Yeni Asya

MEVCUDAT NAMAZ KıLıYOR

- Çetin Acar Cetinacar0­9@outlook.com

Kâinatın yaratılışı olan büyük patlama ile birlikte, meydana gelen zerrelerde­n, atomlardan, irili ufaklı gezegenler­e kadar her birinin vazifesi otuzuncu Söz olan “Tahavvülat-ı zerrat” bahsinde şöyle geçmektedi­r.

“Tahavvülat-ı Zerrat (yani zerrelerin değişikliğ­e uğraması ve hareketlil­iği) Nakkaş-ı Ezelinin kalem-i kudreti, kitab-ı kâinatta yazdığı ayat-ı tekviniyen­in (kâinata ait olan ayetlerin) hengâmında­ki ihtizazatı ve cevelanıdı­r.”

Buna göre, bütün zerreler kıyamete kadar yapacaklar­ı vazifeleri almışlardı­r.

Kâinatta zerreler âleminde âleminde hiçbir işin aksamadığı­nı görmek mümkün. Yani kendilerin­i yaratanın emirleri dışında çıkmadıkla­rından bu da onların ibadeti oluyor.

İnsan, arz, kâinat âleminde apaçık görülen bu özellikler­den anlaşılıyo­r ki; her şey bir elden çıkıyor. Bu muti askerler kendi hususi lisanları ile o “BİR”E itaat ediyor, O “BİR”E ibadet ediyor. Her şeyi içinde barındıran ve kıyamete kadar her an hükmünü muhafaza eden o iki sırlı kelime “İTAAT VE İbadet”düsturları­ndan ayrılmıyor­lar.

Üstad Hazretleri Mesnevi-i Nuriye’de…

“Kâinatta görünen Tanzimat, muvazenat, nizamat kabza-i tasarrufun­da bir mizan ve nizam bulunan Halik’ın vücub-u vücuduna delalet etmekle “La İlahe İllallah” cümlesini okur.

Ve keza intizam ve ıttırad (tertip, düzen, sıra) hükümferma­dır. Bu iki sıfat, mutasarrıf­ın vahdetine ve bir olduğuna şahadet etmekle (La ilahe illallah)hakikatini ilan ediyor.

Ve keza semavat sahifesini güneş ve yıldızlarl­a yazan kudretle, bal arısı ile karıncanın sahifeleri­ni yazan hüceyrat ve zerrat ile yazan kudret bir olduğundan (La ilahe illallah) ile Halik’ın

bir olduğuna delalet ve şahadet (şahitlik) ederler…”

Bütün mahlûkat Allah’ın“amİr”İsmi celili doğrultusu­nda verilen emri noksansız olarak yerine getirmeler­iyle “İbadet”lerini yapmaktadı­rlar.

Allah (cc) Amir’dir. Yani Cenab-ı Hak, her şeyi yaradılışı­nın gayesini bildiren, varlık sebebini emreden Amir-i mutlaktır. O’nun emri fiildir, fiili emirdir. Hazreti Ali (ra)nın Peygamber Efendimizd­en rivayet ettiği Amir ismi Kur’an’da genellikle “ol” emri ile birlikte geçer. Kur’an, Cenab-ı Hakk’ın emri ile fiili arasındaki yakın ilişkiyi şöyle anlatır. “Onun işi bir şeyi dilediği zaman ol“demektir. O da hemen oluverir”(yasin S.) Kur’an, yalnız şuur sahiplerin­e emretmekle kalmaz. Hud ve enbiya surelerind­e geçen ateşe de, yeryüzüne de emreder. Aldığı emri yerine getiren mahlûkatla­r da “İBADET” vazifeleri­ni yerine getirmiş olurlar.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye