BERAATIMIZIN GEREKÇELI KARARı
Beraat ettiğimiz malum davada İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını da açıkladı. İttifakla alınan kararın sonuç kısmını özetleyerek aktaralım:
İbrahim Özdabak tüm aşamalardaki beyanlarında özetle, Yeni Asya gazetesinde günlük karikatürler çizdiğini, suçlamaları kabul etmediğini, herhangi bir suç işleme kastıyla hareket etmediğini, bebeklerin yerinin cezaevleri olmaması gerektiğini, bir sanatçı duyarlılığı ile yetkililerin harekete geçmesi için kaleme alınmış çizgiler olduğunu, hakaret ve gerçek dışı ifadenin söz konusu olmadığını, karikatür sanatının doğası gereği eleştirel olması gerekirken dosyada yer alan karikatürlerde eleştiri dahi olmadığını beyan etmiştir.
Kâzım Güleçyüz ise tüm aşamalardaki beyanlarında özetle, 27 yıldır aktif gazetecilik yaptığını, hakkında terör örgütü üyeliği iddiası ile açılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, örgüt propagandası suçunun yasal unsurlarının oluşmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmistir.
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 21.06.2021 tarihli 2019/7288 esas, 2021/4194 karar sayılı ilamında “Ifade özgürlüğü sadece memnuniyetle karşılanan zararsız veya önemsiz sayılan, insanların kayıtsız kalabileceği bilgi ve fikirler için değil, aynı zamanda demokratik toplumu şekillendiren çoğulculuğun, hoşgörünün ve geniş fikirliliğin doğasında bulunan bir gereklilik olarak saldırgan, şok eden, rahatsızlık veren fikirler için de uygulanabilmelidir...” şeklinde belirtilmektedir.
Yargıtay içtihatları ve AYM kararları doğrultusunda tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde somut olayda sanıklara atılı terör örgütü propagandası suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, terörist şiddetinin övülmediği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Zira 3713 sayılı TMK m. 7/2 anlamında propaganda yapma suçunun oluşabilmesi için yazı, eylem, söz ile dış dünyaya aktarılan düşünce açıklamasının terör örgütlerinin cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya bunları teşvik edecek nitelikte olması gerekir.
Hal böyle olunca TMK m. 7/2 kapsamındaki iddia edilen eylemlerinin; silahlı terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek ve korunan değerler bakımından yakın ve açık bir tehlike oluşturacak şekilde olmadığı, bu haliyle atılı eylemin terör örgütü propagandası yapma suçunun yasal unsurlarını ihtiva etmediği, böylece terör örgütü propagandası yapmak suçuna ilişkin koşulların oluşmadığı kanaatine varılmakla, sanıklar hakkında 5271 sayılı Cmk’nın 223/2-a maddesi hükmü uyarınca beraatlerine dair oybirliği ile karar verilmiştir.