EPSTEIN DAVASı, TÜRKIYE VE AHLAKI NORMLAR
Dünyayı kasıp kavuran Epstein Davası, tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkiledi. İddialara göre ABD’LI milyarder iş adamı Jeffrey Epstein, özel jetiyle 1999 Marmara depreminde Türkiye’den de çocukları kaçırmıştı. Yaşları 14 ile 18 arasında değişen kız çoçuklarının kaçırılma amacı onları seks kölesi yapmaktı.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, bu iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Aile Bakanı Mahinur Göktaş’a kaçırılan çocukların durumunu soran Kılıç, İçişleri Bakanını göreve çağırdı.
Jeffrey Epstein ABD’DE kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanırken, cezaevinde şüpheli şekilde ölü bulunmuştu.
Peki ülkede Meclis gündemi dahi olmayı başarmış, dünyada yeri yerinden oynatmış bir iddia bizim ülkemizde nasıl bu kadar çabuk gündemden düştü?
Çocuklarını öldü zanneden gözü yaşlı aileler, kim bilir neler hissetti? Ve biz unuttuk. Mahallesinde cenaze olduğunda yüksek sesle konuşmaktan haya eden bir millet; bugün ne oldu da, hukukun ve adaletin temeli olan ahlaki normları unutup bu hale geldi?
AHLAKİ NORMLAR
Hukuk normları, ahlaki normları temel alarak ortaya çıkmıştır. Bir bakıma ahlaki normların maddi yaptırımlara, yani müeyyidelere bağlanmış halleridir.
Ancak günümüz sisteminde hukuk normları ahlakı değil; ahlaksızlığı temel alıyor. Toplumda ahlaksızlık görülen birçok şey kanunlarla korununca, korunmaya alınan ahlaksızlıklar toplumun yeni ahlakını inşa ediyor.
Bu da bizi, Epstein davasında kaçırılan çocuklara dahi ses çıkarmadığımız ve iki günde unuttuğumuz gündemsizliklere itiyor.
GÜZEL AHLAKI İNŞA
Oysa kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim bu hususta “Yaptıkları kötülükten birbirlerini alıkoymazlardı. Yaptıkları şey ne kötüdür. (5/Mâide 79)” demiyor muydu?
Birbirimizi kötülükten ve ahlaksızlıktan alıkoymadıkça bu hale gelmedik mi?
O zaman ne duruyoruz? Hukuku ayağa kaldırmaktan ve adil bir düzenden bahsederken, önce ahlakı toparlamak bizlerin boynuna bir borç değil mi?
Şimdi biz Müslümanlar için, ahlakı anlamak ve yeniden inşa etmek zamanıdır. Sonrasında hukuk düzeni ve adalet kendiliğinden ayağa kalkacak, ardından da İslam alemi başarıdan başarıya koşacaktır.
Yusuf Suresi, 52. Ayette de belirtildiği üzere Ahlakı temel almayan bir düzen başarıya ulaşamaz.
“(Yusuf aracıya şunu söyledi:) “Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah’ın ihanet edenlerin ahlaksız düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi.” O zaman devir güzel ahlakı inşa devridir.
***
En doğrusunu Allah bilir…