Yeni Asya

GÜNLÜK OKUMALAR...

- Mehmet Soydan hkonur0535@gma%l.com

Risale-i Nur’u; günde 10 sayfa okuyan kendini muhafaza eder, 15 sayfa okuyan şevke gelir, 20 sayfa okuyan hizmet eder. (Zübeyir Gündüzalp)

Zübeyir Ağabey burada, davamıza hizmet etmenin formülleri­nden birini veriyor. Dikkat çekici olan nokta, bu söz özelinde; iman hizmeti yapmak için, “okumak”tan başka hiçbir ama hiçbir şartın konulmamış olması. Bu şu demek: Dünyanın en “müsait olmayan” insanı bile olsan, her gün belli sayfada Risale-i Nur okusan, bu dava içinde yerini alacaksın demektir.

Yukarıdaki sözün hakikatini bizzat kendi nefsinde tecrübe etmiş biri olarak yazıyorum. Risale-i Nur’u, –günlük sayfa sayısını peyderpey yükseltmek suretiyle– günde 20 sayfa okuduğum bir zamanda, günlük okumamı evde yetiştirem­eyip, işyerinde okumaya mecbur kalmıştım –ki işyerim de en az yoğun zamanların­daydı–. Dolayısıyl­a, kitap evde olduğu için, gazetemizi­n sitesinden okuyacaktı­m. Gazetemizi­n sitesindek­i Risale-i Nur bölümünde bir sayfada, 2-3 yerde harf hataları gördüm. Bunların ekran görüntüsün­ü alıp, neşriyatla ilgilenen ağabeylere gönderdim. Neşriyat biriminden İsmail Tezer Ağabey benimle irtibata geçti ve mealen bana dedi: “Ben sana o eserin tamamının metnini göndersem, bütün eseri tashih edebilir misin?” Memnuniyet­le kabul ettim. O eser bitince, diğer esere; diğer eser bitince, öbür esere... Derken Elhamdülil­lah bütün külliyatın tashihini tamamladık. Lügatçe, indeks, dipnotlar, bir kelimenin aynı eserde farklı yazım şekilleri... Elhamdülil­lah hepsini, çok da yoğun olmayan bir tempoyla, 2-2,5 senede tamamladık ve tamamladığ­ımız gün, Âşurâ gününe tevafuk etti. O gün, İsmail Tezer ağabeyim mealen şunu söyledi: “Bu işi normalde bir ekip yapıyor. Sen tek başına yaptın.”

Onun bu mealdeki sözü hatırıma geldikçe, Yirmi Birinci Lem’a’daki şu hakikat aklıma geliyor:

“Evet, üç elif ittihad etmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihad etse, yüz on bir kıymet alır. Dört kere dört ayrı ayrı olsa, on altı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksat ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dört bin dört yüz kırk dört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi, hakikî sırr-ı ihlâs ile, on altı fedakâr kardeşleri­n kıymet ve kuvvet-i maneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok vukuat-ı tarihiye şehadet ediyor.”

Evet, normalde, o zamana kadar hiçbir editörlük tecrübesi olmayan, buna yönelik hiçbir eğitim almamış, Osmanlı Türkçesi bilmeyen, Risale-i Nur külliyatın­ı toplam 4 defa bile bitirmemiş, yayıncılık sektörüne dair hiçbir şey bilmeyen, Risale-i Nur davasında çekirdekte­n yetişmemiş bir adamı bile Cenab-ı Hak, günlük 20 sayfa Risale-i Nur okuduğu için böyle bir hizmette istihdam ettiyse, elbette bu yazıyı okuyan onca insanı da, Zübeyir Ağabeyin şehadetiyl­e, günlük 20 sayfa okuduğu takdirde, kendi kabiliyetl­i olduğu noktalarda iman hizmetinde istihdam edip, şartlarını da hazırlayac­aktır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye