ORUÇ AYıNıN ETKISI
Dua, ibadet ve yardımlaşma mevsimi olan mübarek Ramazan ayı sadece İslam ülkelerini değil, Avrupa ve Hıristiyan alemini de etkilemiş görünüyor. Allah rızası için tutulan oruç, Müslüman olmayanları derinden etkileyip, bazılarının İslama teslim olmasına da vesile oluyor.
Ramazan ayının manevi iklimi, Avrupa devletlerini idare eden siyasetçileri de etkilemiş olacak ki her geçen yıl artan şekilde daha anlamlı “Ramazan ayı mesajları”na imza atıyorlar. Bu durum aynı zamanda “konuşma”ktan ziyade “iiller”in tesirli olduğuna da delil olmaz mı?
Mesela, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-walter Steinmeier, tüm Müslümanların ramazan ayını tebrik edenlerin başında yer almış. Cumhurbaşkanı Steinmeier’e ait sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, “Ramazan mübarek olsun. Cumhurbaşkanı Steinmeier ve eşi Elke Büdenbender tüm Müslümanlara mübarek bir oruç ayı ile huzur ve tefekkür dolu bir zaman diliyor” ifadelerine yer verilmiş. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da sosyal medya platformundan yayımladığı video mesajında, “Size ve ailelerinize her şeyden önce huzurlu mübarek bir ramazan diliyorum. Ramazanınız mübarek olsun” demiş.
Almanya Şansölyesi (Başbakan) Olaf Scholz da anlamlı bir Ramazan ayı kutlama mesajına imza atmış. Scholz’ın mesajı şöyle: “Oruç ayı olan Ramazan için size en içten selamlarımı ve en iyi dileklerimi iletiyorum! Bu günlerin size, ailelerinize ve dostlarınıza hayır ve huzur getirmesini dilerim. Özellikle Ramazan’da içe dönme olduğu kadar insanlarla buluşmak da önemli bir rol oynuyor. Başka dine mensup insanları da misair kabul etmenin ve onlara kapı açmanın da bu geleneğin bir parçası olması güzel bir şey. Bunun barış içinde bir arada yaşamanın ve dayanışmamızın harika bir işareti olduğunu düşünüyorum. Bunun için çok teşekkür ederim!
“Ülkemizin pek çok yerinde binlerce kişi şu anda sokaklara çıkıyor ve aktif olarak dışlanmaya, Müslüman karşıtlığına, antisemitizme ve ırkçılığa karşı çıkıyor. Hep birlikte net bir mesaj veriyoruz: Hoşgörüsüzlüğün ve aşırıcılığın toplumumuzu bölmesine izin vermeyeceğiz. Ülkemizdeki 84 milyon vatandaşın tamamı güven içinde yaşayabilmeli, kökeni ve dini ne olursa olsun herkes aynı haklara sahip olmalı ve herkes saygıyı hak etmelidir. Size, ailenize ve dostlarınıza güzel buluşmalarla geçen, huzurlu bir Ramazan diliyorum. Ramazan ayınız mübarek olsun!” (https://www.bundesregierung.de/, 10 Mart 2024)
Ramazan mesajları elbette bunlarla sınırlı değil. Bu ve benzeri mesajlar, “hal dili”nin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa ve dünyadaki “İslamdan korku”nun kaybolması da ‘hal dili’nin insanları ikna etmesine bağlı. Bu mesajlar da “İslamdan korku”yu dağıtmaya aday olarak görülebilir.
Bu ve benzeri mesajları ‘samimiyet testi’ne tabi tutmak isteyenler de olabilir. Elbette bu da mümkündür, fakat biz ele bakıp kalbe bakamayacağımıza göre bu gelişmeleri hayra alamet sayar ve takdir ederiz.
Temennimiz ve duamız; bu manevi havanın Gazze’deki savaşı da durdurmaya vesile olmasıdır. Amin.