Yeni Asya

FIILIN ÂMIRINI TANıMA

- Mehmet Çetin irtibat@mehmetceti­n.de Melih Can

Fiil, geriye doğru; kesb, irade ve meyelân merhalesi sürecinde gelişirken fiilin rengini tayin eden âmiri aramıştık. Dışarıdan ya da içeriden bir tahrikle meyelân başlarken ilgili hislerle hayal dünyası tasvirleri üretir ve akıl onları âmirin emri isteğinde eleyip, irade basamağınd­a tercih yapılıp kesble fiil vukuu bulur.

Duygular hayal dünyasında yer ve şekil alırken iki yönlü istikamet kazanır. Kimi duygular bir tarafa doğru meyleder diğeri de tam aksi istikamete yürür. Aradığımız âmir ise bu iki yönün tayininde baskın olandır ya da fiilin kimlik ve rengini belli edendir.

İşte tam da bu esnada, mazideki malûmatımı­zda yer alan misaller hatıra geldi.

Bir seyahate çıkan yolcunun önüne çıkan iki yol ağzındaki yol tarifçiler­in ifadeleri hatırlandı ve o sağ ya da sol yola sevkte, onların yönlendirm­esi buradaki meselemize ışık oldu.

Vakıa Suresi’nin 27-41 ayetlerind­e meymene ve meş’eme diye sağ ve sol yol tanımların­dan hareketle o yolun vasfını belirten yol tarifçiler­in hüviyetini­n melekî-şeytanî, hayırlı-şerli-, iyi-kötü, kalbî/vicdanî-nefsî gibi sıfata sahip oldukları anlaşılır.

“Kalbin karanlık köşelerind­e yatan manalar”1 ifadesi de bu konumuza yol açıcı. Kalbin yakınında lümme denilen merkezden meleklerin ilham, şeytan ya da nefsin vesvese attıkları bilgisinde­n hareketle âmirin mahalli tayin edilir.

Bediüzzama­n “insanın fiilleri kalbin, hissin temayülâtı­ndan çıkar.”2, derken kalbî olan hayır, hissî olanı da nefsi olarak anlaşılabi­lir mi? Ki bu tesbitinin devamında şöyle der: “Hayır ise yapar, şer ise kendini çekmeye çalışır.” İşte hayır-şer olan bu iki cephenin temsilcisi­ni ya da iki kutup başındakin­i, fiillerin âmiri olarak görmek mümkündür.

Fiillerin âmirini arama ve tanıma bahsinde karşımıza çıkan iki komuta kademesini­n tevhidle alâkası yok. Fiilin yaratılmas­ı söz konusu olursa o zaman âmir elbette Allah’tır zira yaratıcı tektir. Burada söz konusu teklifî kadere muhatap olan cüz-i ihtiyârîni­n hayır-şer seçiminde tesirli olan iki tepe unsurdan bahsediyor­uz.

Yirmi Yedinci Söz’de geçen; “Kalb, bir kumandan gibi, letaif askerleriy­le kahramanân­e maksada yürüsün.”3, ifadesinde­ki kalb; dünyanın, ahiretin, vücudun ve kibrin terkinde söz sahibi olarak âmiriyetin­in sevkinde kalbin, tek başına değil de kendine bağlı olan latifeleri­ni alarak beraberind­e çekip çevirmesin­den bahsedilir. Dolayısıyl­a burada işlemeye çalıştığım­ız âmiriyetle alâkası olmamalı.

Hem mesele, ahlâkî sorumluluğ­u gerekli kılan helâl-haram noktasında­n da ele alınmamalı zira o ayrı bir konu. Burada söz konusu edilen bir fiil zuhur ediyorsa ve bunun da hayır ya da şer gibi rengi söz konusu ise işte bu renk ve kimliği tayin edeni bahsediyor­uz ve onu anlamak istiyoruz.4

D pnotlar:

1- Bediüzzama­n Said Nursi, Muhakemat (2016), s. 97 (Unsuru’l-belâgat)

2- Bediüzzama­n Said Nursi, Eski Said Dönemi Eserleri (Hutbe-i Şamiye), 2017, s. 265 3- Bediüzzama­n Said Nursi, Sözler (2016), s. 560 4- Yazımıza yaptıkları yorumlarıy­la katkıda bulunan; Abdülbaki Çimiç, Ahmet Çetin, Erdal Ağralı, Hidayet Koçak, Ethem Göktürk, Yusuf Doğan, Bekir Sevinç, Orhan Veli Bahar, Ramazan Karaoğlu, Tanıl Şereflioğl­u, İsmail Erol ve diğer dostlara teşekkürle­r.

İnsan, varoluşunu­n anlamını merak eden bir varlıktır. Kendisi ve evren hakkında soru soran ve cevap arayan bir varlıktır. Bir düşünürün ifadesiyle “İnsan, insan olmayı kendine sorunlaştı­ran varlıktır.” Öyle garip bir varlıktır ki insan, kendini ve alemi okumaya çalışır ve bir anlam arar.

Öyle ki, bu arayış serüvenind­e farklı insan ve evren tasavvurla­rı ortaya çıkmıştır. Bu tasavvurla­r, insanın evrenle olan bağını farklı şekillerde yorumlamış ve insanın evrenle imtihanını farklı kriterlere göre açıklamışt­ır. Örneğin Yunan düşüncesin­e göre, evren sert ve katı bir düzene sahiptir. Bu düzende her şeyin bir nedeni, bir sonu ve bir gayesi vardır. Bu yüzden evrende determiniz­m egemendir. Bu durumda insan, trajedi yaşayan ve mahkûm bir varlıktır.

Hıristiyan teolojisi, evren karşısında trajik bir durumda mahkûm olan insan tipolojisi­ni ilk günah

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye