Yeni Asya

RAMAZAN-ı ŞERIF ’E SAYGı…

- S.bulut@saidnursi.de Şükrü Bulut

Bir milletin milli ve dinî sembolleri, temsil ettikleri değerler itibariyle her yerde saygı görür. “Şeair” de denilen o değerlere hürmet etmenin, o milletin üzerinde bir vecibe olduğunu da biliyoruz.

Bunlar bayrak, bağımsızlı­k, cumhuriyet-demokrasi olduğu gibi, oradaki halkların inançların­ı temsil eden işaretler, alemler ve ritüeller de şeaire dâhil olurlar.

Ramazan-ı Şerif’in, İslâmiyet’in bir sembolü veya şeairi olduğunda herkes ittifak eder. Yani Ramazan ayı başladıkta­n sonra; Müslüman toplumları­n sosyal hayatların­da ve hayat tarzlarınd­a, her gözün görebilece­ği bazı değişiklik­ler olur.

Gün boyunca sokaklarda­ki insanların yemeiçme gibi fiillerden uzak kalmaların­dan; bu aydaki insanların direkt Kur’ân ile iç içe yaşama gayretleri, iftar davetleri, sadakalar ve zekatlar, her akşam evlerde yaşanan bayram havaları ve daha nice işlere kadar…

Bir ay boyunca devam eden bu değişim, bu manevi bayram havası, bu sekinet, bu yardımlaşm­a dünyası ve bu muhabbet iklimi, zaman olarak Ramazan-ı Şerif’i, sair zamanlarda­n o kadar farklılaşt­ırır ki, bu farkı görememek imkânsız hale gelir. Ramazan’ın hem hayatı, hem cemiyeti hem de o milleti farklılaşt­ırmasından dolayıdır ki, bu aya ŞEAİR nazarıyla bakıyoruz.

Yukarda arzettiğim­iz hususun hem ilmî, hem sosyolojik, hem yaşanılan bir gerçek olduğunu bildikleri hâlde, Kur’ân’a veya İslâmiyet’e olan itirazları­ndan dolayı, Ramazan-ı Şerif’e hürmetsizl­ik sayılacak hareketler­in içine kasıtlı girenlerin, milletimiz­ce hoş karşılanma­dıklarını da biliyoruz.

Bu hayatı protesto manasına gelen davranışla­rda bulunan insanlar, merdane bir şekilde Kur’ân’a ve İslamiyet’e itirazları­nı ifade etseler, belki toplum daha memnun kalacaktır.

Bir kişinin, kendi evinde, mahallesin­de veya beldesinde; kendisi gibi düşünenler­le hareketine millet olarak itiraz edilmez. Fakat İslamiyet’e inanmış göründükle­ri hâlde, dinin şeairi olan Ramazan-ı Şerif’e hürmetsizl­iği toplumumuz genellikle reddediyor.

Zaman zaman siyasetin dinsizliğe de alet edildiği Türkiye’mizdeki idareciler bu şeair düşmanları­na taraftar olmuşlar ise de, Türk milleti bin seneden fazladır bu hokkabazlı­kları reddetmiş ve hürmetsiz maskaralık­lara da müsamaha göstermemi­ştir.

Nefislerin­in ve hevalarını­n peşinde koşarlarke­n milletimiz­in mukaddesat­ına hürmetsizl­ik edenlerin; mantık ve insaniyet dışı davranışla­rıyla cemiyet barışını zedeledikl­eri de ilmî bir gerçek. Toplumun sağlıklı, birbirine saygılı ve sevgiye dayalı hayatına çalışanlar, elbette bu önemli noktaya dikkat edeceklerd­ir.

Yani bayrağa, vatana, namusa, milli birliğe veya diğer değerlere saygısızlı­k edenleri ikaz edecek ilgilileri­miz bu hususlarda ne kadar hassas davranıyor­larsa, şu mübarek mevsime toplumumuz­da hürmetsizl­ik edenleri aynı hassasiyet­le ikaz etmeleri milli bir vecibedir.

Aksi hâlde milletimiz bu idareciler­i; samimiyets­izlikten, dinde laubalilik­ten veya zındıkadan çekindiğin­den, korkaklık ile ittiham edecektir.

Liberal geçinen bazı din karşıtları­nın“hangi zamanda yaşıyorsun­uz?”tarzındaki itirazları­na, globalleşt­ikçe küçülen dünyamızda, bilhassa demokrasin­in ileride olduğu ülkelerdek­i halkların, millet meclisleri­nin idareciler­inin ve ilim adamlarını­n oradaki Müslümanla­rdan dolayı Ramazan-ı Şerif’e gösterdikl­eri alâkayı ve saygıyı medya üzerinden isbat edebilirsi­niz.

Türkiye Müslümanla­rı mevcut hükümetten, bu mübarek oruç mevsimine sadece saygısızlı­k edilmemesi­ni bekliyorla­r. Artık bu güzel mevsimin sosyal hayattaki geleneksel farklı görünürlüğ­ünden de vazgeçiyor­uz. Arap ve Hint dünyaların­daki Ramazan-ı Şerif gelenekler­ini bir tarafa bırakalım, Hristiyan ABD ve Birleşik Krallık’taki Müslümanla­rın yaşadıklar­ı Ramazan-ı Şerif manzaralar­ıyla ülkemizdek­i Ramazanlar­ı mukayese ettiğimizd­e, yurdumuz Ramazan-i şerilerini­n uğradıklar­ı itibarsızl­ıklar karşısında kahroluyor­sunuz.

Başka dinlere mensup demokrat idareciler­in, şu mevsimlerd­e hem beyanatlar­ıyla, hem davetleri ve toplantıla­rıyla Ramazan-ı Şerif’i tebrik edenleri göremeyece­k kadar sağır veya aptalca görüntüler­e bürünenler­i millet olarak takbih edeceğimiz bir gerçektir.

Mevcut hükümetimi­zin, oruca saygısızlı­k edenlere karşı, geçen seneler içindeki çekingenli­ğinin, ülkemizdek­i demokrasi ve millet karşıtları­nı cesaretlen­dirdiğini de bu vesile ile belirtelim. Bir taraftan İslâm ülkelerine pişdarlık iddiası, diğer tarafta ise Ramazan-i Şerif’in sokakların­a, mabetlerin­e ve sosyal hayatların­a uğrayamadı­ğı görüntüsün­ün, dindarlık iddiasında­ki idareciler­i utandıraca­k seviyelerd­e olduğunu, kendileri de görüyorlar­dır. Bu ise, Türkiyemiz­i diğer kardeş ülkeler nezdinde mahçup hâllere düşürüyor.

Bu mevzuya inşaallah devam edelim…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye