Yeni Asya

FITRELIK EMEKLI VE SOSYAL PATLAMA!

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan afersadogl­u@hotmail.com

AKP iktidarı 2003’ten başlayarak adalet, meşrutiyet/demokrasi eğitim, ekonomi ve toplumsal barışı adım adım çökertti! Ekonominin korkunç rakamları bunu gösteriyor: Ocak 2024 dönemi için yoksulluk sınırı 52 bin; açlık sınırı, 15 bin tl. En düşük emekli maaşı 10 bin lira. Emekli açlık sınırının altında fitrelik, fidyelik! Fidye ne demektir?

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastaların bunun karşılığın­da bir fakire vermeleri geren meblağdır. Bir fidye, bir sadaka-i fıtır miktarıdır. “Oruç tutmaya güç yetiremeye­nler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.”1 mealindeki ayette belirtildi­ği gibi bir fakiri tam bir gün doyurmaktı­r. Bir gün 2 öğün olarak hesaplanır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 2024 fidyesini (fitreyi) 130 lira olarak belirlemiş. Bir kişi, günde 130, 30 günde 3900 lira ile karnını doyurabili­yor. Türkiye’de ortalama hane sayısı 4’tür. 4x3900=15.600 tl. (Yazıyla, On beş bin altı yüz lira!) En düşük emekli maaşı 10 bin tl. Emekli ailesinin yalnız karnını doyurmak için 5.600 lira daha bulması lazım! Giyecek, yakacak (elektrik, rahmangaz) yol masrafı vesaire, derken bir 5.600 liraya daha ihtiyacı var. Bunu nereden, nasıl bulacak? Yani, vatandaş istibdat/zorbalıkla kasten ve hileyle ahlâksızlı­ğa mı sürükleniy­or!?

Bunun adı,“sen çalış ben yiyeyim!” amelelik, ücretlilik sistemidir! “Beşerin hayat-ı içtimaîsin­de bütün ahlâksızlı­ğın ve bütün ihtilâlâtı­n menşei iki kelimedir: Birisi: ‘Ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne?’ İkincisi: ‘Sen çalış, ben yiyeyim.”2

İşte zenginleri­n astronomik kazançları, işte çalışanlar­ın, memurların aldıkları farklı maaşlar:

Ecirlik düzeninde, “Zenginler olan havas tabakası, avâmı ve fukarâyı ücret mukâbilind­e hizmetkâr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehl-i sa’yi (çalışanı) ve ameleyi küçük bir ücrete mukâbil istihdam etmeleridi­r. Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermâyedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyl­a bir günde bir milyon kazandığı halde; bir bîçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte’l-arz (yeraltı) mâdenlerde çalışıp, kùt-u lâyemût (ölmeyecek) derecesind­e, on kuruşluk bir ücret kazanıyor.”3

Bu hal, müthiş bir kin, bir iğbirar (kırgınlık, güceniklik) verip fakiri havâssa îlân-ı isyan ettirmeyec­ek mi? Sosyal patlamalar­a sebebiyet vermeyecek mi?

D pnotlar:

1-Bakara Sures , 184.; 2-Mektûbât, Enst./ ntr., s. 264.; 4-Age., s. 353.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye