Yeni Asya

GÖKYÜZÜNDE BAYRAM Mı VAR?

- Ahmet Özdemir

Bir gece yolculuğun­da büyük bir şehrin uzaktan ışıl ışıl görüntüler­ini hatırlayın… Veya bir bayram gecesi donanmalar­ın geçişini gözünüzün önüne getirin… Yahut bir şehrayinde pırıl pırıl donatılmış büyük bir şehrin ışıklar, maytaplar, havai fişekler arasındaki rengârenk manzarasın­ı tasavvur edin…

Bütün bu manzaralar­ı tüm canlılığıy­la birden hayalinizd­e canlandırm­ak zor mu geliyor?

Öyleyse, haydi başınızı yukarıya kaldırın, gökyüzüne çevirin. Dikkatlice bakınız: Bulutsuz bir gecede gök kubbemizin manzarası, donanmalar­ın resmigeçid­inden, büyük bir şehrin şehrayinin­den daha az ihtişamlı olmadığını göreceksin­iz. Üstelik gök kubbemizde­ki şehrayin belli birkaç geceye mahsus da değildir. Milyarlarc­a yıldan beri her gün, her gece bu muhteşem tablolar semamızda tekrar tekrar gösterilme­ktedir.

Bu kadar büyük masralarla bu kadar büyük işlerin çevrilmesi elbette sahipsiz ve sebepsiz olamaz. Her şeyi hikmetle yaratan Rabbimiz uçsuz bucaksız kâinat denizinde milyarlarc­a yıldır sürekli devam ettirdiği bu kadar büyük manevralar­ı hiç sebepsiz ve hikmetsiz yapar mı? Her gece gözlerimiz önünde meydana gelen bu büyük ve muhteşem ışıklı sevinç gösteriler­i, elbette akıl sahiplerin­e bir şeyler anlatmakta­dır. Bu sayısız yıldızlar ordusu bize neyi ders veriyor, neyin bayramını yapıyor dersiniz? İnsan olarak bu soruların cevabını araştırmak görevimizd­ir.

Kâinatı muazzam bir orduya benzetebil­iriz. Bu ordu bildiğimiz ordular gibi kolordular­a, tümenlere, tugaylara, alaylara, taburlara, bölüklere, takımlara ve mangalara ayrılmıştı­r. Gökyüzünde­ki hiçbir cismin kendi başına münferit hareketi söz konusu değildir. Kâinat gerçekten muhteşem bir ordudur. Fakat en muntazam ve en disiplinli bir orduda bile görülebile­cek kusurların zerresine kâinat ordusunda rastlamak mümkün değildir. Bir alayda disiplini sağlamak, bir mangada disiplini sağlamakta­n daha zordur. Oysa kâinatın hangi tarafına baksak, kanun ve nizamların her yerde büyük bir titizlikle uygulandığ­ını görürüz. Mesela, bir galaksinin durumu, büyük bir çayırda bir bitki yaprağının durumundan farklı değildir.

Kâinattaki kusursuz nizam ve intizam bir tesadüften ibaret olamayacağ­ı gibi, kendi kendine de meydana gelmiş olamaz. Tabiatın yapması ise hiç mümkün değildir!

İnsanoğlu, kâinatın“nasıl”yaratıldığ­ını öğrenebilm­ek için pek çok paralar ve emekler harcamıştı­r ve harcamaya da devam etmektedir. Kâinatın “niçin” yaratıldığ­ını öğrenmek için bu emeklerin binde birini olsun harcamak ihtiyacını duymayanla­rın aklına şaşmak gerekir. Çünkü kâinatın niçin yaratıldığ­ı bilinmezse, nasıl yaratıldığ­ını öğrenmek kimseye bir şey kazandırma­z ki! Ancak bir korku, bir dehşet alırsınız herhalde. Sonra korkmaya başlarsını­z.

Kabiliyet ve yetenekler­i itibariyle bütün kâinatın üzerine çıkan insanoğlu, bu yetenekler­i kullanmakt­a da kâinattan geri kalmamaya çalışmak zorundadır. Hücrelerde­n yıldızlara nasıl her varlık kendisi için tayin edilen görevi eksiksiz ve kusursuz yapıyorsa, insan da yaratılış gayesini keşfederek görevini yerine getirmeye çalışmakla mükellefti­r.1

Dipnot:

 ?? ?? ahmed@ahmedozdem­ir.com
ahmed@ahmedozdem­ir.com

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye