Oruç, “Şeâir-i İslamiye”nin azamlarındandır!
Said Nursi, Ramazan Risalesi’nin Birinci Nüktesinde ilk cümle olarak orucun “erkânı İslamiye”nin birincilerinden olduğunu ifade ettikten sonra ikinci cümle olarak onun “şeâr-i İslamiye”nin azamlarından olduğunu söylüyor.1
Sözlükte alamet, işaret, sembol anlamındaki “şiar” kelimesinin çoğulu olan şeâir terim olarak “Allah’a kulluğu hatırlatan, Ona kul olmaya vesile olan, toplumca saygı gösterilmesi ve korunması gereken işaretler ve semboller” mânâsına geliyor. Kur’an’da hac ibadeti vesilesiyle dört ayette geçiyor. Mesela bunların birisinde “Safa ile Merve’nin Allah’ın şeâirinden olduğu”2 ifade ediliyor. Başka bir ayette “Allah’ın şeâirine saygısızlık etmeyin”3 buyruluyor. Diğer bir ayette “Allah’ın şeâirine saygı göstermenin kalplerin takvasından olduğu”4 belirtiliyor. Hadislerde de şeâir hacla ilgili olarak zikrolunuyor. Mesela “telbiyenin (lebbeyk söylemek) haccın şiarlarından olduğu dile getiriliyor.5
İlgili kaynaklarda ifade edildiğine göre şeâir ayet ve hadislerde hac farizasıyla ilgili olarak zikrolunmuş olmakla beraber zamanla dinî literatürde daha geniş bir anlama ulaşmış ve “Allah’ı, Allah’a ibadeti hatırlatan her şey” bu kavramın içinde yer almıştır. Bu çerçevede, görüldüğünde veya duyulduğunda İslam’ı akla getiren mesela, besmele, hamdele, salvele, tesbih, tekbir, selâm gibi sözler; abdest, namaz, oruç, hac, kurban gibi ibadetler; cami, mescit, minare, mezar gibi mekanlar şeâir kapsamında değerlendirilmiştir.
Müellif başka bir yerde, birincisi “şahsî hukuk”, ikincisi “umumî hukuk” olmak üzere iki çeşit hukuk olduğunu, umumî hukukun Allah’ın hukuku kapsamında olduğunu kaydediyor; ardından şer’î meselelerin de bir kısmının şahsa, bir kısmının umuma baktığını, umuma bakan meselelerin “şeâir” dairesi içinde olduğunu beyan ediyor. Bu tür meselelerin asr-ı saadetten berin insanları Hakk’a bağlayan nuranî zincirler hükmünde olduğunu, umumun rızası olmadan bunları değiştirmenin tarifsiz bir vebal olacağını vurguluyor.6 Diğer bir yerde de sünnetlerin içinde en önemlilerinin umumun hukuku türünden olduğu için “şeâir”e giren eskısım olduğunu, nafile cinsinden olsa bile bunların şahsî farzlardan daha üstün
D pnotlar: