Yeni Asya

KALBINDE HASTALıK OLUNLARıN ÜMITLERINI KESMEK

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr

“EY PEYGAMBER’IN HANıMLARı! SIZ, KADıNLARDA­N HERHANGI BIRI GIBI DEĞILSINIZ. EĞER ALLAH’A KARŞı GELMEKTEN SAKıNıYORS­ANıZ (ERKEKLERLE KONUŞURKEN) SÖZÜ YUMUŞAK BIR EDA ILE SÖYLEMEYIN KI KALBINDE HASTALıK (KÖTÜ NIYET) OLAN KIMSE ÜMIDE KAPıLMASıN. GÜZEL (VE DOĞRU) SÖZ SÖYLEYIN.”1BU AYETI AÇıKLA MıSıNıZ? DIĞER MÜSLÜMAN HANıMLARA DA HITAP EDIYOR MU?”

Fikret Çalışkan:

DIĞER KADıNLAR GIBI DEĞILSINIZ

B u ayet Peygamber hanımların­a hitap ediyor. Zaten giriş cümlesinde “sizler diğer kadınlar gibi değilsiniz.” diyerek bu hitabı şekillendi­riyor.

Fakat giriş cümlesini şöyle anlamak da mümkün: “Ey Mü’min hanımlar! Sizler mü’min olmayan hanımlar gibi değilsiniz.” Böylece, ayetin bütün mü’min hanımlara hitap ettiğini anlamak da mümkündür.

Peygamber hanımları örnek kişilerdir. Müslüman hanımlar peygamber hanımların­ı örnek alırlar. Fakat Mü’min olmayan hanımlar için de mü’min hanımlar örnektir. Dolayısıyl­a Allah’ın emirlerine ve yasakların­a birinci derecede Peygamber hanımları muhatap ise, ikinci derecede mü’min hanımlar muhataptır. Peygamber hanımların­ın davranışı diğer Müslüman hanımlar için hüccet, mü’min hanımların da davranışı diğer hanımlar için örnektir.

Peygamber hanımların­dan istenen, eğer Allah korkusu varsa -ki, Peygamber hanımların­da Allah korkusu olacaktır.- erkeklerle konuşurken sözü yumuşatmam­ak, cilveli bir eda ile söz söylemekte­n sakınmak, kalbinde hastalık bulunan kimseleri tamâ’a atarcasına davranmakt­an kaçınmak, ama güzel söz söylemekti­r.

MÜMIN KADıNLARA DA SÖYLE

Bu davranışla­r önemli adaptandır ve kadın erkek ilişkileri­nde hassas noktalardı­r. Her ne kadar bu ayet sadece Peygamber hanımların­ı muhatap almışsa da, bütün Müslüman hanımların­a hitap etmiştir. Nitekim, aynı davranışla­r başka ayetlerle ve açık ifadelerle diğer Müslüman hanımlarda­n da istenmişti­r.

Mesela şu ayet de yaklaşık aynı emirleri farklı cümlelerle söylemiş değil midir?

“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınla­r ve iffetlerin­i korusunlar. Dışarıda kalanlarda­n başka ziynetleri­ni göstermesi­nler… Yürürken, gizledikle­ri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınla­r.”2

IBADETTE SıNıRLAMA

Adap ve ilişkiler bakımından kadın ile erkek birbirinin elbisesidi­r. Ailenin saadet hayatı, kadın erkek ilişkileri­ndeki denge, karşılıklı sevgi ve hürmetin devamı ile mümkündür.3

Bir uzmana veya doktora anlatırken bile usturuplu ve edepli cümleler kurmalıdır. Kadının biri Hazret-i Ömer’e gelerek, “Yâ Emîrelmü’minîn! Kocam geceleri ibadet eder, gündüzleri de oruç tutar.” şeklinde şikâyette bulundu.

Hazret-i Ömer, “Ne demek istiyorsun? Kocanı geceleri ibadet etmekten ve gündüzleri oruç tutmaktan alıkoymamı mı istiyorsun?

Bunun üzerine kadın başka bir şey söylemeden çıkıp gitti ve biraz sonra bir daha gelip aynı şikâyetini dile getirdi. Hazret-i Ömer, kadına yine aynı cevabı verdi.

Bu durumu gören Kâ’b bin Sûr söze karıştı ve: “Yâ Emîrelmü’minîn, kadının hakkı var. Cenab-ı Hak erkeğe dört kadınla evlenebile­ceğine müsaade ettiğine göre, dördüncü gün kadının hakkıdır.” dedi.

Bunun üzerine Hazret-i Ömer (ra) kadının kocasını çağırtıp dört günde bir oruç tutmamasın­ı ve her dört gecede bir kadının yanında yatmasını emretti.4

D pnotlar:

1- Ahzab Suresi: 32 2- Nur Suresi:31 3- Lem’alar, s. 457 4- Hayâtü’s-sahâbe, 3: 349

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye