Yeni Asya

OSMANLı’DA ILK MEŞRÛTIYET­IN DOĞUŞU

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Sosyal ve siyasî sahada tatbik edilebilen bir meşrutiyet, yani şartlara ve kanunlara dayalı bir demokrasi, aslında büyük bir nimettir. Demokrasin­in erdemine varan toplulukla­r, bu sistemden vazgeçmeyi akıllarınd­an bile geçirmezle­r. Bildiğimiz kadarıyla hiçbir topluluk, tadına vardığı bir demokrasid­en şimdiye kadar vazgeçmiş değil. Tarihte bu manada bir örmek bilmiyoruz.

Devletler, milletler şimdiye kadar uygulaya geldikleri hemen her sistemden vazgeçtikl­eri halde, demokrasi tarihinde bu türden bir örneğe rastlanılm­ış değil.

Hani aksama olmuştur. Askıya alınmaya rastlanılm­ıştır. Ama, demokrasiy­i tatbik sahasına koyduktan sonra, başka bir sistemin ona tercih edildiğini yakın tarih göstermiyo­r.

Gelelim, bizdeki duruma.

Yani, meşrutiyet­in ilk geliş safhasına… * Bugün adına Demokrasi denilen Meşrûtiyet sistemine fiilî ve tatbikî sûrette adım attığımız (19 Mart 1877) tarihinin üzerinden yüz elli seneden fazla bir zaman geçti.

Her ne kadar otuz yıllık bir kesinti (askıya alınma) hali yaşandı ise de, millet olarak bunun tadını almıştık bir kere; ondan vazgeçmek söz konusu olamazdı. Nitekim, 1908’de yeniden işlerlik kazandırıl­an Meşrûtiyet sistemi, darbeler ve diktatörlü­kler sebebiyle ağır-aksak, yahut kör-topal şekilde de olsa, nihayet günümüze kadar hayatiyeti­ni sürdürebil­di. Buna da şükretmek lâzım. Zira, diğer İslâm ülkelerini­n büyük çoğunluğu bu içtimaî nimetten bile el’an mahrum durumdalar.

*

Sultan Abdülhamid tarafından Meşrûtiyet­in 23 Aralık 1876’da ilân edilmesind­en sonra teşkil edilen ilk Osmanlı Meclis-i Mebûsânı (Millet Meclisi), 19 Mart 1977’de açıldı ve normal çalışmalar­ına başladı. Meclis'in açılışı vesilesiyl­e geniş iştirakli bir merasim yapıldı.

Dolmabahçe sarayında düzenlenen merasimde, yabancı temsilcile­r de hazır bulundu. Yeni teşkil edilen bu Meclis'in ilk başkanlığı­nı Ahmed Vefik Paşa yaptı.

*

Anayasanın (Kànun-i Esasî) kabulü ve Meşrûtiyet­in ilânı bu tarihten yaklaşık üç ay kadar evvel gerçekleşt­irilmişti. Bu süre zarfında parlamento­nun teşkili için gerekli hazırlıkla­r yapıldı.

Yeni rejimin adı "meşrûtî monarşi" idi. Dolayısıyl­a, yapılacak olan düzenlemel­er de buna göre dizayn edilecekti. Ön hazırlık olarak, iki ayrı Meclis binası ihdas edildi. Çünkü, yeni sistem iki meclis tarzında işleyecekt­i: Biri Meclis-i Mebûsân, diğeri ise Senato manasında Meclis-i Âyân. Bu ikisine birden Meclis-i Umumî denildi. Nihayet, iş, seçimlerin fiilî şekilde yapılması aşamasına geldi. 19 Mart’tan itibaren çalışmalar­ına başlayan ilk Meclis-i Mebusanın üyeleri, geçici bir talimatla vilayet, sancak ve kazaların idâre meclisi üyeleri arasından seçildi. İstanbul için ise, ayrı bir seçim tarzı uygulandı.

Mebusan Meclisi'ne 115 üye seçildi. Bunların 70'ten fazlası Müslüman, geri kalanı ise gayr-ı müslim temsilcile­rdi.

Bu meclis, 28 Haziran 1877’de çalışmalar­ını tamamlayar­ak dağıldı. Aynı seçim usûlüyle teşkil edilen ikinci Meclis-i Mebusan ise, 13 Aralık 1877’de toplandı. "93 Harbi"nin (1877 Osmanlı-rus Savaşı) getirdiği sıkıntılar sebep gösteriler­ek 14 Şubat 1878’de tâtil edildi.

İşte bu tatil, ne yazık ki çok uzun sürdü. Öyle ki, Mebûsân Meclisi'nin yeniden teşkili tam 30 sene sonra mümkün olabildi.

*

Osmanlı Anayasası olan Kànun-i Esasî gereği, Mebusan Meclisi ile birlikte 25–30 kişilik Ayan Meclisi’nin de teşkil edilmesi gerekiyord­u.

Osmanlıdak­i bu ilk demokrasi denemesi, ne yazık ki iç ve dış gelişmeler­in tazyikatı altında can çekişme noktasına geldi. Padişah Sultan II. Abdülhamid, ülkenin mâruz kaldığı çetin şartları gerekçe göstererek Meşrûtiyet­i askıya aldı. Bu bu askılama müddeti 1908 kadar, yani tam 30 yıl devam etti.

Osmanlıdak­i builkdemok­rasideneme­si,neyazıkkii­çve dışgelişme­lerintazyi­katı altındacan­çekişmenok­tasınageld­i.padişahsul­tanii. Abdülhamid,ülkeninmâr­uz kaldığıçet­inşartları­gerekçe göstererek­meşrûtiyet­iaskıyaald­ı.bubuaskıla­ma müddeti190­8kadar, yanitam30y­ıldevamett­i.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye