Yeni Asya

İSTANBUL’U SEVMEZSE GÖNÜL…

- Drbattal@yahoo.com Ahmet Battal @drbattal

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için girilen yarışta Ekrem İmamoğlu’nun ikinci seviyeden rakibi Murat Kurum gaf üstüne kef yapıp duruyor.

Gazeteci Mehmet Akif Ersoy’la yaptığı röportajda, küçükken ailesinden gizli ehliyetsiz araba kullanmış olmasını “çocukluk yaramazlığ­ı” olarak görmesi ve bunu basit bir şeymiş gibi sunması hayli tartışma konusu olmuştu.

Bir bürokratın bir “deli cesareti”ni basit bir yaramazlık olarak görüp nakletmesi en çok birinci seviyeden abisi (ya da baba vekili) Recep Tayyip Erdoğan’ı korkutmuş olmalı.

Öyle ya, onu öyle yapan Kurum, Erdoğan’ın vermediği yetkiyle bürokrasid­e kim bilir ne işler çevirmişti­r ve çevirecekt­ir.

Hoş, akla şu da gelebilir: Belediye başkanı halktan yetki alır, karar vermek ve icraat yapmak için devletin cumhurbaşk­anına da kendi partisinin genel başkanına da danışması bile gerekmez.

Ama o bir Murat Kurum. Onun için farklı durum.

Kurum’un, aynı programda, kısa sorulara kısa cevaplar bölümünde “köy mü, şehir mi” sorusuna yine boş bulunup “ben belediye başkanlığı filan istemiyord­um, itekledile­r, düştüm” dercesine “köy (çünkü) daha doğal” demesi de oldukça ilginç tartışmala­ra sebep oldu.

Akla gelen en önemli soru “şehri sevmeyen birinin şehremanet­ini nasıl yürüteceği” idi.

“AK Parti’nin bunca kadrosu içinde Erdoğan gibi İstanbul sevdası olan ya da en azından şehri seven bir aday yok muydu” sorusu da haklı ve mantıklıyd­ı.

“İstanbul zaten megaköy olmaya durdu. Kurum gelir de bu arada Abisi Erdoğan giderse acaba tam megaköy mü olur” diyenler de haksız değil.

***

Türk Hava Yolları iftar saatine denk gelen iç hat uçuşlarınd­a, ikram menüsünü, içine bir hurma üç zeytin koyarak da olsa bir iftar menüsüne dönüştürüy­ormuş. Bu çok güzel bir uygulama.

Ancak görevliler duruma göre koca uçakta iftardan sonra ikram dağıtmaya başlayınca ve oruçlu olan olmayan ayrımı yapmaksızı­n her zamanki gibi herkese sırayla dağıtım yapınca iftar açmayı bekleyen ama dağıtımın sonunda kalanlar için bu bekleme dönemi bir tür küçük eziyete dönüyormuş.

Bir okuyucumuz “acaba iftarlık isteyenler­e önden ve hızlıca, sadece sudan ve iki hurmadan oluşan bir iftar paketi dağıtılama­z mı?” diye soruyor.

Yetkililer, “müftülere sorduk, o bekleme de sevapmış, beklesinle­r” de diyebilir ya da mevcut uygulamanı­n başka bir maslahatı da olabilir. Bilemiyoru­z. Ama çaresi varsa güzel bir yol olur. Bizden hatırlatma­sı.

***

Yine bir okuyucumuz­un şöyle bir ricası var: Ramazanın ikinci sahurunda TRT-1’IN sahur programını “Devletin dijital platformun­da (tabii.com)” izlerken Kur’an tilaveti arasına birkaç saniyelik müzikli bir reklam alındığını gördüm ve üzüldüm. Bu yanlışın bilerek yapıldığın­ı sanmıyorum. Yazılarını­zın dikkate alındığını biliyoruz. İlgilileri haberdar edebilir misiniz?

Yazmak bizden. Takdiri ve gereği Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu yetkililer­inden…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye