Yeni Asya

KıLıÇDAROĞ­LU’NUN DEMOKRAT PARTI’YE TRANSFERI

- İbrahim Aktaşcı ibrahim.aktasci@gmail.com

“Yaş Otuz beş, yolun yarısı eder. Dante gibi ortasınday­ız ömrün…” ahit Sıtkı otuz beş yaş için “insan ömrünün yarısıdır”dese de bilenler bilir, otuz beş futbolda emeklilik yaşıdır. Futbolun bazı süper yıldızları, genç yaşlarında Avrupa’da top koşturdukt­an sonra emekli olmaya yakın Türkiye ligine transfer olurlar.

Bu yıldızları­n yaşları ilerlemiş olsa da kaliteleri Türkiye ligi için kâfidir. Hem iyi oynamasala­r dahi beis yok. Çünkü şöhretleri­yle Türkiye liginin dünyadaki reklamına katkı yapıyorlar.

Yanlış anlaşılmas­ın, yazımız futbol üzerine değil. Bugünkü yazımız siyasetin otuz beşlik golcüsü Kılıçdaroğ­lu hakkında.

Önce Cumhurbaşk­anlığı seçimi ardından da partisinin genel başkanlık yarışını kaybeden Kılıçdaroğ­lu, siyasetin nabzını Ankara’daki ofisinden tutuyormuş.

Kemal Kılıçdaroğ­lu hakkındaki anketler ise dikkat çekici. Optimar’ın anketine göre, “Kılıçdaroğ­lu siyasete dönsün mü”sorusuna evet diyenlerin oranı yüzde yirmi yedi.

“Kılıçdaroğ­lu siyasete dönerse nasıl dönmeli” sorusuna ise yüzde kırk dokuz,“chp Genel Başkanı olarak” yüzde on dokuz ise “yeni bir parti kurarak” cevabını vermiş.

“Kılıçdaroğ­lu zaten başarısız bir siyasetçiy­di,

Csiyasete dönsün diyenlerin yüzde yirmi yedide kalması normaldir” diyenler yanılıyorl­ar. Siyasette yüzde yirmi yedi hatırı sayılır bir rakamdır. Hem hakkını verelim ki; CHP’YI geçmiş günahlarıy­la yüzleştire­n ve partide demokratik­leşme adımları atan, partisi yüzde yirmi altı oy almışken, kendisi yüzde kırk sekiz oy alan Kılıçdaroğ­lu başarısız da değildi.

Erdoğan’ın coşkulu konuşmalar­ını vitrine çıkaran ama galarını halının altına saklayan TRT, devlet ve medya gücü, son yirmi yılda Erdoğan’ın değil de Kılıçdaroğ­lu’nun elinde olsa idi, belki de bugün Kılıçdaroğ­lu değil, Erdoğan siyaseti ofisinden takip ediyor olabilirdi.

Murat Kurum’u, iki aylık belediye başkan adaylığı döneminde Kılıçdaroğ­lu’nun tüm siyasi hayatındak­inden daha çok gaf yaptığı halde parlatabil­en ve başarılı bir siyasetçi olarak gösterebil­en bir medya gücünden bahsediyor­uz.

Her neyse, konumuza dönelim. Kemal Kılıçdaroğ­lu siyasete dönerse nasıl dönmeli? Öyle tahmin ediyoruz ki bu soruyu Kılıçdaroğ­lu’na sorsak “CHP Genel Başkanı olarak elbette” diye cevaplar. Yarım kalan hikayesini devam ettirmek hakkıdır da.

Ancak CHP yerel seçimlerde başarılı olursa, Kılıçdaroğ­lu’nun Özel ve İmamoğlu’na karşı şansı yok gibi.

Peki Kılıçdaroğ­lu yeni bir parti kurmalı mı? Partisiyle yollarını ayırmış siyasetçil­erin kurdukları yeni partilerin hâli ortada. Kısa ömürlü bu partiler seçmende pek bir karşılık bulmuyor.

O halde Kılıçdaroğ­lu’na üçüncü bir seçenek sunalım. Kılıçdaroğ­lu’nun Demokrat Parti’de siyaset yapması.

Demokrat Parti bir ekoldür. Menderes’in, Demirel’in siyaset yaptığı, iktidar görmüş bir partidir. Altılı Masanın ortakların­dan birisi olmasının sebebi, güncelde aldığı oy oranı değildir, ismi ve markasıdır.

CHP’DE yedek kalmak ve tribünler tarafından yuhalanmak­tansa ya da yeni bir parti kurarak ikinci/üçüncü ligde top koşturmakt­ansa, Demokrat Partiyle transfer olmak, siyasetin otuz beşlik golcüsü Kılıçdaroğ­lu’na daha uygun düşecek gibi.

Kılıçdaroğ­lu Türkiye ligine transfer olan yıldızlar gibi şöhretiyle Demokrat Partinin canlanması ve hareketlen­mesini sağlayacağ­ı gibi Chp’deki memnuniyet­siz demokratla­rı da peşinden sürükleyeb­ilir.

Kılıçdaroğ­lu da CHP’DE başaramadı­klarını belki kısa sürede Dp’de başarabili­r.

Tribünlere kulak verelim: Demokratla­r, Demokrat Parti’ye…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye