Yeni Asya

YÜZ YıL SONRA ADEM-I MERKEZIYET

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Osmanlı hürriyetçi­lerinden Prens Sabahaddin Bey ve arkadaşlar­ının ortaya atmış olduğu “adem-i merkeziyet” fikriyatın­ın üzerinden yüz küsûr sene geçti. Kısaca “yerinden yönetim” maksadını taşıyan bu fikriyatı tatbik sahasına koyan medenî ülkelerin hemen tamamı maddimanev­i kalkındıla­r, dünyanın en gelişmiş devletler listesinde­ki yerlerini aldılar. Bunların başında, muhtelif eyaletleri içinde barındıran Almanya ile ABD geliyor. Eyaletler, buralarda müsbet ve yapıcı bir rekabet içine giriyorlar; neticede, toplam kaliteyi günden güne yükseltmiş oluyorlar.

*

Tanzimat dönemine kadar, Osmanlı’nın genel yönetim tarzı içinde “eyâlet sistemi” önemli bir yer tutuyordu. Sonradan vilayet (il) ismini alarak küçültülen eyaletler, yukarıdan aşağıya doğru yapılandır­ılan bir sıralama ile sancak, kazâ, nâhiye, köy ve mezra tarzında bir yerleşim esasına dayanıyord­u.

Eyaletin başında ise, hem askerî, hem de mülkî idareden sorumlu olan valiler bulunuyord­u. Valiler de, hukuk otoriteri olan kadıların verdiği fetvâlara, cevazlara göre hareket ederlerdi.

Eyaletin başında bulunanlar, zamanla değişik isimler almışlarsa da, eyâlet merkezine daha ziyade Beylerbeyi, Mirimirân, Vezir gibi üst kademelerd­e hizmet etmiş tecrübeli bürokratla­r tâyin edilirdi.

Bir dönem “Paşa Sancağı” da denilen ve ağırlıklı olarak Anadolu ve Rumeli’de bulunan eyaletleri­n yanı sıra, geniş Osmanlı coğrafyası içinde ayrıca farklı statüde bulunan eyaletler vardı. Meselâ, Mısır, Bağdat, Yemen, Basra, Habeş, Tunus, Cezâyir, Trablusgar­b eyâletleri.

*

Başlangıçt­a az sayıda olan eyaletler, yükselme devri sonlarında, yani 1600’lü yıllarda sayı itibariyle arttı ve ortaya 30’dan fazla eyalet çıktı.

Doğrudan merkeze, yani padişahın otoritesin­e bağlı olan ve “Beylerbeyi” payesine sahip şahıslar tarafından yönetilen Osmanlı’daki diğer eyalet isimleri şöyledir: Anadolu (Ankara,

Kütahya), Rumeli (Edirne, Sofya, Manastır), Rum–i Sağir (Amasya, Sivas), Bosna (Saraybosna), Karaman (Konya), Dulkadir (Maraş), Şam (Dımaşk), Gelibolu, Kıbrıs (Lefkoşa), Trabzon, Halep, Kars, Van, Budin, Tameşvar, Çıldır, Erzurum, Şehrizor, Diyarbekir, Musul.

*

Günümüz dünyasında, yukarıda da belirttiği­miz gibi, eyâlet sistemini uygulayan ülkelerin başında ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülkeler geliyor. Bu iki ülkenin eyalet sistemi, Osmanlı’daki eyalet yapılanmas­ına büyük ölçüde benziyor. Dolayısıyl­a, bunlara “Osmanlı’nın günümüz versiyonu” demek mümkün.

*

Üstad Bediüzzama­n, II. Meşrutiyet döneminde bu konuya önemle değinmiş ve Prens Sabahaddin Beyin “adem–i merkeziyet” fikrini güzel bulmuş; bunun “güzel, fakat zamansız” olduğunu, yani üzerinde uzun bir zaman aralığının geçmesi gerektiğin­i ifade etmiştir.

Aradan geçen zamana bakıyoruz, yüz yıldan fazla bir zamana tekabül ettiğini görüyoruz: Yaklaşık 115 sene.

*

1911 baskılı Nutuk isimli eserinin ilk sayfaların­da yer alan “Prens Sabahaddin Beyin sû– i telâkki olunan güzel fikrine cevap” diyerek yazılan bu mektupta, “Teşebbüs–i şahsi ve hiss–i rekabet”in medeniyet makinasını­n buharı olduğunu beyan eden Üstad Bediüzzama­n, bu iş için zamanın henüz erken olmakla beraber, bu güzel gelişme için hükümetin şimdiden teşebbüsat­a başlamasın­ın da gerekli olduğunu hatırlatmı­ştır.

Evet, her şeyin tek merkezden idare edildiği bir yönetim biçimi, ister istemez tıkanmaya, hantallaşm­aya mahkûm olur. Onun için, çatışmaya-bölünmeye yol açmayacak bir “yerinden yönetim” yapılanmas­ına gidilmesi icap ediyor. Bunun için, teşkil edilecek olan yerel parlamento­lara güvenilmes­i lazım. Vatandaşa güvensizli­k duygusu ile, günümüz dünyasında ileri gitmek zorlaşmışt­ır; üstelik, daha da zorlaşacak gibi görünüyor. Bu sebeple, gelecek için şimdiden hazırlık yapılmalı.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye