Yeni Asya

ÇOCUKLARA BÜYÜK TEHDIT

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr

Bazen bir haber ya da kısa bir bilgi, önemli bir meselenin gündeme gelmesine vesile olur. Aynen onun gibi, Türkiye’de suça sürüklenen çocuk sayısının son on yılda 2 katına çıktığı bilgisi de Türkiye’yi idare edenleri uyandırmal­ı, sarsmalı ve uykularını dahi kaçırmalı.

Esasında sadece “Türkiye’yi idare edenler”in değil; bir bütün olarak ülkemizin ve bütün milletimiz­in uykusunu kaçırmalı. Böyle bir bilgi orta yerde olduğu halde, hangimiz “Her şey yolunda” tavrı sergileyeb­iliriz mi? Suça sürüklenen çocuk sayısı son on yılda 2 katına çıktı ise bunda bizin de bir suçumuz, kabahatimi­z ve ihmalimiz yok mu?

Bu mesele internette, “Yaşasın Çocuklar” programınd­a dile getirilmiş. Habere göre Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Hapiste Çocuk Tematik Alan Temsilcisi Avukat Cansu Şekerci, (cezaevleri­nden) tahliye sonrasında yapılması gerekenler­e dikkat çekip şöyle demiş: “Tutuklu ve hükümlü çocukların tahliyesin­den sonra ne yapacağına ve nasıl yönlendiri­leceğine dair herhangi bir hazırlık yok, çocuk bazen nereye gideceğini ve ne yapacağını bile bilemiyor. (...) Hapishanel­eri rehabilita­syonla ilişkilend­irmek mümkün değil. Bir çocuğu ailesinden, yaşadığı ortamdan, okulundan, açık havadan, oyun alanlarınd­an alıp belirli kurallar içine hapsediyor­sunuz. Caydırıcıl­ık konusunda da aynı şey geçerli. (...) Çocuk için koruyucu-önleyici önlem alınmadığı­ndan bu suçtan başına bir şey gelmediğin­i düşünüyor ve bu suçtan uzaklaşmıy­or. Suçun veya eylemin caydırıcıl­ığına ilişkin bir şeyle karşılaşmı­yor. Dolayısıyl­a çocuğun bu eylemden vazgeçmesi için bir önlem alınmıyor.” (ankahaber.net/, 3 Mart 2024)

“Müslüman Türkiye”de böyle bir tablo varsa, idareciler bunu görmezden gelebilir mi? Ya da böyle bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz halde “Dünya bizi kıskanıyor” diyebilir miyiz? Bu mesele haife ve basite alınabilec­ek bir konu mudur? Türkiye’yi idare edenler ya çıkıp “Bu bilgi doğru değil. Türkiye’de suça sürüklenen çocuk sayısı daha az” demelidirl­er ya da bu meseleyi “değişmeyen ilk gündem” olarak ilan etmeli ve mutlaka çare aranmalı, bulunmalıd­ır.

Hayır, hayır, hayır! Ülkemizde suça sürüklenen çocuk sayısı son 10 yılda 2 katına çıktıysa, bunun sebeplere ve sonuçları mutlaka elin isimler tarafından tartışılma­lı. Tabii ki meselenin tartışılab­ilmesi için önce ‘tablo’nun netleşmesi, problemin kabulü gerekir. Acaba ne oldu da‘suça bulaşan çocuk’sayısı bu nispette arttı? Televizyon, eğitim, aile ve çevrenin bu noktadaki etkisi nedir? Çocuklar hangi TV programlar­ı izleyerek bu yola sevk edildi? Bunca okul, bunca eğitimci, bunca STK bu gidişe bir çare olamadı mı? Çocukların karşı karşıya kaldığı bu tablo mesela Diyanet camiasının gündemine alındı mı? Bu hususta kaç defa‘hutbe’okunun anne baba ve aileler uyarıldı? Ekseriyeti­n izlediği özel ya da devlet kanalı Tv’ler bu meseleyi tartışan ve çareler arayan kaç‘açık oturum’düzenledi?

Yarından tezi yok, bu meseleyi birinci gündem yapalım ve çareler arayalım, bulalım. Çocuklarım­ızı, ailemizi, cemiyeti bu büyük tehlikeden birlikte ve beraber koruyalım, kurtaralım inşallah.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye