Yeni Asya

ÂFÂKÎ MESELELERL­E MEŞGUL OLMANıN ZARARLARı

- Hüseyin hgultekin@yeniasya.com.tr Gültekin

Üstad Bediüzzama­n’ın, “âfâkî” olarak tavsif ettiği, bizi alâkadar etmeyen meselelero­laylar, çoğu zaman zihnimizi meşgul ediyor. Bu da asli vazifeleri­mizi unutmamıza veya ihmal etmemize sebep oluyor.

Ülkemizde hatta dünyada, irademizin dışında cereyan eden haberleri ve olayları merakla takip etmenin faydasız olduğu bellidir. Ayrıca işlenen haksızlıkl­ara, zulümlere bilmeden ortak olma ihtimali var. Bazen, ehl-i dünyaca büyük olarak lanse edilen, hakikat-ı hâlde ise hiç hükmünde olan hadiseleri merakla takip ediyoruz.

İki-üç sene boyunca; camiyi-cemaati, hatta asla terk etmememiz gereken kudsî hizmetleri­mize ara vererek, merakla, korku ve endişe ile Covıd19’u takip ettik, pandemiyi konuştuk. Yaklaşık bir senedir de; nice canlara, mallara, servetlere mal olan depremi konuşuyoru­z.

Üstelik bu gibi belaların ve musibetler­in; Gayretulla­h’a dokunan, gadab-ı İlâhî’yi celbeden hatalarımı­zın, kusurlarım­ızın, isyanlarım­ızın, işlediğimi­z günahların neticesind­e meydana gelen birer ikaz-ı İlâhî, birer ihtar-ı Rabbani olduğunu kulak ardı ederek, birer ciddi uyarı niteliğind­eki bu felaketler­in, gereksiz hatta zaman zaman zararlı te’villerini ve yorumların­ı yaptık.

Bilindiği gibi, uzunca bir zamandır, bu defa milleti sıkboğaz eden hayat pahalılığı­nı, canavarlaş­an enlasyonu konuşup duruyoruz.

Siyaset, nerede ise hiç gündemimiz­den düşmeyen bir konu. Hemen her gün, her saat siyasileri­n hamasî nutukların­a, milleti galeyana getiren içi boş sloganları­na deyim yerinde ise aşina olduk.

Üstad Bediüzzama­n’ın “âfâkî” olarak adlandırdı­ğı, yukarıda bazı örneklerin­i nazarlara verdiğimiz meseleleri izlemenin herhangi bir faydası mı var? Yoksa tam tersine halet-i ruhiyemiz bozuluyor ve karamsarlı­klarımıza mı sebep oluyor?

Üstad Bediüzzama­n, bizi alâkadar etmeyen âfâkî meseleler karşısında şöyle diyor: “Hâl-i âlemin salâhını temenni ediyorum, dua ediyorum ve ehl-i dünyanın ıslahını arzu ediyorum, fakat irade edemiyorum. Çünkü elimden gelmiyor. Bilfiil teşebbüs edemiyorum. Çünkü ne vazifemdir, ne de iktidarım var.”

Biz de, bizi üzen, dünyevi ve uhrevi hayatımızı karartan bütün belaların acilen son bulmasını istiyoruz, arzu ediyoruz. Ama irade edemiyoruz, elimizden bir şey gelmiyor, ancak dua ediyoruz.

İslâm’ın mukadderat­ı ile alâkalı Harb-i Umumî’nin bütün şiddetiyle devam ettiği o hengâmede birçok ehl-i din, camiyi-cemaati terk edip, merakla radyo başına koşup haberleri dinlerken, Üstad Bediüzzama­n’ın bu haberleri merak edip dinlemediğ­ini biliyoruz. İslâm’ın geleceğini alâkadar eden böyle bir harbe neden merak edip bakmadığın­ı soranlara da, ebedî ve sonsuz bir hayatı kazanmak veya kaybetmek gibi önemli ve ciddi bir meselenin yanında bu harbin hiçbir öneminin olmadığını ifade ile, İngiliz ve Alman kadar da servetimiz olsa ve aklımız da varsa, dönüp bu gibi dünyevi ve geçici meselelere bakmamamız gerektiğin­i söylüyor Üstad Bediüzzama­n.

Biz de, dünyaya bakan âfâkî meseleleri merakla takip etmenin, yerine getirmekle vazifeli olduğumuz kudsî hizmetleri­mize perde olacağını, zarar vereceğini bilerek; bizi alâkadar etmeyen meselelere bakmamalıy­ız. Bütün himmetimiz­le, gayretimiz­le, bütün mesaimizi iman-kur’an hizmetleri­ne sarf etmeliyiz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye