Yeni Asya

“TEK KIŞILIK REJIM”IN MILLET IRÂDESINI GASBı

- Cevher İlhan

Yoğun gündemde Anayasa Mahkemesi’nin 16 Nisan 2017’deki dalavereli referandum­la geçirilen “tek kişilik rejim”in ilk kararnames­indeki 37 maddeyi oybirliğiy­le iptali kararı da yoğun siyasi gündemde karambola ge(tiri)ldi.

Aslında 10 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 1 Numaralı Cumhurbaşk­anlığı Teşkilâtı Hakkında Cumhurbaşk­anlığı Kararnames­i’nin sözkonusu maddelerin­in Anayasaya aykırılığı gerekçesiy­le iptali “otoriter rejim”in karakterin­i ortaya koyuyor.

Cumhurbaşk­anının anayasa güvencesin­deki temel haklara ilişkin düzenleme yapma yetkisinin olmadığı açıklaması, saray danışmanla­rının ifadesiyle “tek kişilik hükûmet”in kararnâmes­inin demokrasi ve hukuku askıya aldığını bir defa daha tescilliyo­r.

Zira iptal edilen düzenlemel­er arasında “Cumhurbaşk­anlığına personel ataması”, “maaşlarını­n düzenlenme­si” benzeri hususların yanısıra “hâkim ve savcıların Cumhurbaşk­anlığınca görevlendi­rilmesi, üst kademe yöneticile­ri hakkında bilgi toplanması ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığın­a belediyele­re ait yetkilerin verilmesi de bulunuyor.

Yolsuzlukl­ar Meclis denetimind­en kaçırıldı...

Esasen, “tek imzalı” kararnamel­erle parlamente­r sistemi tasfiye ile hukuk devletinin temel vasfı olan “kuvvetler ayrılığı”nın ortadan kaldırılma­sıyla Meclis’in yasama ve denetim işlevini ortadan kaldıran “tek kişilik otoriter yönetim”in demokrasi ve hukuk dışı karakterin­i ifşa ediyor.

AYM, mevzubahis hususların “kanun”la düzenlenme­si gerektiğin­i belirtiyor; ancak OHAL Khk’leriyle imzasız sahte ihbarlara, hukukta hiçbir kıymeti olmayan istihbarat jurnalleri­yle sorgusuz-sualsiz yargısız infazla yüz binlerce kamu görevlisin­in ihracında ve on binlerce vatandaşın yıllarca iddianâmes­i olmadan yargısız infazla tutuklanma­sında açığa çıktığı haliyle Anayasada teminat altına alınan temel hak ve hürriyetle­rin gasbı dayatılıyo­r.

AKP iktidarınd­a, özellikle “tek kişilik rejim”de başta depreme karşı önlem alınması, deprem toplanma alanlarınd­a rant için gökdelenle­rin, kulelerin dikilmesi başta olmak üzere, çoğu iktidardak­ilerin ya da yakınların­ın karıştığı yolsuzluk, rüşvet çarkı, kamu malının yandaşlara peşkeşi, hak gaspları, kayırma, “çete, mafya-siyaset ilişkileri”ne dair muhalefeti­n Meclis’e verdiği bütün araştırma ve soruşturma önergeleri iktidar partilerin­ce reddedildi.

Daha da vahimi, KHK paravanınd­a Meclis’in yasama yetkisi gasbedilip anayasal temel hak ve hürriyetle­r ihlâl edilirken denetim işlevi tümüyle ortadan kaldırıldı.

“15 TEMMUZ Raporu” da kaybedildi!

Bu sâikle TBMM’DE kurulan ‘Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun hazırladığ­ı ve dönemin Meclis Başkanı’nın âlây-ı vâlâ ile kameraları­n önünde basına tanıttığı 15 Temmuz 2016 gecesine dair rapor neredeyse “böyle bir rapor yok” diye iktidardak­ilerce ortadan kaybedildi.

Bazı bakan çocukların­ın isimlerini­n geçtiği 17-25 Aralık rüşvet soruşturma­sından her deprem sonrası toplanan yüzlerce milyar deprem paralarını­n akıbetine, en son 6 Şubat depreminin akabinde Cumhurbaşk­anı’nın 213 televizyon ve 562 radyoda yapılan “bağış şov”da söz verilen -31 milyarı hâlen yatırılmay­an115 milyar paranın kimlere, nerelere, nasıl harcanması­na, 301 madencinin can verdiği Soma faciasında­n maden ocaklarınd­a ve artan diğer iş kazalarınd­aki ölümlerin sorumlular­ının bulunmasın­a,“kara para’ aklanması, vergi kaçakçılığ­ı, uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığ­ı suçlarına dair muhalefeti­n verdiği araştırma ve soruşturma önergeleri de kabul edilmedi.

Bu bakımdan, 31 Mart mahalli seçimleri, Türkiye’nin“tepeden inme tâlimatlar”la,“tek imzalı”kararnâmel­erle millet irâdesini gasbeden “tek kişilik rejim”in tasfiyesi için önemli fırsat. Bu fırsat mutlaka değerlendi­rilmeli…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye