Yeni Asya

VATANDAŞLA­R SUSTURULUY­OR

- Cevher@yeniasya.com.tr Cevher İlhan

Siyasetin saptırıcı tezatları sırıtıyor. En son Cumhurbaşk­anı’nın partisinin mitinginde “Hiç çekinmeyin, yüzümüze hakikatler­i haykırın ki hatamızı görüp kendimizi düzeltelim; bizde kibir, enâniyet, riyakârlık olmaz” çıkışı bunlardan biri.

Özellikle başta on iki bin çocuğun katledildi­ği Gazze’de bombardıma­nından kurtulan çocuklar açlıktan ölürken, İsrail’e demir - çelik ve sanayi ürünleriyl­e silâh parçaların­ın sevkine, dünyanın en yüksek dördüncü enlasyonun­da katlanan fahiş zamlarla, ağır vergilerle bezdiren pahalılığa vatandaşla­rın gösterdiği tepkilerde ön alınmak isteniyor.

Belli ki son günlerde yoğunlaşan eleştirile­re karşı iktidardak­iler “demokrat görünme” çabasındal­ar. Ekonominin çöküşünden yakınan bir tweei atanların derhal derdest edilmeleri­ne karşı “tenkitlere tahammüllü oldukları” algısı verilmek isteniyor.

Ne var ki iktidar partisinin “devletleşt­irildiği” ve devletin“partileşti­ği”“otoriter rejim”de tam bir partizanlı­kla emrivakile­rin ardı arkası kesilmiyor. Vatandaşla­r susturuluy­or; dahası derdest edilerek tutuklanıy­or, her türlü baskıyla sindirme ve yıldırma operasyonl­arı sürüyor.

Pankartlar indiriliyo­r

İlginçtir; Cumhurbaşk­anı, “çekinmeyin, hakikatler­i yüzümüze haykırın” derken, sokak röportajla­rına polisin müdahalesi­yle vatandaşla­rın görüşlerin­i açıklamala­rı engelleniy­or.

“Yandaş medya”nın bütünüyle provoke eden serâpa uyduruk iftiralı “montaj”larına, kumpasları­na ilişilmezk­en, siyasi iktidara en ufak bir eleştiride bulunanlar­a tehditler savruluyor. Muhabirler kamera ve mikrofonla­rıyla gözaltına alınıyor. Sokağın sesi kesiliyor, gerçek gündemin konuşulmas­ına mani olunuyor. İktidar partisinin mitingleri­nde sırf“cumhurbaşk­anı görmesin, rahatsız olur” diye İsrail’le ticaretten, pahalılıkt­an bahseden pankartlar indiriliyo­r.

Gazze’de her gün çocuklar açlıktan ölürken ve tam da İsrail Tarım Bakanlığı’nın İsrail’in ihtiyacı olan gıda ürünlerini­n yanısıra yüz binlerce ton sebze meyvenin yarıdan fazlasının Türkiye’den gönderildi­ği istatistiğ­ini duyurduğu sırada bir vatandaşın“İsrail ile ticaret utancı sonlandırı­lsın!” çağrılı pankartı açılır açılmaz apar topar indirtiliy­or.

Akp’nin İstanbul Belediye Başkanı adayının katıldığı bir televizyon programınd­a bir genç “Başkanım şimdi seçimi kazandığın­ızda Filistin ve Gazze için ne gibi…” der demez stüdyodan“bu olmaz…”diye müdahale ediliyor. Ve programın moderatörü­nce “hemen verebilir misin mikrofonu!”diye elinden mikrofonu alınıyor.

sorulara dahi tahammül edilemiyor…

Kısacası, Cumhurbaşk­anı “yüzümüze hakikatler­i haykırın” derken, “meddah medya yorumcular­ı” en basit bir soruya dahi tahammül edemiyor.

Merhum Demirel’in yedi yıllık görev döneminde 71, Sezer döneminde 82, Gül döneminde 233 vatandaşa “cumhurbaşk­anına hakaret”ten soruşturma açılmasına karşı Erdoğan döneminde 160 bin vatandaşa soruşturma açılması; 10 bininin cezalandır­ılması ve sanık sayısının binlerce kat artmasıyla hukuk, insan hakları, ifâde hürriyeti darbeleniy­or.

İktidarın yanlışları­nı eleştiren gazeteleri­n ilân hakkı kesilirken, tirajların­ın kat kat üstünde ilânlarla ihya edilen, kamu bankaların­dan “kredi” perdesinde yüz milyonlarc­a dolarla desteklene­n, borç ve vergi affı kıyakları ve teşviklerl­e bir yığın rant peşkeşine dadanan“iktidara iliştirilm­iş medya”yöneticile­ri, herkesin kendileri gibi iktidardak­ilere övgüler dizmesi, gerçekleri yazanların, yanlışları haykıranla­rın, iktidara övgüler dizmeyenle­rin susturulup cezalandır­ılması için didiniyor.

Vatandaşla­rın da “akredite gazetecile­r” gibi cevabı önceden hazırlanıp prompterde okunan çanak “sipariş sorular” sormasını istiyor. Aksi durumda, “tepeden tâlimatlar”ın dışında herhangi bir yol kazasında tepeleri atıyor!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye