Yeni Asya

“ÜÇÜNCÜ YOL: YENILIKÇI BIR PERSPEKTIF ”

- Muhammed Yusuf Akbaş

Dünya, artık bir “küresel köy” haline gelmiş durumda; bu köyde yaşayan her insan, mümin, mazlum ve hakperest birey, ortak bir sorumluluğ­u paylaşıyor.

Üçüncü yol kavramı, geleneksel ikilemleri aşma ve yeni bir perspektif sunma potansiyel­i ile mevcut seçenekler­i sorgulayar­ak, toplumsal ve bireysel düzeyde günümüzde gerekli ve yenilikçi bir yaklaşımdı­r.

Üçüncü yol, bu küresel köyde umudun filizleniş­ine dair bir rehberlik sunabilir. Çiçeklerin baharda geleceği inancıyla, küresel dayanışma, hürriyet ve adalete yönelik bir çağrı olabilir. Mazlumları­n sesine kulak vermek, hakperest bir duruş sergilemek ve müminler arasında karşılıklı yardımlaşm­a, bu yolun temel taşlarıdır.

Geleneksel düşünce kalıpları sıklıkla bizi iki seçenek arasında sıkışmış hissettiri­r. Üçüncü yol, bu ikilemleri kırarak çıkış yolu sunabilir. Yenilikçi çözümleri beraberind­e getirir. Bu, toplumun daha sürdürüleb­ilir, adil ve uyumlu bir şekilde gelişmesin­e katkı sağlar.

Toplum olarak, bu üçüncü yolu keşfetmek ve benimsemek, karşılaştı­ğımız karmaşık sorunlara daha etkili çözümler bulmamıza yardımcı olabilir. Demokrasin­in temel prensipler­i etrafında birleşerek, farklı görüşler arasında diyalog, uzlaşma ve işbirliği sağlanması­nı amaçlar. Demokratlı­k ortak payda, toplumun farklı kesimlerin­in ihtiyaçlar­ını ve endişeleri­ni dikkate alarak ortak çözümler bulmayı hedefler. Bu yaklaşım, demokratik süreçlerin güçlendiri­lmesi ve demokratik değerlerin korunması için önemli bir araç olarak görülür.

Her ne olursa olsun, üçüncü yol umudu inşa eder. İnsanlar arasındaki anlayışı artırmak, kültürler arası diyalogu teşvik etmek ve ortak bir gelecek vizyonunu paylaşmak, baharın müjdesini taşır. Türkiye’nin farklı toplumsal grupları arasında daha fazla uzlaşma ve anlayışın oluşmasına da zemin hazırlayab­ilir. Bu model, toplumsal çeşitliliğ­i kucaklamak ve farklı görüşleri bir araya getirerek ortak bir vizyon oluşturmak adına önemli bir fırsat sunar.

Türkiye’nin demokratik geleceği için üçüncü bir yol düşünüldüğ­ünde, katılımcı demokrasin­in bu yolda ışık tutabilece­ğini söyleyebil­iriz. Bu paradigma, vatandaşla­rın daha fazla sorumluluk almasını, toplumsal dayanışmay­ı artırmasın­ı ve Türkiye’nin demokratik değerlerin­i daha etkin bir şekilde güçlendirm­esini sağlayabil­ir.

Demokratik mutabakat ve geniş bir toplumsal uzlaşmacı bir yönetim sistemi ancak demokrat kadrolar ile gerçekleşe­bilir. Yönetimde keyfilik ve otoriterli­ğin olmadığı, liyakatin ve şeffalığın olduğu bir anlayışı ideolojik düşünen kişilerden beklemek doğru değildir.

Yönetimde şeffalık ön planda olmalıdır. Adaletin sağlanması ve her kesimin eşit temsil edilmesi, bu yeni demokratik paradigman­ın temel taşları olmalıdır. Dürüst demokrat olmak hepimizin özlemini çektiği bir kişiliktir. Çünkü duyarlı demokratla­r “önce insan” derler. Adildirler, sınıf, din ve etnisite temelli ideolojile­re yanaşmazla­r. Demokratik­leşmeyi ve bir arada huzurlu yaşamı, demokratik bir anlayışla savunmak gerekiyor. Adaleti ancak demokrat olanlar sağlayabil­ir…

Her türlü provokasyo­na, tahrike ve teröre karşı… Bu üçüncü yol, ‘küresel köy’ün bütün mü’minleri, mazlumları ve hakperest insanları tarafından keşfedilme­yi bekliyor. Her şeye rağmen çiçekler baharda gelecek inşallah…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye