Dünyanın en büyük yılan türü keşfedildi
BILIM insanları, Amazon’da daha önce belgelenmemiş, 7,5 metreye kadar büyüyebilen ve 500 kg’a yakın ağırlığa sahip dev bir anakonda türü keşfettiler; bu, onu dünyada şimdiye kadar bilinen en büyük ve en ağır yılan yapıyor. Şimdiye kadar dört anakonda türü biliniyordu. Bunlardan en büyüğü, Amazon, Orinoco ve Esequibo nehirlerinin havzaları gibi Güney Amerika’nın tropikal bölgelerinde ve bazı küçük havzalarda yaşayan yeşil anakondaydı.
BİRKAÇ ÖRNEĞİ YAKALANDI
Geçmişten günümüze kadar birçok ülkenin en önemli sorunlarından biri olan beyin ve iş gücü kaybı, ülkemizde de artarak devam eden problemlerdendir. “Beyin göçü” kavramıyla öne çıkan bu durum Türkiye gibi uygun çalışma şartlarını, iş imkân ve fırsatlarını bilhassa genç kesimlere sunamayan ülkelerin gelişmesinin önündeki önemli engellerden biridir. Özellikle Amerika ve Avrupa’daki gelişmiş ülkeler diğer ülkelerin kendilerine değer katacak beyinlerini çekebilmek için etkili çalışmalar yapmakta ve ülkelerini cazip hale getirmektedir.
MADDİ VE MANEVİ ZORLUKLAR
Ancak daha güzel bir hayat yaşamak umuduyla yurt dışına giden birçok insan maddî ve manevî çeşitli zorluklarla karşılaşmakta, bazıları geri dönmeyi arzulamakta, bazıları da bu sıkıntılara katlanıp hayatını devam ettirmektedir. Genç Yorum dergisi yurt dışına göç etmenin olumlu ve olumsuz taralarını, sebeplerini, tarihini ve daha birçok yönüyle “Beyin Göçü”nü ele aldı.
MADALYONUN İKİ YÜZÜ
Bu sayıdaki kapak yazıları şu şekilde; Fatmanur Öztürk “Madalyonun iki yüzü: Yurt dışına göç” başlıklı;
Adnan Nacir “Gitmek mi zor, kalmak mı?” başlıklı;
Nuri Mannas, “Yağmurdan ve doludan kaçış” başlıklı;
Harran Üniversitesi Öğr. Gör. Yasemin Yaşar “Mekke’de olsam da buraya gelmek lazımdı” başlıklı,
Emine Bakırlıoğlu “Geçmişten günümüze beyin göçü” başlıklı,
Şeyma Ceren Sanlı “Bilginin evrenselliği ve beyin göçü” başlıklı yazılarıyla okuyularına sesleniyor.
Röportaj sayfasında ise gençlere “Yurt dışında okumayı, çalışmayı ya da yaşamayı düşünür müsünüz?” sorusu sorulup, “beyin göçü” meselesine genç zihinler penceresinden bakılmış.
ORUÇ ŞÜKRÜN ANAHTARI
Her ay olduğu gibi bu ay da Risale-i Nur Külliyatı’ndan derlenen Nurlu Yorum’da
“Ramazan-ı Şerieki oruç, hakikî ve halis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır” başlıklı metin ve İbrahim Özdabak’ın kaleminden çıkan karikatür de dergideki yerini almış.
DAHA BAŞKA NE VAR?
Ekrem Donbaloğlu ve İbrahim Yasirteğiş’in hazırladığı Haber Yorum’da gündemden derlenen haberler;
Şiir sayfasında Mim Sedef’in “Manifesto” ve Dilrüba Şimşek’in “Ey İnsan Neredesin?” başlıklı şiirleri;
Anlamlı Yorum’da Nur levent’in “Risale-i Nur’u ne kadar anlıyoruz?” başlıklı çalışması okuruyla buluşmak için dergideki yerini alıyor.
Eskimezyazı’da Emine Sultan Çakır “Bir ihlas meselesi” başlıklı yazısıyla bu ay da okuyuculara seselenmiş.
EVLENMEDEN ÖNCE
Aynı zamanda Keçeli’nin Kitaplığı’nda Ebrar Dua Öztürk, Doğan Cüceloğlu’nun “Evlenmeden önce” kitabının yorumuyla;
Keyfince lügat’ta Ali Hakkoymaz, “Hişt!” başlıklı yazısıyla;
Yeşil Yorum’da Ayşenur Sözeri, “Ekosistem restorasyonu, onarıcı tarım, kompost: Bir çiçilik deneyimi” başlıklı yazısıyla;
Seans Arası’nda Psk. Dan. Şeyda Sultan zengin, “Vesveseni tanısan gider” başlıklı çalışmasıyla;
zihnin Çarkları’nda Caner Kut, “Konuşmak” başlıklı makalesiyle okuyucularla buluşmayı bekliyor.
Ayrıca Mart ayından vefat eden Bediüzzaman Hazretleri’nin 64. vefat yıl dönümünü de idrak edilecek bu sayıyla istifadeli okumalar dileniyor.