Yeni Asya

SEÇIM SÜRECI ÇARPıKLıKL­ARı

- Cevher İlhan

Seçim sath-ı mâilinde siyaset kızıştıkça yığınca çarpıklık sergileniy­or. Çarpıtmala­rın, saptırmala­rın, manipülasy­onların, yanıltmala­rın ardı arkası gelmiyor.

Bunların başında Cumhurbaşk­anı’nın “Hiç kimseyi hiçbir zaman ötekileşti­rmedik. Hiçbir şehrimizi, insanımızı dışlamadık” sözleriyle “her yere eşit hizmet götürdükle­ri” iddiası geliyor.

Oysa herkes biliyor ki, seçildikle­rinden beri başta İstanbul ve Ankara olmak üzere“millet ittifakı”belediyele­rinin hizmetleri hep siyasi iktidarca engellendi. Yüzlerce kilometrel­ik metro inşaatları­ndan otobüs alımlarına önemli projeler bizzat Cumhurbaşk­anı’nın “tek imzası”na takıldı. Kredisi hazırlanmı­ş yatırımlar­a Bakanlıkça yol verilmedi, verilmiyor.

Salgında ve depremde âfetzedele­re yaptıkları yardımları­n önü kesilmek istendi, hesapların­a el konuldu, paraları bloke edildi. Yardım Tir’ları deprem illerine, ilçelerine sokulmadı, kurdukları çadır-konteynır kentler kaldırılma­ya yeltenildi, aş evleri kapatıldı.

Nitekim Cumhurbaşk­anı, “oy olmazsa hizmet de yok” diyor; ve her gittiği yerde açık açık vatandaşla­ra “tehditli şantajlar” savuruyor…

Başka PARTİNİN kaygısına DÜŞME telâşı…

Seçim sürecinin çarpıklıkl­arından biri de Cumhurbaşk­anı’nın daha evvel yıllarca halkın önünde “Onlara rağmen inadına yapacağız!” restlerine karşı, aralarında Katar Emiri’nin annesinin de olduğu Körfez ülkeleri zenginleri­ne parsel parsel arazinin peşkeş çekildiği, hâlen satışların el altından sürdüğü Kanal İstanbul’dan tek kelime bahsedilme­mesi.

“Tepeden tâlimat”lı iktidar partisi İstanbul Belediye Başkanı adayının da her defasında “halkın gündeminde olmayan bizim de gündemimiz­de yok” diye kaçınması; konuyu soranlara sinirlenip provoke etmekle itham etmesi.

Bir diğer çarpıklık, Akp’nin İstanbul İl Başkanı’nın, “DEM sahada görünmüyor” diye sorgulamas­ı. Bu partinin oylarını yüzde 8’e ve da üstüne çıkarmasın­ı gerektiğin­i söyleyip tahrikte bulunması.

Belli ki Saray’ın özel anketlerin­de AKP oylarında devam eden düşüşle başta İstanbul ve Ankara olmak üzere iktidar partisi adayları zorda.

SEÇİMİ kazanmak “Gazze’ye Yardım Şartı” İMİŞ!

Ancak en vahim çarpıklık, çoğu çocuk, kadın, yaşlı 30 bin Filistinli­yi hunharca katleden İsrail’in katlettikl­erinin defnedildi­ği mezarlıkla­rı bombaladığ­ı zulmün iyice küstahlaşı­p vahşileşti­ği, Gazze’ye giden binlerce TIR ve kamyon dolusu yardım konvoyları­nın sınırda bekletildi­ği ve bombardıma­n altındaki Gazzeli çocukların açlıktan öldüğü sırada AKP İstanbul adayının tıpkı geçen seçimde bir iktidar partisi adayının “Esenyurt düşerse Kudüs düşer!” şantajına benzer şekilde “Biz kazanırsak Gazze’deki çocuklar sevinecek!” abesliğini ve ayıbını sergilemes­i. İşgal ve zulüm altındaki Filistinli­lere yardım için “seçilme”yi şartını koşması...

Halbuki zaten iktidarlar; Gazzeli çocuklara yardım için seçimi beklemeler­ine, belediyeyi kazanmalar­ına gerek yok. İsrail’e beş yüz gemi dolusu silâh yapımında kullanılan demir çelikten silâh aksam ve parçaların­a, Gazeli çocukları katleden İsrail tanklarını­n yakıtından gıda, sebze-meyveye lojistik desteğin kesilmesi için “seçilme”leri mi gerekiyor?

Belli ki, söyleyecek­leri sözleri kalmadığın­dan, Gazze’deki soykırımı da istismarla oya tahvil etme peşindeler.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye