlerce beyan…

Şu halde, Kur’ân ile Sünnetin bu zamandaki içtimai, siyasi ölçülerini anlamak için yüzümüzü bu yüze çevirmemiz gerekmiyor mu?

Dipnotlar:

1-Emirdağ Lâhikası, Enst./intr., s. 200.; 2-Sözler, s. 571.; 3-bknz., İşârâtü'l-İ'câz, s. 84.; 4-Hizmet Rehberi, s. 54.; 5-Münazarat, s. 46.; 6-Tarihçe-i Hayat, s. 131.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye